İSİMSİZ AŞK

tartışma

Işten çıkacaktim bir kaç işi halledip. Ondan sonra çıkmaya karar verdim. Dosyalar uğraşıyordum.

"Sen daha çıkmadın mı?" Dedi demir.

"Hayır çıkmadım. Hâlâ işlerim bitmedi." Dedim. Yanıma yaklaştı ve kendine doğru çevirdi.

"Bugünkü hareketin hoşuma gitmedi. Bir daha çıkma demeden cikmiyacaksin." Dedi.

"Öyle mi? Bu hakkı kim veriyor." Dedim.

"Ben veriyorum. Buranın patronu olarak." Dedi.

"Ben burak beyle çalışıyorum. Sizin asistanınız değilim. Gidin kendinize asistan bulun." Dedim sert bir şekilde.

"Sınırlı olunca daha tatlı oluyorsun." Dedi ve çenemden tutup hafif yukarı kaldırdı.

"Dokunma bana!" Dedim.

"Isteyeceksin." Dedi ne saçmalıyor bu ya.

"Ne saçmalıyorsun sen?" Dedim.

"Sen hiç ilişki yaşamdın mi?" Dedi.

"Sanane bundan. Özel hayatıma karışamazsın." Dedim.

"Yakında çok iyi karışacağım." Dedi.

"Ne demeye çalışıyorsun? Ağzındaki baklayı çıkart bakayım." Dedim.

"Yakında benim olacaksın Tuana hanım." Dedi.

"Sen beni başka kızlarla karıştırdım herhalde. Ben sana bakar mıyım hiç." Dedim.

"Şimdi bakıyorsun ama ona ne demeli." Dedi.

"Saçma sapan konuş ma. Senle uğraşamam. Benim işim gücüm var." Dedim.

"Uğraş benle." Dedi.

"Ya git başımdan istemiyorum seni." Dedim ve kolumdan tuttu.

"Naz yapmayı bırak. Beni uğraştırmadan benim ol." Dedi.

"Ne dediğin farkinda mısın?" Dedim.

"Gayet farkındayım." Dedi.

"Ben asla senin olmuyacagim. Asla." Dedim.

"Göreceğiz." Dedi ve gitti. Kurtuldum şu pis sapiktan.

Hemen dosyaları topladım. Köşeye koydum. Ve şirketten çıktım.

"Bin" dedi arabadan birisi.

"Hayır." Dedim.

"Tuana bin dedim. Ikilettirme." Dedi demir.

"Hayır dedim. Sen ıkilettirme." Dedim.

"TUANA BIN ŞU ARABAYA YOKSA SONU KÖTÜ OLACAK!!!" Diye bağırdı.

"NE OLACAK? ANLATSANA ŞUNU. ÇOK MERAK EDİYORUM. DEMIR BEY BANA NE YAPACAK ACABA." Dedim bağırarak.

Arabadan indi. Yanıma geldi.

"Dinlemek bile istemezsin." Dedi ve kolumdan tutup beni arabaya yerleştirdi. Kemeri taktı ve hemen arabaya bindi. Tam da inecekken.

Arabaya çalıştırıp ilerlemeye başladık. Kafamı cama yaslamış öylece dışarıya bakıyordum.

"Evin nerede?" Dedi.

"Beni mervenin evine bırak." Dedim.

"Mercanım evinde furkan var. Onları rahatsız etmeyelim." Dedi. Tama anlamında kafamı salladım.

"Adres" dedi. Adresi verdim ve yola devam ettik.

Eve gelmiştik sonunda arabadan indim. Dışarıdaki rüzgar yüzume ve bacaklarım çarptı. Üşüdüm biraz.

Demir yanıma gelip. Ceketini verdi.

"Üşüteceksin hadi içeriye gir." Dedi. Tamam anlamında kafamı salladım ve içeriye girdim.

Kapıyı açtım ve kendimi direk koltuğa bıraktım. Biraz koltukta oturdum ve ayağa kalktım. Duş almak için banyoya girdim. Duşumu aldım. Saçımı kuruttum ve kendimi yatağa attım.