Şuan son nefesimi onun kollarında veriyorum. Son gördüğüm yüz onun yüzü,son duyduğum ses onun sesi. Bu ne kadar güzel bir duygu hayal bile edemezsiniz.Bu hayatta her şeyden çok sevdiğiniz insan son gördüğünüz kişi. Peki buraya kadar nasıl mı geldik ?
~Bundan 25 yıl önce~
Bugün piyano kursumun ilk günü ve ben geç kalıyorum off yaa. Bu arada ben Alina kısaca kendimden bahsetmek gerekirse 18 yaşındayım.Piyano aşığı , sinirlendiğinde psikopata dönüşen,sessiz bir kızım. İlk derse geç kalıyorum yaa hocamın beni sorumsuz diye tanımasını istemiyorum.
Metrodan çıktım.Şaka gibi hayat resmen benle dalga geçiyor , bu ne kabalık !? Sonunda çıkabildim bu lanet olası metrodan.Yetişebilmemim tek yolu koşmak. O yüzden gücümün yettiği kadar koşacağım. Evet ! yetişeceğim galiba. Derken bir çoçukla çok sert çarpıştım ve bütün notalar yere düştü ve tabii bende.
-Çok özür dilerim.İyi misin ? Yardım edeyim mi ? Dedi endişeli bir şekilde.
-Önüne baksana yaa !! Kör müsün görmüyorsun beni. Senin yüzünden geç kalacağım.İstemiyorum yardımını falan bana şuan en büyük yardımın gözümün önünden yok olman !!
-Ya lütfen yardım etmeme izin ver. Dedi elini uzatarak.Ya bu çocuk mal galiba gözümün önünden kaybol diyorum o ise hala yardım edeyim mi diyor.
-Sana gözümün önünden kaybol dedim !!
Ve bu gerizekalı,aptal çocuk önümden çekildi. Böyle insanlara çok sinir oluyorum görmüyor mu koştuğumu,acelem olduğunu. Neyse hemen kalkıp olabildiğim en hızlı şekilde kursa gittim. Tabiki geç kaldım ama aslında o kadar da fazla değil,alt tarafı 5 dakika. Acaba yoldaki çocuğa aşırı mı tepki gösterdim ? Şuan çok pişman oldum ya neyse zaten büyük ihtimalle bir daha onu görmem. Dersin olduğu sınıfı arıyorum.
Nerdesin lanet olası sınıf ??
Bu şarkı nerden geliyor acaba,çok güzel. Sınıfın nerede olduğunu buldum ve şarkı ordan geliyor. Sınıfa girdim ve ağzım resmen açık kaldı.
- S-sen o çocuksun
- Evet
- Özür dilerim o an çok acelem vardı derse yetişmeye çalışıyordum ve sinirim sana patladı.
- Neyse önemli değil. Sen Alina Tuna'sın dimi ?
- Evet
- Merhaba Alina ben Meriç senin yeni piyano hocan. Dedi sırıtarak.
Neeeeeee !? Ben az önce piyano hocama mı bağırdım şuan biri beni öldürebilir mi lütfen.
- Hoca olmak için fazla genç değil misin ?
- Evet 18 yaşındayım ama güzel piyano çalmak için illa yaşlı olmam gerekmiyor.
- Ya sana sokakta söylediklerim için özür dilerim. Gerçekten isteyerek demedim onları.
- Boşver önemli değil. Anlıyorum seni. Takma kafana, bu olayı şimdi unutalım ve derse geçelim istiyorsan. Dedi sakin bir şekilde. Nasıl bu kadar sakin davranıyor ? Bana böyle bir şey yapılsa yüzüne bile bakmazdım onun.
- Tabi
Benle yaşıt birinin hocam olması çok garip geliyor. Neyse derse Beethoven - ay ışığı sonatı ile başladık. Hayatımda hiç bu kadar mükemmel piyano çalan birisini görmemiştim. O kadar içten, o kadar zarif, o kadar güzel çalıyor ki bütün gün parmaklarını izleyip, çaldığını dinleyebilirim. Daha 10 dakika önce nefret duyduğum ve görmek istemediğim birini şuan izliyorum ve açıkçası hiç gitmemesini istiyorum. Hayat çok garip bir şey.