Psychic Dark "MELANKOLİ" hikayesinin devamıdır.
Hikayeyi anlamak için önce yukarıda adını yazmış olduğum hikayeyi ve ondan öncesi olan Psycho Dark "YABANCI" hikayesini okumanızda fayda var.
+18:şiddet, cinsellik ve kötü etkileyen unsurlar olabilir.
...
Bölüm sonuna doğru +18'li içerik var. Benden uyarması. Gerçi boşa uyarıyorum ya neyse. İsteyen medyaya bakabilir.
Tony bir gece önceden Steve ile konuşup Loki'nin durumunu öğrenmişti ve buna çok üzülmüştü. Menajeri Wanda'nın sayesinde birkaç saatliğine yönetmenden izin alabilmişti ve Steve ile hastanede buluşmuştu.
Steve onu görür görmez sıkıca sarılmıştı. Şu anda buna çok fazla ihtiyacı vardı çünkü. Tony'nin de ondan geri kalır bir yanı yoktu.
Birlikte Loki'nin tutulduğu odanın önüne geldiler. Bucky onları orada bekliyordu. Yanında bir tane de sivil polis vardı.
Bucky, kapıyı açıp cihazlara bağlı bir şekilde yatakta yatmakta olan Loki'yi gösterdi. Thor yatağın yanındaki koltukta oturmuş Loki'yi izlemekteydi. Steve hemen Thor'un yanına gidip sırtını sıvazlayarak "Merak etme Thor. Loki mutlaka gözlerini açacak. Seni asla bırakmaz o."dedi.
Thor'un saçı sakalı birbirine karışmış, gözleri ağlamaktan kızarmış ve şişmişti. Arkadaşının bu hâlini gören Steve kendini bir anlığına onun yerine koyup düşündü. Orada yatan Tony olsaydı kendisi de kesinlikle öyle görünürdü.
Onun desteğini hisseden Thor ayağa kalkıp ağlayarak Steve'e sarıldı. Steve onu teselli edecek fazla birşey söyleyemiyordu. Sadece Loki'nin kısa sürede uyanmasını dileyebiliyordu.
Tony, Bucky'nin yanında durmuş üzgün bir şekilde onları izlerken gözü arada Loki'ye kayıyordu. Onlar için üzülmüştü ama şimdi umudu da azalmıştı. Seri katil hakkında imge görüp onları uyaracak kişi komadaydı. Howard ve Strange olayındaki gibi önceden yapılan bir uyarı olmayacağı için Steve'i kaybetme düşüncesi bütün aklını sarmaya başlamıştı.
Hastane de ziyaretçi olarak fazla kalmaya izinleri olmadığı için bir süre sonra ayrılmak zorunda kaldılar.
Tony Steve'i elinden tutup güzel bir kafeye götürdü. Sete gitmek için hâlâ bir saati vardı ve bu zamanı kesinlikle Steve ile geçirmeye niyetliydi.
Kafeye girince ikisi de cam kenarındaki bir masayı tercih ettiler. Şanslarına kafe çok kalabalıkta değildi. Birer fincan kahve söyleyip gelen kahvelerden hemen sonra sohbete daldılar.
Steve kahvesinden yudumlarken Tony'nin set ortamı ve edindiği arkadaşlar ile ilgili anlattığı şeyleri dinliyordu. Yüzündeki mutluluğu ve heyecanı gördüğünde onun adına seviniyordu. Sonunda dayanamayıp onu dudaklarından öptü. Bilmedikleri şey ise şu anda kafenin dışından izleniyor olmalarıydı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Steve, Tony'den ayrılınca evine gitti. Bugünlük yapabileceği birşey yoktu. Zaten yarın set çekiminde ilk günü olacaktı. Dinlenirken senaryoyu bir kez daha gözden geçirmesi daha iyi bir seçenekti.
