▪Mektup▪

386 58 34
                                    


Merhaba Teğmen,

Nasıl başlamalıyım bilmiyorum. Hatırladın beni değil mi?

Teğmen diyorum ama rütbe atlamışsın duydum, bilirsin çabuk yayılır böyle şeyler buralarda. Hayalindi bu senin. Mutlusundur değil mi şimdi? Mutlu ol.

Biliyorum bu yazdıklarımı okuduğunda çok kızacaksın bana. Ama bana kızmalısın yalnızca, sakın kızma olur mu yıllarca seni bu yalana inandıranlara. Ben istedim çünkü tüm bu olanları. Mutluluğun ve huzurundan daha önemli hiçbir şeyin olmadığını fark ettiğim o an karar vermiştim bu oyuna. Birilerinin benden nefret edecek olması umrumda değildi, ama insanların sana nefret dolu gözlerle bakması, aşağılaması ve senin sırf bunlar yüzünden üzülecek olman. Bu katlanabileceğim bir şey değildi. Hayallerinin, hayatının benim yüzümden mahvolmasını istemedim.

Lütfen yaşanan şeyler için bir an bile kendini suçlama, seni sevmeye bile aşık olmuşken ben, engel olamazdın bu yaşananlara ve ben de bencil davranamazdım senken konu. Hiçbir zaman üzülme, ve mutlu bir hayat sür, benim için dikkat et kendine ve benim için yaşa.

Bu mektubu yazıp yazmama konusunda fazlaca gelgit yaşadım fakat bir teşekkür borcum vardı sana, asla ödeyemeceğimi bildiğim, bu yüzden yazmak istedim.

Hatırlıyor musun geldiğin ilk günü? Sanki ilk nefesimi almıştım kahvelerin zifirilerimle buluştuğunda. Belki de buydu sebebi gözlerimi seninkilerden çekemeyişimin, çok sevmiştim ben nefes almayı ve bu yüzden sık sık bulurlardı gözlerim gözlerini. Dudakların can suyumdu. Yıllarca oradan oraya çaresizce kanat çırparken sonunda kavuşmuştum yuvama, başımı omzuna yaslayıp kokun burnuma dolduğunda.

Biliyor musun? hiç günüm olmamıştı benim, hep geceydim, gecedeydim. Yıllardır silinmeyen bu karanlığımı bir tebessümün silip atıvermişti. Gündüzleri vermiştin bana ve güneşi.

İşte tüm bunların hepsi için teşekkür ederim sana.

Siyah bendim, sen ise bir gökkuşağı ve ben her rengine aşıktım senin, tıpkı şu an da olduğu gibi. İlk günkü gibi. Hiç eksilmeden her gün artarak. Aklıma kazınmış yüzün bir an olsun silinmedi, solmadı, eskimedi. Kalbimdeki pusulanın tüm yönleri seni gösteriyor hala.

Sevgin kalbimde yaşarken ve beni de yaşatırken, sana dair, bize dair ne varsa hepsini sakladım, korudum inan bana.

Yoon Oh, sevgilim,

Şimdi sen bu satırları okuduğunda ben sözümü tutmuş sonsuza kadar sevmiş olacağım seni. Gözlerim bu dünyaya kapanırken sonsuzluğa açılacak mutlulukla, aklımda yüzün, kalbimde sevginle...

Hoşça kal. Seni seviyorum.

 
                                                         -Albay Seo Young Ho

Endless | JohnjaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin