ᴇᴛʜᴇʟ

192 17 35
                                    

"Artık ilişkimizi Betty'e sölemelisin."

(jughead)

Ethel bizi duymamazlıktan geliyor ve koşmaya devam ediyordu. Betty de ara vermeden Ethel diye sesleniyordu.

Ethel durmayınca, Betty elimden tuttu ve Ethel'in yanına doğru koştuk. Onu yakalamıştık. Betty, Ethel'in kolundan çekip onu en yakındaki sınıfa iteledi.

"Hey, Betty bana böyle davranmaya hakkın yok. Jughead, yoksa Betty'e ilişkimizi mi söyledin. Bunun için mi bana böyle davranıyor?" dedi psikopat Ethel. Betty, bunları duyunca daha da sinirlenmişti.

Bu kızı(Ethel'i) hiç anlamıyorum. İkimizin arasında hiçbir şey olmamasına rağmen, sevgiliymişiz gibi davranıyor.

Bu düşüncelerimi sonraya saklamam gerektiğini düşünüp, Ethel'a cevap verdim:

"Ethel, ne saçmalıyorsun? Böyle bir şey söz konusu bile değil. Bunu gayet iyi biliyorsun;ben Betty'i seviyorum." dedim ve Betty çok masum bir şekilde gülümsüyordu.

"Ayrıca konumuz bu değil,ajandam kayıp ve bu kaset olaylarıyla bir ilgisi var." diye ekledim.Ethel ağzından biraz endişeli bir şekilde bu cümleyi kaçırdı:

"Demek kaset size ulaştı." hiç uğraşmadan Ethel'in bu kasetle bi ilgisi olduğunu anlamıştık. Betty, Ethel'i sorgulamaya çoktan başlamıştı bile.

"Jughead'ın ajandası nerde? Bu işle senin bağlantın veya çıkarın ne?" Betty, Ethel'a ardarda sorular soruyordu.

Ethel, bu sorular karşısında kaçmaya çalıştı. Yaptığı bu şey çok salakçaydı. Tabi ki onun kaçmasına izin vermedim.

"Peki, ajandanı bu akşam aldığım yere geri bırakacağım." dedi.

"Ajandamı naptın peki?" dedim. Bence bu soruyu sormak en doğal hakkımdı. Ethel da öyle bir şans vardı ki sorumu sorar sormaz zil çaldı.

"Yarın akşam hem ajandayı getireceksin hem de sorularımıza cevap vericeksin." bu tehdit eder gibi söylenen cümleler Betty'e aitti. Ethel sadece kafa salladı ve oturduğu sandalyeden sınıftan çıkmak için kalktı.

Yanımdan geçerken kulağıma "Artık ilişkimizi Betty'e söylemelisin." dedi. Bu kız cidden salak.

Ethel sınıftan çıkmıştı sonunda. Betty'in elinden tuttum,sınıfa doğru yürüdük.

Arch'ın, Betty'e olan bakışları gözümden kaçmıyordu fakat Betty'e inanmak istiyordum ve inanıyordum. Bu konuları düşünmenin şuan sırası değildi.

Okul çıkışı

Okuldaki hatta kasabadaki herkes Bay Honey'in sır dolu ölümünü konuşuyordu. Okul çıkışında bu tür konuşmaları duymak mümkündü.

Herkes Bay Honey'in bir cinayete kurban gittiğine hem fikirdi. Peki, bu cinayeti kim işlemişti?

Okuldan sonra eve Betty ile eve gittik. Bayan Alice ve babam evdeydi. Birbirlerine bakıp gülüşüyorlardı. Onları görünce öksürdüm ve babam bize dönüp:

"Hoşgeldiniz çocuklar, hadi gelin yemek hazır." dedi. Ben her zamanki gibi açtım çantamı odaya çıkarması için Betty'e verdim ve sofraya oturdum. Yemekler enfesti.

Yemeğin ortalarına doğru Betty'in telefonu çaldı fakat Betty meşgule attı. Ayrıca yanyana oturmamıza rağmen bana

"acilen odama çıkmamız lazım bir bahaneyle sofradan kalk." diye mesaj attı.

Ardından da "Kusura bakmayın telefonum çalıyor." deyip sofradan kalktı.

Ben de peşinden "Sanırım tuvalete gitmem lazım." dedim gülerek ve sofradan kalkıp Betty'nin odasına koştum.

"Betty, noldu da acilen sofradan kalkmam için bana mesaj attın?" diye sordum.

***
En heyecanlı yerde bıraktım ehu ehu. Ayrıca bu hazırda duran son bölümdü. bölümleri atarken aralıkları kısa tuttum. bu nedenle okunma sayısı az. okunma sayıları artsın bi de yeni bölümü yazıyım yayınlıcam hayırlısıyla ldşwlpwl bide bölüm adlarını yazdım,önceden daha mı iyiydi yoksa böle güsel mi? yorum filan şeyedin işte;)

ʀɪᴠᴇʀᴅᴀʟᴇ || ʙᴜɢʜᴇᴀᴅHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin