Sabah kalkıp giyinmeye başladim. Bugün hızlı olmam gerekiyordu. Biraz makyaj yaptım. Ve hemen bir taksi çağırıp beklemeye başladim. Taksi geldi. Hemen bindim. Ve adresi verdim. Çok heyecanlıydım. Elim ayağım titriyordu. Bugün heyecanımı yensem iyi olacak. Adrese gelmişti. Ve şirket baya büyüktü. Şaşırdım çok şaşırdım. Ben küçük bir şirket olur sanıyordum ama baya büyüktü içeriye girdim. Oradaki sekreter beni asansöre yönlendirip. Bindim. 20 kata basıp beklemeye başladim. Neden bilmiyorum ama içime birşey oturdu? Hayırlı birseydir inşallah deyip. Asansörden çıktım.
"Tuana gelmissin" dedi. Burak seslendi.
"Evet geldim." Dedim. Heyecanlı bir şekilde.
"Heyecanmışım galiba hiç heyecanlanmana gerek yok." Dedi.
"Kendime hakim olamıyorum." Dedim.
"Benim yanımda çalışacaksın zaten. Yanı kafan rahat olsun." Dedi. Biraz rahatlamıştım. Ama yinede heyecanım hâlâ vardı. "Seni çok yormayacağım zaten alışma süresindesin." Dedi. Bende evet anlamında kafamı salladım. Hemen odasına takip etmem için işaret etti onu takip ettim. Ilk önce dosyaları demirin odasına götürmemi sonra kendisine kahve yapmamı söyledi. Bende tamam diyerek ayarladım. Ama aklımda bir sorun vardı. Inşallah demir dediği kişi o kişi değildir. Diye düşündüm ve kapıyı çaldım.
"Gel." Dedi. Içeriye girdim.
Kısa oldu biliyorum. Lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin. Seviliyorsunuz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSİMSİZ AŞK
Romans"Demir birak beni" dedim. Beni kolumdan çekiyordu. aciyordu. bunu bana neden yapiyordu. "Tuana! benim sinirlerimi bozma." ne yapmistim ben ona her defasinda beni uzuyordu. ben bu adama nasil asik olmustum. "birak beni!" diyordum ama beni dinlemiyor...