Heyecandan patlamak üzereydim. Stiles ile çıkıyorum! Yani bire-bir onla değil ama yinede çıkacaktık değil mi ? Ne saçmalıyorum? Bu sadece bir arkadaş yemeği. Neyse Allison'ı arayıp ne giyeceğimi sormaya karar verdim. Banyoya saçımı fönlemeye gittim. Ben banyodayken kapı çaldı.
" Ding dong! " diye en az 30 kere zile bastı. Topuklularımı yere vurarak ;
" Patlama Allison geliyorum!" diye avaz avaz bağırdım.
Zile basmaya devam etti.
Onun sabrı çokmuş ama benimkisi tükendi. Sakin olmalıyım.
En sonunda gittim ve kapıyı açtım. Karşıma siyah takım elbiseli iri yapılı güne gözlüklü adamlar çıktı.
"Ah, sanırım siz Allison'ın babası olmalısınız?"
Cevap vermediler. Soruyu tekrarladım.
"Beyfendiler sanırım siz Allison'un babası ve amcasısınız.Öyle mi?"
Ray-Ban gözlüklü adam kafama bir taş ile vurdu. Ben kafamı tutarken başıma bir çuval geçirdi. Çuval patates gibi kokuyordu. Sanırım beni bir yere götürecekti. 2 saniye sonra bana eter koklattı ve bayıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAPŞAL AŞIĞIM
Dla nastolatkówMerhaba, yeni bir hikâye yazıyorum. Umarım beğenirsiniz. Hikaye , aşk , arkadaşlık, sevgi içeriyor genellikle. Bazen kin ve nefret de var. Bazen de öfke.. İki "eski" yakın arkadaş aynı çocuğa aşık oluyorlar ve... Neyse ; daha fazla spoiler vermeyeyi...