Sözleşme

4.{Bölüm}

Rüzgar: Kıyafetler sana daha çok yakışmış.

Cansu: Teşekkürler, kıyafetler için.

Rüzgar: Bişey değil filmi izleyelim mi artık.

     Cansu: Olur.

     Koltuğa geldim ve rüzgarın yanına oturdum ortamıza da Mısır dolu tabağı koydum ve rüzgar filmi başlattı sessizce mısırmızı yerken filmi izledik.

     1 saat sonra film bitti ve aşırı derece güzeldi ama yavaş yavaş gözlerim kapanmaya başlamıştı çok uykum geldi rüzgara baktığımda oda filmden çıkmak için kumanda ile ilgileniyordu.

     Cansu: Rüzgar çok geç oldu ben artık eve gidiyim.

     Rüzgar: Cansu gerçekten geç oldu istersen burada kal yarın eşyalarını alırız olur mu.

    Rüzgar çok içten konulmuştu ama evlenmeden yanında kalmak istemiyorum ama şuan tekrar üstümü değiştirmek çok zor geliyor ve çok uykum var, bence sadece bir gece kalmaktan zarar gelmez.

     Cansu: Sadece bir gece ama tamam mı?

     Rüzgar: Neden bir gece yarın babamla tanışınca ve 2 gün sonra nikahımız olucak 3.gün de düğünümüzü yapıcaz yani asıl yarın eşyalarını komple toplayıp yanıma taşınman lazım.

     Rüzgarın dedikleri ile ağzım açık kaldı be tüm uykum kaçtı ne demek 2 gün sonra nikahımız var ne demek 3.gün düğünümüz olucak pardon da ne zaman kardeşime söylicem ben bu adam gerçekten delirmiş.

     Cansu: Rüzgar sen ne dediğinin farkında mısınne demek 2 gün sonra nikah 3.gün düğün ya benim neden tam şuan haberim var gem öyle çabuk nikah tarihi vermezler ki.

     Rüzgar: Nikah tarihini önceden aldım zaten.

     Cansu: Nasıl ya bunun için benim kimliğim de lazım onu nerden buldun.

     Rüzgar: Farkındaysan bizim şirkette çalışıyorsun sözleşme hazırlanırken şirkette hakkındaki dosyada bir örneği vardı ve onu alıp yaptırdım.

     Cansu: Ya rüzgar sen ne yapıyorsun neden bu kadar hızlı ya neden daha kardeşime bile söylemedim ve daha Bugün öğrendim biliyorum baban için yapıyoruz ama herşey çok ani oluyor rüzgar.

     Rüzgar: Evet haklısın ama babamın durumu kötü zamanla da kötü oluyor bizim elimizi çabuk tutmamız lazım anla lütfen.

     Cansu: Tamam ama yarın ilk iş kardeşimi aramam lazım gerçi ona bunları Nasıl anlatıcam bilmiyorum ama.

     Rüzgar: Sözleşmeden bahsetmiceksin herhalde demi bak bu sözleşme sadece senin ve benim aramda.

     Cansu: Doğru beni burada tutman için lazım demi.

     Rüzgar: Cansu bugünü düşünür müsün evet sözleşme imzalattım çünkü benimle zorla evlensen bile çocuk yapmazdın bu yüzden mecburdum yoksa bende böyle olmasını istemezdim.

     Cansu: Şu çocuk meselesini hatırlatma tam unutuyorum yine hatırlatıyorsun.

     Rüzgar: Cansu sakın çocuk istemiyorum deme zoru kullanmak zorunda bırakma güzel güzel olsun bitsin.

     Cansu: Na... Nasıl yani ne zoru ya zorla yapamazsın herhalde, hem ayrıca ne güzel güzel ya benim canım yanıcak hem yaparken hem doğururken hiç beni düşünmüyorsun sanki karnında sen taşicaksın bana sordun mu kendini doğum için hazır hissediyormuşsun diye hayır sormadın ama ben çok kork....

     Ben hızlı hızlı konuşurken rüzgar bir anda dudaklarıma yapıştı dudakları sıcacıktı ve benim dudağımı sanki kendine mühürlemek istiyormuş gibi öpüyordu çok tutkulu öpüyordu ben mi ben şaşkın şaşkın olduğum yerde put gibi duruyorum, rüzgar hafif hafif benden ayrıldı gözleri çok tutkuluydu bu hali çok tatlı olsa da bir anda bunu yapması hiç doğru değil Nasıl olsa daha evli değiliz utandığım için kafamı başka yöne çevirdim.

     Cansu: Aaa şey benim çok uykum geldi kalacağım odayı bana gösterir misin.

     Rüzgar: Tabiki beni takip et.

     Rüzgar önden ben arkadan merdivenleri lokmaya başladık evin alt katı gibi üst kadi da çok şık dekore edilmişti koridorda güzel tablolar dekoratif eşyalar vardı, rüzgar bir odanın önünde durdu ve kapıyı açtı içeri girdim oda gerçekten çok büyüktü genişti ve çok şık bu evin her yeri çok güzel rüzgara döndüm benim arkamdan odaya girdi ve kapıyı kapattı tişörtünü çıkarıp yatağa yattı.

     Cansu: Rüzgar napıyorsun çıksana.

     Rüzgar: Neden hem senin uykun yokmuydu yatsana.

     Cansu: Rüzgar bana verdiğin odada yatıyorsun kendi odana git hadi uykum var yatıcam.

     Rüzgar: Cansu burası zaten benim kendi odam ve seninde kendi odan hadi yat.

     Cansu: Seninle aynı yatakta yatmicam sen göstermezsen ben kendime başka kalıcak bir oda bulurum.

     Tam odanın kapısını açacaktım ki rüzgar geldi beni belimden tutup kucağına aldı ve yatağa yatırdı ben ne olduğunu anlamazken kollarını bana sardı ve yattı.

     Rüzgar: Cansu burası bizim odamız ve sen Bugün benimle uyiyacaksın  hadi iyigeceler.

     Cansu: Rüzgar bırakır mısın seninle uyumak istemiyorum.

     Rüzgar: Of Cansu uzatma ben seni bırakmicam sende bir süre sonra pes edip uyiyacaksın tekrar söylüyorum iyi geceler.

     Daha fazla direnmeyip rüzgarın kollarında kendimi uykuya bıraktım.

                                                                                                             ***

     Sabah uyandığımda ellerimi rüzgara iyice dolamış ve bir bacağımı üstüne atmıştım tek yattığım için daha önce değişik yattığımı hiç fark etmemiştim rüzgar uyanmadan hemen toparlandım ve dönüp rüzgarı izlemeye başladım rüzgar uzun boylu kumral saçlı ve hafif kaslı bir yapıya sahip her kızın hayalini kurduğu türden yeni her kızın hayal edeceği erkek tiplerinden yeni çakmaya başlayan sakalları ile daha çekici duruyor, ben rüzgara bakarken rüzgarda yavaş yavaş uyanıyordu benim uyanık olduğumu görmemesi için hemen gözlerimi kapattı ama bir anda dudaklarıma yapıştı, o şokla hemen gözlerimi açtım ve hızla yatakta doğruldum.

Cansu: Rüzgar ne yapıyorsun ya sabah sabah bak dün de aniden öptün zaten böyle dan dün öpme hem uyuyan insanı neden şap diye öpersin ki.

Rüzgar: Öncelikle sanada günaydın Cansu, ve seni uyurken öpmedim uyanık olduğunu ve beni izlediğini farkettim bende sana bir ödül vereyim diye öptüm, ayrıca dan dün öperim yakında karım olacaksın sonuçta ama o zamana kadar dan dün öpücem.

Cansu: Rüzgar ben dün ne dedim deme şöyle şeyler utanıyorum. Hem bekle ben kardeşimi aricaktım saat kaç.

Rüzgar telefonunu eline aldı ve saat 12.34 olmuş biz bu saate kadar uyuduk mu ya? Daha fazla düşünmeden Cansel'e mesaj attım "ablacım müsait misin, arayıp sana çok önemli birşey söylemem lazım" mesajı yazdıktan sonra telefonu kapattım ve yatağa tam bırakırken telefon titredi hemen açıp baktım, "müsaitim abla" müsait olduğunu okuduğum gibi Cansel'i aradım.