Aman valla yeter ya. Hayır bu ne gizlilik arkadaş napıyım sana illa karşılık mı vereyim. Ayrıca yazdığı not da keşkem güzel olaymış. "Bi o kadar Aslı...." Bu ne ya. Neysem boşver Aslı.
Odaya İpek geldi. "Hadi başlayalım artık şu ödeve." Dedi. Mecbur mecbur kafa salladım. " Hayır benim anlamadığım biz neden araştırma yapıyoruz. Sen zaten konuyu anlatacaksın dimi ". Dedim ısrarla İpek'e. O da sağ olsun beni destekledi. "Aynen ya ne gerek var şimdi. Sırf not için yani yoksa merak edip de araştırmam sindirim sistemini. Takdiri İlahi de geç." dedi. Neyse dedik ve başladık araştırma yapmaya.
1 saat olmuştu ve ödev anca bitti. Yok slayt hazırla yok not tut. " Galiba hoca bize anlattıracak İpek." dedim yorgun bir sesle. " Bence de ." dedi İpek. Saat 10 olmuştu. İpek " Kanka ben artık eve gideyim." Dedi. Ben de başımla onayladım. İpek'e kapıya kadar eşlik ettikten sonra geri odama döndüm. " Biraz kitap okuyayım bari" dedim kendi kendime. Ve bayılarak okuduğum Sherlock Holmes serisinden " Oyun Başladı " kitabını okumaya başladım. Gerçekten efsane bir kitap. Tam "Yunan Tercüman" bölümüne gelmiştim ki annem bana seslendi. "Aslı saat geç oldu haydi yat artık" "Tamam ANNE". Evet saat hayli geç olmuştu. Hemen banyoya gittim ve dişlerimi fırçaladım. Pijamalarımı giydim ve yatağıma uzandım. Maalesef öğlen uyuduğum için gece uyumam biraz zor olmuştu. Yarım saat yatakta debelendikten sonra içimden 20' ye kadar saymaya başladım. 15 dedikten sonra sabah olmuştu.
Yine her zamanki gibi sabah erken kalmak bir eziyetti benim için. Yine günlük rutin yaptığım şeyleri yapıp, İpekgilin katına çıktım. Kapıyı bu sefer Şükran teyze açtı. " Kızım bugün İpek biraz geç kaldı. Sen içeri geç de kapıda kalma yavrum. Lütfen kusura bakma" dedi biraz çekinerek. " Ne kusuru Şükran teyzeciğim" dedim ve içeri girdim. İpek'in odasına doğru giderken Ahmet'in sesini duydum. Biraz gergindi galiba " Ya nasıl böyle bir şey yaparsın Hülya sana inanamıyorum ben sana güvenmiştim." diyordu sinirli bir şekilde. Hızlı bir şekilde oradan geçtim yanlış anlaşılmak istemezdim çünkü. İpek'in odasına girdiğimde ise İpek saçlarını topluyordu. " Ya Aslı yardım etsene." dedi . Anlaşılan kankam geç kalmanın acelesini yaşıyor ve eli ayağına dolaşmıştı. " Sakin ol İpek biz zaten okula bir 20 dk önce gidiyoruz. Yetişiriz." Diye kankamı sakinleştirmeye çalıştım. Ama İpek üzerinde pek etkili olduğunu zannetmiyorum. Hay telaş çıktık ve tahmin edildiği gibi 20 dk önce okula vardık. Okul yolunda resmen koştuk.
İpek gibi bir arkadaşınız varsa unutmayın hiçbir şey plansız hiçbir şey geç olmaz. Bu durum bazen işinize çok yarasa da bazen hayatınızı ileri sarılmış gibi hissediyordunuz.Sınıfa giderken İpek öğretmenler odasına çıktı ben ise yoluma devam etti. Sınıfa girdiğimde ise Ömer bana garip garip bakıyordu. " Ne oldu, neden bana öyle bakıyorsun?" dedim merakla. Bir dk Ömer'in elindeki dün benim aldığım not değil mi? Hass..... dün ben o notu çöpe atmayı unutmuştum. Sıranın altında kalmıştı. Ömer olayı kavradığımı anlamış olmalı ki bu sefer bana gülerek bakıyordu. Hemen Ömer'in kolunu tuttuğumu gibi dışarı çıkardım. Hala yüzüme serseri gibi bakıp gülüyordu. " Vay be Aslıcan be valla sen ne yere bakan yürek yakanmışsın be" dedi gülerek. Ve devam etti " Bak ben bunu alıyorum çünkü herkes ekmeğinin peşinde, kızların ismini senin adının yerine koyarım varya efsane olur." " ÖMER!" Dedim sinirle. " Bak biri benimle kesin dalga geçiyor. Sakın İpek'e söyleme seni mahvederim." " Tamam ya ama bak bunu cidden söylüyorum bunu yazanın işi dalga değil ama yazanı acayip merak ettim." " Aman neyse ne boşver." dedim ve İpek' i aramaya gittim. Giderken bi şey fark ettim. Bağcıklarımı bağlamamışım. Hemen köşeye çekilip bağlayayım derken birine çarptım. " Dikkat et biraz güzel kız." Dedi biri. " Sen de kimsin?" diyerek hızlıca kafamı kaldırdım ki......
&&&&&&&&&&
Yorum yapmayı ve oy kullanmayı unutmayın çitlembiklerim.💕💕💕💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk ne demek?
Teen FictionVe döndü bana dedi ki " Şey yani çok güzel olmuşsun"........