Çiçekleri açan bahçenin güzel kızı

1.2K 86 187
                                    

4. Bölüm: Çiçekleri açan bahçenin güzel kızı


Mi Ran ve Taehyung Han nehrine yakın bir restoranda karşı karşıya oturuyor ve Jung Hoseok'un gelmesini bekliyorlardı. Mi Ran hem çok heyecanlı hem de deli gibi korkuyordu. Yol boyunca konuşamamıştı. Taehyung ona sokakları anlatıyor, yeni açılan mağazaları gösteriyordu ama Mi Ran hiçbiriyle ilgilenmiyordu. Arabaya ilk yerleştiğinde kulaklarında kazanın sesinin yankılandığını hissediyordu hep.  Arabaların birbiriyle buluşma anında kulakları sağır eden bir uğultu oluşmuştu ve Mi Ran Taehyung arabayı kullanırken hep endişeyle etrafa bakıyordu. Taehyung ile ilgilenmek istemesine rağmen gözlerini sıkı sıkıya kapama isteği ağır basıyordu fakat bunları Taehyung'a yansıtmak istemiyordu. Taehyung zaten yeteri kadar kendisi yüzünden acı çekiyordu, onu bir daha üzmek istemiyordu. Buna katlanamazdı.

Şimdi restoranttaydılar ve Mi Ran'ın korkusu biraz daha azalmış yerini heyecana bırakmıştı. Kim Taehyung takım elbisesi ve dalgalı saçlarıyla çok çekiciydi. Kocası sürekli saatine bakıyor  ve camdan Hoseok'u kontrol ediyordu.  Mi Ran endişeliydi. Acaba Hoseok kendisini sever miydi?

Boğazını temizlemek için öksürdü ve tabağının altında bulunan peçeteye dudaklarını sildikten sonra Taehyung'a yoğunlaştırdı bakışlarını.

'' Seninle uzun süredir dışarıya çıkmamıştık. Kendimi yabancı hissedi- '' Mi Ran'ın konuşmasını kesen şey Taehyung'un sert bakışlarıydı.  Ne diyeceğini bilemedi ve tırnaklarını avuç içlerine geçirip durdu.

'' Kaza geçiren tek kişi sen misin ha? Olayları sürekli dramatize etmenden bıktım. Belki de bu yüzden birlikte dışarıya çıkamıyoruzdur, hm? '' Taehyung  alaycı gözleriyle karısını süzdü. Onun endişeli olduğunu hissediyordu. Arabada asla konuşmamıştı ve sürekli dudaklarını dişlemişti. Karısını tanıyordu ne zaman gergin veya endişeli olsa böyle yapardı. Mi Ran paniklemişti, bir şeyler söylemek istiyordu fakat ağzını açar açmaz kelimeler dilinde yuvarlanıyor ve boğazında bir yumru oluşturuyordu.

'' Her zaman gülen biriydim ben Taehyung. Ne olursa olsun, her şeye karşı gülümser ve gardımı alırdım. Sürekli gülümsememe rağmen mutlu bir insan olamadım ben hiç. Kendime mutluluğu zehir eden de her zaman bendim. Hiçbir şeyden hoşnut olmazdım, her şeyin daha iyisini isterdim. Herkese karşı merhamet doluyken kendimi sürekli eleştirirdim Taehyung. İnsanlar benimle alay etmesin diye ben kendimle alay eder ve sürekli gülerdim. Şimdi ise sürekli kendime acıyorum. Haklısın, dünya üzerinde kaza geçiren tek kişi ben değilim ama artık kendiyle uğraşmayı bırakıp kendisine acıyan biriyim. Bu sana göre yanlış olabilir ama artık kendimin merhametine ihtiyacım var Taehyungie, çok yoruldum. ''  Mi Ran kelimeleri dikkatli bir şekilde kullanmaya özen göstermişti.  İçinden ne geçiyorsa dürüst bir şekilde Taehyung ile paylaşmak istiyordu artık.  Taehyung ise karısının uzun zaman sonra ilk kez kendisine içini açmasıyla şaşırmıştı. Uzun uzun birbirlerine bakarlarken Hoseok masaya gelmişti. Saçlarının önünü havaya kaldırmıştı, kot pantolon ve beyaz gömleği ile spor bir görünüm sergilemişti fakat kokusu gerçekten çok yoğundu ve  istemsizce Mi Ran kokuyu içine çekmişti.  Hoseok gülen ayağa kalkan Taehyung ile tokalaşıp sarıldıktan sonra Mi Ran'a baktı ve çok geçmeden onun tekerlekli bir sandalyede olduğunu gördü. Gülüşünü hiç soldurmadan genç kadına yaklaştı ve tokalaşmak için elini uzatan Mi Ran'ın eline nazik bir öpücük kondurdu. Taehyung şaşkın bakışlarla Hoseok'a bakmıştı. Hoseok ne kadar güler yüzlü olursa olsun diğer kadınlarla arasına hep mesafe koyan biriydi.

'' Taehyung'a beni bu güzel eşiyle tanıştırması için çok yalvardım. Sizinle tanıştığım için çok mutlu hissediyorum, Mi Ran hanım. ''  Hoseok  sözünü bitirdiğinde Mi Ran'ın yanakları kızarmıştı. Neden bilmiyordu, çok utanmıştı.

kim taehyung - i hate, i  love you  ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin