İkili Test

1.5K 103 59
                                    

Zaman içinde bulunan her şeyi dev bir tsunami gibi yutar. Yılları, yılların içindeki günleri, günlerin saniyelerini... Kışı, yazı, hayvanları, eşyaları ve insanları... Cidden her şeyi yutuyordu. Özellikle de şu üç ay içerisinde geçen zaman göz açı kapayana kadar geçmişti. Karnı bir limon büyüklüğünde idi. Ya da küçük bir mandalina gibi... Tüm bu zaman içerisinde göğüslerinde var olan hassaslık geçmiş, mide bulantıları büyük ölçüde azalmıştı. Buna bağlı olarak iştahı da öncekine göre daha iyi bir hal almıştı. Elleri ile karnını okşadı. Bebeğin sağlığı için Bay ve Bayan Park, elinden gelen her şeyi yapıyor. Baekhyun'un üzerine titriyorlardı. Bu durum onlar içinde yeniydi ve neredeyse Baekhyun kadar heyecanlı idiler. Henüz şimdiden bebek için elbise ve oyuncak alıyorlardı. Özellikle Bayan Park doktorun verdiği yemek listesinde yer alan yemeklerin düzenine titiz bir şekilde  uyuyordu. Fazla olmaması şartı ile Baekhyun'a meyve ziyafeti yaşatıyordu. Sanki Baekhyun'un hamile olduğunu öğrendiği vakit verdikleri korkunç tepki onlara ait değilmiş gibi hemencecik alışmışlardı. Onların endişesini de Baekhyun anlayabiliyordu. Çocukları onlara başvurmadan bir iş yapmışlardı. Chanyeol'un ailesinin tepkisinin bir benzerini Choe ailesi de göstermişti. Lakin  Seo Yeon tarafından aileye söylenen sadece taşıyıcı olduğu yalanı her iki tarafı da sakinleştirdi hatta sevindirdi. Onlara göre doğacak taraf her iki tarafında torunu idi. Tüm bu trajikomik olayları Baekhyun, dolu dolu gözler ile izlemişti. Anlık olarak hafif büzük dudakları ile Chanyeol'a baktığında onunla göz göze gelmişti. Chanyeol'un yüzünde gülümser bir hal vardı lakin içinde oluşmaya başlayan nefret iki evi de yıkabilirdi. İçinde Nil'in en azgın olduğu yerdeki coşku vardı ve için için kendinden de korkmaya başlamıştı. Bu gece her iki aileye de gerçeği söyleyecekti ama bir türlü fırsat bulamamıştım. Seo Yeon ise Chanyeol'un senelerdir ondan kurtulmak için verdiği uğraşı yine bertaraf etmiş olmanın sevinci ile etrafa gülücükler atıyordu. Gözlerine bakan herkes onun çok mutlu olduğunu anlayabilirdi. Seo Yeon'un tüm aksi hareketlerine karşı ebeveynleri çok nazik ve sevecen insanlardı. Öyle ki Baekhyun, Seo Yeon'un onların kızları olmasına çok şaşırıyordu. Tüm bu zamanlar geride kalmıştı.  Baekhyun için şuanlık tek korkusu çocuğunun elinden alınması ihtimaliydi ki Chanyeol bu konuda onu öperken yemin etmişti. 

'Yemin ederim. Bebeğimize elini bile süremeyecek. Buna izin vermeyeceğim.' demişti. Bu anı onu gülümsetti. Üç aylık süreç sadece bebeklerini değil aralarındaki bağı da kuvvetlendirmişti. Çoğu zaman Seo Yeon yaptıkları ile heveslerini kursaklarında bıraksa bile Baekhyun'un mutlu olması için çoğu zaman sadece Chanyeol'u görmesi yeterli geliyordu. 

Derin bir nefes aldı Baekhyun, nihayet son ödevini de hazırlayıp kurs hocasına göndermişti. Geriye sadece hafta sonu olacak olan açık öğretim sınavı kalmıştı. onun içinde son tekrarını kısa süre sonra yapardı. Çoktandır hazırlanıyordu. Şimdi mutlu olmak için küçük bir kaçamak yapacaktı. Mutfağa ilerleyip tezgahın altında duran dolaplardan en dipte olanı açarak en arkaya sakladığı cips paketini alıp kendini salona attı.

'Miraa, bir bakar mısın?' dedi. Chanyeol her gün yanında kalmadığı için Mira için odalardan biri ayarlanmıştı. İçeri giren Mira'ya

'hadi bana eşlik et.' dediğinde

'Ne izliyeceğiz?' dedi Mira. Baekhyun'un yüzünde çapkın bir gülümseme ile

'Kral Arthur Kılıç Efsanesini izleyeceğiz.' dediğinde Mira eliyle bir dakika yapıp mutfağa geçti. İkisi içinde büyük bir bardak ile meyve suyu doldurdu. Salona geçtiğinde Baekhyun televizyonu ayarlayarak Kral Arthur Kılıç Efsanesini açtı. Başroldeki adamı acayip yakışıklı buluyordu. Cipsini yavaş yavaş yerken filmin keyfini çıkardı. Bu saatlerde evde Mira'dan başkasının olmaması işine geliyordu. Film bittiğinde Baekhyun çoktan mayışmıştı. Mutfağa götürmek için bir iki eşya kaptığında Mira elinden alarak

वाहक - Taşıyıcı - Chanbaek-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin