"Sevdiklerinizin mutluluğu için en sevdiğinizden vazgeçmek neymiş şuan bunu çok iyi anladım. "
yazarın ağzından
söylemesi onun için güçtü. Çünkü onun gururu vardı. Bu durumu gururuna nasıl yedirebilirdi ki? Öncelikle sesini kontrol etti ve evet başlayabilirdi.
betty'den
"Jug, şey ben..."
"sen ney?"
"çok özür dilerim, biran archie'yi sana tercih ettim. çok utanıyorum. lütfen beni affet ve seni çok seviyorum." waw hepsini tek nefeste söylemiştim. bence gayet iyi bir konuşmaydı.
"Aldatıldım. Pek de kolay bir durum değil." dedi, acı acı gülerek. aslında biliyor musun betty benim de sana söylemek istediğim bişi var.
"dinliyorum."
"özür dilerim, ben de seni seviyorum ama bu ilişkiyi devam ettirebileceğimi düşünmüyorum."
"NE? bir dakika ben doğru mu anladım. ayrılmak istiyorsun? hem de hala beni sevdiğin halde?"
"evet, gayet iyi anlamışsın. kusura bakma betty cooper bana bu zamana kadar çok şey yaşattın."
hıçkırarak ağlıyordum. jug ise gayet soğukkanlıydı. çok şaşkındım. hayır bir dakika bir dakika onunda gözleri doluyor ve o da ağlamaya başladı. ne kadar güzel.
"Madem bu kadar acı çekerek ayrılcaksın, neden ayrılıyorsun jug? neden?"
"Bir şeyleri daha sonra anlıcaksın. Senden bir şey istiyorum. Telefonunu bir dakikalığına bana verir misin?"
"Al."
Ne yapıyordu? Bir dk instagram'a girdi. Mesajlarıma mı bakacak? Hayır hayır, kendimi daha huzurlu hissettiğim yeni arkadaşlar edindiğim hesabımın adına baktı.
Ve kullanıcı adımı devamlı tekrarladı.
"Jug bunu neden yaptın?"
"Bunu da anlıyacaksın, Betty Cooper."
"Ne zmn, jug ne zaman?"
"Bilmiyorum, ben yokken kendine dikkat et. Geldiğimde her şey düzelmiş olacak. Hoşçakal güzelim."
jughead'dan
Ağlıyordum. Çünkü acı çekiyordum. Sevdiklerinizin mutluluğu için en sevdiğinizden vazgeçmek neymiş şuan bunu çok iyi anladım.
Betty'nin evinden uzaklaştıktan sonra o numaraya mesaj attım.
"İstediğini yaptım. Artık rahat bırak."
1 dakika geçmeden yanıt geldi;
"Daha yolun başındayız, jughead."
Yolun başı? bu kabusun devamıda mı var? kahretsin.
Ellerimi yüzüme koyup yere çömüp ağlamaya başladım ve telefonuma bildirim sesi geldi.
"Öğlen saat 1 de bu konuma gel"
Bide konum atmış, delircem. Şimdi yola koyulsam iyi olacak.
Yürüyordum ama bu yolun sonunda ne var inanın ben de bilmiyordum. Endişeliydim, yorgundum, mutsuzdum ,umutsuzdum (mutsuzum umutsuzum çare var mı yarına Şdpğxğsodpsodosı) bildiğim tek bir şey vardı o da betty'i çok sevdiğimdi.
Bu düşüncelere dalmışken siyah lüks bir araba tam önümde durdu, hiç tınlamayıp yoluma devam etmiştim. Arkamdan korna çaldı. Tınmadım. Arkamdan birinin "Zavallı Jughead Jones." dediğini duydum ve sinirle kafamı sesin geldiği yöne çevirdim. Bir dakika o da ne?
Az önceki siyah lüks arabanın açık olan penceresinden siyah güneş gözlüklü bir adam bana sesleniyordu. Hızla arabaya yöneldim.
"Sen kim olduğunu san-". O belindeki şey silah mıydı. Aman allahım bunlar, o adamlar. Kahretsin. Kolumdan tutup zorla arabaya bindirdiler. Ağzımı da bantlamışlardı. Oh ne kadar güzel.
Şoför koltuğunun yanındaki adam arkasını döndü ve bana bakarak
"Nereye gidiyoruz merak ediyor musun? Küçük jones." dedi. O sarı renkli iğrenç dişlerini göstererek gülerken. Bu adam salaktı, ağzım kapalı nası yanıt vereğemi düşünüyordu acaba? çok merak ettim.
"Evet evet, doğru tahmin ettin. Seni de babanın yanına götürüyoruz ama onunla birlikte kalmayacaksın. Seni daha güzel bir yere transfer edeceğiz."
İşte şimdi yanmıştık. Bir dakika size neden bunları yaşadığımı anlatmamıştım değil mi? Hemen anlatıyorum.
"Serpent'lerın başı babamdı. Bunu biliyorsunuz. Babam geçtiğimiz günlerde başkanlığı bıraktı ama kendi isteğiyle değil(herkes kendisinin istediğini düşünüyor.)onu kaçırmışlardı. Beni aradıkları zaman söylemişlerdi ve bana da babamın yaşaması için onlarda verilen konumda buluşmam gerektiğini ve riverdale ile olan bağımı kesmemi istemişlerdi. Evet biliyorum, babamın yaşaması çok zor bir ihtimal. hatta benim yaşamam da, ama o küçük ihtimal bana umut verdi ve dediklerini yaptım. Betty Cooper seni sevmeye devam edeceğim." bu metnin son cümlesini Yolda yürürken betty'e atmıştım. Keşke sadece son cümleyi değilde tüm metni ona atabilseydim. Eğer bunu yapsaydım. Büyük ihtimalle beni sağ bırakmazlardı.
Huh sonunda geldik. Bura nere acaba? Bir dakika babam, hayır hayır bu olamaz.
Ağzımdaki bantı çıkardılar ve sarı dişli adam "Artık istediğin gibi bağırabilirsin küçük jones, kim bilir belki de bu bağırışların babanın duyduğu son bağırışların olur?"
✨✨✨✨✨
Selamlaaarrr. aniden gelen bi gazla bölümü uzattım, yazığım en uzun bölüm olablr 630 kelime sanırsam. Neyseee oy verip yorum yaparsınız artık, sizleri çok seviyorum kendinize mugayet olun💖💖💜🦋

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ʀɪᴠᴇʀᴅᴀʟᴇ || ʙᴜɢʜᴇᴀᴅ
Mystery / Thrillerkitabın adının riverdale olduğuna bakmayın kitapta bughead vaaar🥳