[choi jongho]
Bazen hayat beni boğuyormuş gibi hissettiğimde, tüm gücüm tükendiğinde her şeye ara verip seni izledim ama korkarak sana baktığımı görmenden.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
≿━━━━༺❀༻━━━━≾
Jongho ve arkadaşları aksiyon olmasını umut ettikleri ama komedi ağırlıklı olan filmden çıktıktan sonra sinema salonunun hemen yanındaki atari salonuna girdiler. Her yaş grubundan çocuğun bulunduğu gürültülü yerde boşta olan oyunlara atıldılar. Neredeyse bir saat kadar oyun oynadılar. Hongjoong'un annesi onu arayınca saatin farkına vardılar, alışveriş merkezinin de kapanmasına az kaldığını anladılar.
"On beş dakika daha, kapanmasına yarım saat var!" Kim Nari'ye, Hongjoong'un kuzenine, defalarca yenildiğini kabul etmek istemeyen Wooyoung başka bir oyuna bozukluk atarken arkadaşlarını biraz daha kalabilecekleri, otobüsü kaçırmayacakları konusunda ikna etti. Böylece herkes Wooyoung'un Nari'ye bir kez daha yenilmesini izlemeye başladı. Jongho Wooyoung'un tepkilerini ne kadar komik bulsa da sıkılmaya başlamıştı. Kuzeni San gibi Wooyoung'a destek çıkmayı bırakıp dikkatini Park kuzenlere verdi. Seonghwa ve Lin'in arkasından atari salonundan çıktı.
"Nereye?" Seonghwa, kolunu yanlarına gelerek soru soran Jongho'nun omzuna sardı. "Kitapçıya, Lin Hanım evde bir milyon tane kitabı yokmuş gibi yine kitap alacak."
"Almayacağım, bakacağım dedim." Lin kuzenine gözlerini devirdi.
"İyi o zaman. Sadece bakacaksan eğer ben tuvalete gidiyorum, Jongho seninle gelsin. Dalıp gitme kitaplara yoksa kapalı kalırsın burada." Seonghwa köşeyi dönüp tuvalete gitti. Jongho, Seonghwa'nın bahanesinin ne kadar komik olduğunu düşündü. Sonuçta kapanma saatinden önce kitapçıdaki çalışanlar Lin'i uyarırdı, kapalı kalmasına imkan yoktu.
Lin kitapçıya yaklaştıklarında Jongho'ya baktı. "İstemiyorsan gelmek zorunda değilsin." Evet, Jongho'nun kitap okuduğu yoktu ama kitapçıların atmosferini seviyordu. "Hayır, gelmek istiyorum." Ayrıca neredeyse altı yıllık arkadaşı Lin'in yalnız kalmak istemediğini de iyi biliyordu.
Kitapçıya girdiklerinde Lin etraft dolanıp kitaplara göz gezdirdi. Jongho, Lin eline kocaman bir kitap alıp yerinde durana kadar kadar onu takip etti. Lin elindeki kitabı okurken Jongho şansına hemen yanında olan anahtarlıklara baktı. Kendi anahtarlıkları hep beyzbol sopası ya da topu oluyordu. Yeni yeni tanıştığı insanlar anahtarlıkları yüzünden onun beyzbola kafayı taktığını söylerdi. Öyleydi de, Jongho beyzbol oyuncusu olmayı kafasına koymuştu.
"Yoda veya Darth Vader anahtarlığı var mı?"Jongho elindeki kitabı bırakıp yanına gelen Lin'e baktı. "Seonghwa'ya alayım diyorum."
"Zaten bir ton vardır boşver." Jongho, Lin'i güldürdükten sonra anahtarlıklara bakmaya devam etti, hiç ilgisi yoktu ama rengarenk şekillere bakmayı istiyordu.
