Sevgili okuyucularımız, artık sık sık bölüm yükleyeceğim. Keyifli okumalar :)
İkizler,sınav stresini ve heyecanını üzerinden atmış, artık ikisi de onları bekleyen yaz tatilinin tadını çıkartmak istiyordu. Sonuçta 1 yıl boyunca türlü fedakarlıklarda bulunup çok sıkı bir şekilde çalışmışlardı. Sizce de artık çok güzel ve uzun bir yaz tatilini hak etmiyorlar mıydı?
Tüm aile bahçedeki masanın etrafına toplanmış, tatil planı yapıyordu. Ancak tatili nerede geçirecekleri üzerine bir tartışma çıkmıştı. Her kafadan bir ses çıkıyor, herkes birbirine sözünü dinletmeye çalışıyordu. En sonunda bu curcunada Sevim çıldırmış bir vaziyette"Yeterr! Artık susunn!"diyerek kargaşayı sonlandırdı. Herkes şok olmuş bir şekilde sinirlenen Sevim'e bakıyordu. Çünkü o çok çabuk sinirlenmezdi . Demek ki artık onun canına "tak" etmişti. Ne de olsa 1 yıl boyunca ikizlerin stresine ve saçma sapan çıkardıkları kavgalara katlanmış, televizyonu sırf onları rahatsız etmesin diye kilere indirmiş, ve her türlü masraflarını karşılayarak elinden gelen tüm desteği sağlamıştı. Yeri gelmiş evden çıkmayıp gezmeye de gitmemişti. Yeri gelmiş eve misafir kabul etmemişti. Gerçekten onun da güzel bir tatile ihtiyacı vardı.
Sevim"Bu yaptığınız kargaşadan başka bir şey değil. Ben şimdi sırayla herkese tek tek isteklerini soracağım. En son Ersin ve ben fiyat ve konfor açısından en uygun tatil mekanını seçeceğiz."diyerek oldukça yerinde ve adaletli bir sisteme başvurmuştu.
Büyük babaya dönerek" Babacığım, senin bu konudaki fikrin ne?"diye sordu. Büyük baba gayet rahat, buz gibi limonatasından bir yudum alarak"Bana her yer uyar. Ama bana sorarsan eğer rahat ve sıcak bir hamamı tercih ederim."dedi.
Aldığı cevap karşısında şaşırmıştı. Sonuçta büyük baba heyecanı seven biriydi. Hamamlar ise genelde insanların uykusunun geldiği yerlerdi. Sıra büyük anneye geldi.
Sevim" Anne, sen nasıl bir tatil istersin?"
Büyük anne"Açıkçası ben, siz yokken ev boş olacağından yalnız başıma rahat rahat kafa dinlemeyi planlıyordum. Anlayacağınız ben sizinle gelmeyi düşünmüyorum."dedi.
Diğerleri büyük annenin bu kararına üzülmüşlerdi. Ama bir yandan da o gelmeyeceği için sevinçliydiler. Çünkü gittiği her yerde huzursuzluk çıkarıp ortamdaki insanları rahatsız ve mutsuz ederdi.
Sevim"Ama anne seni 1 ay boyunca nasıl tek başına bırakabiliriz? Söyler misin?"
Büyük anne bu soruyu duymamazlıktan gelerek bir karşılık vermedi. Sevim büyük annenin bu haline sinir olmuştu.
Ersin'e dönerek"Ersin, senin aklında bir plan var mı?"
Ersin"Hayır. Ben henüz bir karara varamadım. Ancak vereceğimiz bu ortak karar uygun maliyetli olmalı."diyerek baba olmanın verdiği yükü açıkça beyan etti.
Sevim"1 aylık tatil olacak ama çok lüks bir otelde de kalmamıza gerek yok. Ayrıca daha tatil için alışveriş de yapacağız. Tatil yerine arabayla gideceğiz. Yani yol masrafı da var. Bundan dolayı tatil masrafını iyi ayarlamamız gerekiyor." diyerek tatilin dez avantajlarını bir bir sıraladı.
Efe'ye dönerek"Oğlum, sen nereye gitmek istiyorsun? "
Efe"Ben ben Karadeniz turundan yanayım."
Sevim bu kez de Ece'ye"Kızım, sen?"
Ece"Ben İstanbul'u gezip görmek istiyorum." dedi.
Ersin"Biri Anya istiyor biri Konya. Bu ne arkadaş!" diye isyan etti.
Sevim sıkıntılı bir şekilde"Biz en iyisi hepinizin isteklerinden ortak nokta barındıran bir tercih yapalım."diyerek bu konuşmaya son noktayı koydu.
Ersin ile birlikte konuşmaya başladılar. İkizler baktı bu iş uzun sürecek birbirlerine kafa işareti yaparak mutfağa gittiler.
Efe buzdolabının kapağını açarak"Ece tatil adı üstünde tatildir. Yani bizim buradaki amacımız dinlenmek." dedi ve buzdolabından çilekli limonata şişesini çıkardı.
Ece"Bunda haklısın. Ancak tatil yapacaksak konforlu ama aynı zamanda da uygun maliyetli olmalıymış. Bakalım anne ve babamız bu nasıl bir karar verecek?" diyerek Efe'nin uzattığı koca bir bardak çilekli limonatayı aldı.
Efe"Umarım dedikleri gibi ortak bir karar alırlar." dedi. İkizler bir süre daha mutfakta oyalandıktan sonra bahçeye anne ve babalarının yanına gittiler. Ersin ve Sevim artık konuşmayı bitirmişlerdi.
Efe"EE kararınızı açıklayın artık. Bekleye bekleye ağaç olduk." dedi bıkkınlıkla.
Ersin"Şöyle bi oturun da açıklayalım."
Biraz bekledikten sonra"Gideceğimiz 1 aylık tatil yeri Antalya olacak." dedi.
Sevim"Hiçbir şekilde kimseden itiraz istemiyoruz. Herkes tatile gelecek. Güzel bir otel tutacağız. İsteyen denize girecek, isteyen otel yerinde yalnız kalıp kafa dinleyecek. Gideceğimiz oteli ve biletleri ayarladık. Bu gün alışverişimizi yapıp yarın yola çıkacağız." diyerek alınan kararları açıkladı. İkizler bu karara sevinmişlerdi. Büyük anne bu karara homurdanmış, büyük baba ise gayet memnun görünüyordu.
Ersin"O zaman daha fazla oyalanmadan yukarı çıkıp hazırlanalım." dedi. Bunu üzerine aile yukarı çıkıp hazırlandı. Arabaya binip şehrin en büyük alışveriş merkezine gitmek üzere yola çıktılar. Alışveriş merkezinin önünde iki gruba ayrıldılar: Kadınlar ve erkekler.
2 saatin sonunda alışverişlerini tamamlayan gruplar arabanın önünde buluştular. Eşyaları koyduktan sonra Ersin"Acaba akşam yemeğimizi burada mı yesek?" dedi. Bu fikir bütün aile üyeleri tarafından onaylandı. Çeşitli restoranların bulunduğu kata geldiklerinde çocuklar hamburger, yetişkinler de iskender tercih etti. Uygun r masa ayarladılar. Ersin de siparişleri almaya gitti. Yaklaşık 10 dk sonra elinde tepsilerle geldi. O kadar tepsiyi aynı anda taşıyabilmiş olması gerçekten bir mucizeydi!
Bir süre sonra herkes karnını doğurmuştu.
Sevim"Bence bu yemeğin üzerine dondurma güzel gider?" dedi. Bu teklif onay alınca da dondurma sipariş ettiler.
Ancak Efe"Biraz çıkabilir olur ama neyse." diyerek midesinde en ufak bir yerin kalmadığının garantisini verdi. Dondurma herkesin içini ferahlatmıştı. Efe midesinde çok çetin bir savaşın başladığını hissetti. Sessizce babasının kulağına"Baba sanırım lavaboya gitmeliyim." dedi.
Ersin"Ece yerini biliyor. Onunla git." dedi. Bunun üzerine Ece ve Efe lavaboya gittiler. Efe tuvalete girmişti. Yaklaşık 10 dk sonra Efe hala çıkmayınca, Ece'nin aklına bir şaka geldi. Yavaşça tuvalet kapsının kolunu tuttu. Birkaç dk sonra Efe işini halletmiş ve rahatlamıştı. Kapıyı açmaya çalıştı. Ancak kapı açılmıyordu.
Biraz sıkıntıyla"Ece hala orada mısın?" diye sordu.
Ece elini ağzından bir çekse gülmesi dünyayı ters çevirebilirdi.
Biraz sakinleştikten sonra"Efe buradayım. Ne oldu? Bir sorun mu var?"
Efe"Sanırım kapı kolu sıkışmış. Yardım eder misin?"
Ece yalandan biraz denedikten sonra"Olmuyor Efe. Duvardan atlamaya çalış."
Efe"Şortum yırtılmazsa iyidir." dedi ve birkaç dk sonra duvardan atlamıştı ancak bir ses geldi." Cartt". Efe utançla şortuna baktı. Evet, yırtılmıştı. Ece artık kendini daha fazla tutamadı ve kahkahayı patlattı.
Efe sinirle"Ne gülüyorsun?"
Ece zar zor gülmesini bastırarak"Sana şaka yaptım bak kapı açılıyor."diyerek girdiği tuvaletin kapısını açtı.
Efe sinirle Ece' ye bir yumruk indirdi.Doğrusu bunu hak etmişti.
Efe"Madem senin yüzünden oldu. O zaman git oturduğumuz masadan ceketimi getir. Bari belime bağlayayım." dedi. Bir kaç dk sonra Ece elinde Efe'nin ceketini getirdi. Efe beline ceketini bağlamıştı. Annesigilin yanına gittiler. Annesi Ece'yi azarladı. Azarlamada haklıydı.
Ersin"Hadi toparlanın. Bugünlük hepimize bu kadar yeterli." dedi. Ersin hesabı ödedi. Toparlanıp arabaya bindiler.
Eve geldiklerinde saat geç olmuştu. İkizler, aldıkları kıyafetleri yerleştirdikten sonra günün yoğunluğu üzerine uykuya kendilerini teslim ettiler.Arkadaşlar, bu ikinci kitap. Birinci kitabın adı "Kilerdeki Gizemli Macera". Lütfen önce birinci kitabı okuyun. Çünkü birbiriyle bağlantılı. Takipte kalın :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2#PİRAMİTLERDEKİ GİZEMLİ MACERA
AdventureAcaba ikizler piramitlerin gizemini çözebilecek mi ?