Karşımda duran Changbin'le gözlerim dolmuştu. O da şaşkınlığını gizleyememişti.
"F-felix??" Donmuştum, ne konuşabiliyordum ne de tepki verebiliyordum.
"Felix!" Arkadan duyduğum Chan hyungın sesiyle biraz da olsa rahatlamıştım.
"Noluyor burda?!" Chan hyung sitem dolu bir şekilde sormuştu.
"Sadece...çarpıştık." Daha fazla dinlemek istemiyordum. Hızlıca arkama döndüm ve yürümeye başladım.
"Felix bekle." Chan hyung ise arkamdan geliyordu.
Bahçeye çıktım ve kimsenin olmadığı bir köşeye oturup ağlamaya başladım. Bu kadarı da fazlaydı.
"Felix sakin ol. Gidelim hadi gel." Chan hyung sırtımı sıvazlerken söylemişti.
Beni ayağa kaldırdı. Bende göz yaşlarımı silip hyugın peşinden yürümeye başladım.
Beraber arabaya bindik ve hyung sürmeye başladı.
"İyisin değil mi?" Chan hyugın sorusuyla ona döndüm ve kafamla onayladım.
"Deniz kenarında hava almak ister misin?"
"Olur." Sesim kısık çıkmıştı. Ne olursa olsun Chan hyung hep yanımda olmuştu, ona borcumu asla ödeyemezdim.
Kısa bir süre sonra deniz kenarında durduğumuzda ben aşağıya indim ve boş banklardan birine oturdum.
"Su almamı ister misin?"
"İyi olur." Chan hyung arabasıyla birlikte market bulmak için ayrıldığında bende etrafa göz gezdirdim.
Karşımdaki denize bakarak derin bir nefes aldım ki, ayağımı birşeyin yaladığını hissettim. Gözlerimi açtığımda tatlı bir köpek olduğunu görmüştüm.
"Oğlum gel buraya!" İki bank öteden bir oğlan yanımıza doğru geliyordu. Bende o gelene kadar köpeği elime alarak sevmeye başladım.
"Sana kaç kere demeliyim yanımdan ayrılma diye." Oğlan köpeğine doğru seslenirken yanımıza kadar geldiğini fark ettim. Ayağı kalktım ve köpeği ona uzatacakken donup kalmıştım.
"Hyunjin?" Ağzımdan kaçan kelimeyle bende kendime şaşırmıştım.
"Felix?" O da bir o kadar şaşkın görünüyordu.
"Yeter ya. Bıktım artık gerçekten bıktım." Dizlerimle yere çökmüştüm.
"Felix iyi misin?" Eliyle beni kaldırmaya çalıştığında onu itmiştim.
"Sakın..sakın dokunma bana!"
"Sen iyi misin?" Endişeli görünüyordu. Neden böyle yapmıştı peki?
"Lütfen canımı daha da çok yakmadan git. Lütfen git." Hıçkırıklarımla ağlarken onunda ağladığını fark etmiştim.
"Ne oldu? Hâlime mi acıdın yoksa hm?" Sinirle gözlerine bakıyordum o ise sadece ağlıyordu.
"Git." Yere bakıyordu sadece
"Sana git dedim!"
"Ama-"
"Sana git diyorum!!" Bu sefer bişey demeden gitmişti. Ben de ayağı kalktım ve denizin en ucuna adımladım.
"Tanrım neden? Neden ben?" Hıçkırarak ağlıyordum. Gözyaşlarım nedeniyle önümü göremiyordum. En sonunda dengemi kaybedip kendimi suların derinliğinde bulmuştum.
■■■■■■■
Allah'ım sana geliyorumm!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
angel-hyunlix✔
Fanfiction¤tamamlandı¤ "Hyunjin: karamelli çikilatam yapma ama böyle bak gelecekteki kocan üzülüyor :(( " Hyunlix texting