Oyun oynamakla geçen yorucu bir günün ardından Yongsun'la uyumaya hazırlanıyorduk. O kocaman elbisesinin içinden çıkıp pijamalarını giymekte zorlandığı için onu sürekli ben giydiriyordum. Aslında benim de kendi kıyafetlerimi kolaylıkla çıkarıp giydiğim söylenemezdi.
Beyaz elbisesinde melekler gibi görünen Yongsun'un elbisesini çıkarttım ve yatağın üstündeki pijamalarını elime aldım. Giymesine yardım ettim. Tamamen giyinince odanın diğer tarafına oyuncak ayısını almaya gitti. O olmadan asla uyuyamıyordu. Adını da çok sevdiği için Dondurma koymuştu. Bazen kafasının içinde neler döndüğünü çok merak ediyordum.
Ben de gri pijamalarımı giydim, gaz lambamızı uzun uğraşlar sonucunda yaktım ve ranzanın yanına bıraktım.
Ranzanın önünde kollarını birbirine kenetlemiş Yongsun'a bıkkınlıkla baktım. Yine aynı tartışmayı yapacakmışız gibi duruyordu, iç çektim.
"Üstte ben yatacağım!" diye bir hışımla konuştu Yongsun. Üstte yattığında yıldızların gece onu öpeceği gibi saçma sapan bir inancı vardı.
"Ama hep sen yatıyorsun. Bir kere de ben yatsam olmaz mı? Senin yıldızlarından ben de görmek istiyorum."
Yalan söyleyip onu kandırmak her zamna çok kolay olmuştu. Bunu yaparken üzülüyordum ama istediğim şeyi başka şekilde yaptıramıyordum. Tahmin ettiğim gibi de oldu, Yongsun'un gerilmiş yüz hatları gevşedi ve yerini bir gülümseme aldı.
"Tamam o zaman, ama sadece bir kerelik. Yıldızlarımı korkutursan bundan sonra rüyanda bile üstte yattığını göremezsin!"
Kıkırdadım ve başımı salladım. Huzursuzlukla da olsa alt tarafa yattı ve ayıcığına sarıldı. Onu yorganla örttüm ve tam ranzanın merdiveninden üste çıkmaya gidiyordum ki yorgan yüzünden derinden gelen sesiyle konuştu.
"İyi geceler öpücüğü?"
Bu beni her zaman çok utandırıyordu ama yapmadığım zaman Yongsun bütün bir hafta boyunca benimle evcilik oynamıyordu. Yanaklarımın kızarmasını engellemeye çalışarak yanına gittim ve üstüne doğru eğildim. Yüzüne düşen sarı saçlarını kulağının arkasına ittim ve yanağına minik bir öpücük kondurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sunflower field ;; moonsun
Fanfic"ayçiçeği tarlamızı güzelliğiyle besleyen bir güneştin sen yongsun. ama seni benden kopardılar."