Sabah kalktıklarında herkes gerçekten çok heyecanlıydı. Tüm senenin acısını çıkaracak harika bir Antalya tatili onları bekliyordu. Hemen kahvaltılarını yaptılar. Ece ve Efe ne giyeceklerine karar vermeye çalışıyorlardı. Çok geçmeden Efe beyaz bir şort ve sarı renkli t-shirt, Ece ise mor benekli pantolon ve kedi desenli gömlek giydi. İkisi Dr mükemmel olmuştu. Şimdi sırada bavul hazırlıkları vardı. Sevim sıkı sıkı tembih etmişti. "Kıyafetlerinizi düzgün yerleştirin kırıştırmayın!"
Çocuklar en sevdikleri kıyafetleri yerleştiriyordu. Tabi mayolarını da unutmadılar. Biraz okuma kitabı ve sevdikleri birkaç eşyayı da koyunca tamamdı bu iş. Büyükbaba ikizlerin odasına geldi ve "Hazır mıyız çocuklarrr!" dedi. .ok çılgın görünüyordu: havai bir gömlek ve beyaz bir pantolon. Gözlükleri de takınca ikizlerden genç görünüyordu. :)
Aşağı indiler. Sevim ve Ersin de hazırdı. Sevim kırmızı - beyaz çiçekli uzun bir yaz elbisesi giymiş, kafasına da hasır bir şapka geçirmişti. Resmen ateş ediyordu. Ersin de mavi t-shirt ve kumaş pantolon giymişti. Büyükanne de üzerine yazlık rahat bir elbise giymiş ve her zamankinden daha güzel görünüyordu.
Ersin ve büyükbaba bavulları bagaja yerleştirdi. Radyoda çalan müziğin eşiliğinde yolculuk başladı!
Yolculuk boyunca harika zaman geçirdiler. Yeri geldi şarkı söylediler, kitap okudular, oyun oynadılar. Harika bir tatil geçirecekleri şimdiden belliydi.
Artık bir mola vermeleri gerekiyordu. Neredeyse yolu yarılamışlardı. Uygun bir yere park ettiler. Balık restoranına gideceklerdi. Sevim 1 levrek, Ersin 1 somon, ikizler hamsi, büyükanne ve büyükbaba da birer çipura yemeye karar verdiler. Siparişler gelince afiyetle yediler. Ersin hesabı ödedi ve restorandan ayrıldılar. Büyükbaba markete uğradı ve bir gazete aldı. Yolculuk kaldığı yerden devam etti. Büyükbaba arabada gazete okuyordu. Sayfaları dikkatle çevirirken bir manşet ikizlerin dikkatini çekti. Manşette şöyle yazıyordu. "Mısır Piramitlerini Ailece Gezme Şansını Yakalayın!". Bu cümleyi okuyan ikizler hemen büyükbabadan gazeteyi istediler ve haberi ayrıntılı bir şekilde okunmaya başladılar. Bir yarışma düzenleniyormuş : "Neden piramitleri görmek istiyorsunuz?" sorusunu en güzel cevaplayan 3 kişiye ailesi ile birlikte 1 ay boyunca piramitlerin tamamını ve istediğiniz bir firavunun odasında q gün boyunca kalma hakkı veriliyormuş. Ece "Bu harika!" diyerek resmen çığlık atmıştı. Efe" Harika mı? Süper ötesi muhteşem bir şey!" Sevim, Ersin ve büyükbaba merakla ikizlere baktı. Sevim "Hey neye seviniyorsunuz bu kadar bakalım ?" Ece haberi sesli bir şekilde okudu. Ersin "Peki ne zamana kadar?" diye sordu merakla. 30 Temmuz son gün. Eğer kazanırsan 31 Ağustos' a kadar Mısır' da olacağız!" diyerek babasının sorusunu yanıtlayan Efe resmen sevinçten havalara uçuyordu. Ersin "O zaman bu fırsatı değerlendirmek gerek." dedi. Sevim "O zaman Antalya' da yazarsınız. Kazanacağınızdan şüphem yok." dedi ve çocuklarına olan inancını dile getirdi. Büyükbaba "Ben torunlarımın kalemine güveniyorum. Mükemmel yazacaksınız!İkizlerin kendilerine olan güvenleri artmıştı. Sanki yolculuk daha zevkli bir hale gelmişti.Otele gelmişlerdi. Konuştukları gibi hem konforlu hem de uygun fiyatlı 3 yıldızlı bir otel bulmuşlardı. Hemen yerleştiler ve akşam yemeği için aşağı indiler. Köfte ve patates kızartması yediler. Üstüne de çizkek söylediler. Efe karnını ovuşturup "10 kilo daha aldım herhalde." dedi. Ece ise göz devirerek "Abartma Efe." dedi ve güldü. Ardından herkes güldü. Tatlılarını da yiyince odalarına dağıldılar. Sevim ve Ersin bir odada, büyükbaba bir odada, ikizler de aynı odada kalıyordu. Ece ve Efe biraz televizyon izledikten sonra uyumuşlardı.
Sabah erkenden kalktılar. Güne serpme bir kahvaltı ile başladılar. Hemen sahile indiler. Kendilerine uygun bir yer belirledikten sonra şezlonglara eşyalarını yerleştirip denize girdiler. Deniz bu gün çok kalabalık değildi.İkizler ve ailesi tüm senenin acısını çıkartıyordu. Sevim Ece' ye hiç beklemediği bir anda su sıçrattı. Ece önce irkildi sonra da gülüp o da annesine su attı. Ersin de Efe' te su attı. Herkes önüne gelene atıyordu. Ortada gerçekten sıcak ve sevimli bir aile tablosu vardı. Ece denizden çıkarak şezlonguna oturdu. Biraz su içtikten sonra telefonuna baktı. Bu gün . Yarışmaya daha vardı. Soruya en uygun cevabı bulmak için çalışmaya bir hafta önceden başlasalar yetiştirirlerdi. Hem koca 1 seneyi çalışarak geçirmişlerdi. Öyle hemen erkenden başlamak olmazdı. Yanına Efe geldi "Ne yapıyorsun Ece?"dedi. Ece" Efe bugün 10 Temmuz. Çalışmaya 20 Temmuz' da başlasak olur mu?" dedi.Efe" Olur." dedi.
Plan yapılmıştı. İkizlerin macerası 20 Temmuz' da başlıyordu!!!Evet arkadaşlar ikizlerin maceraları başlıyor! Beklemede kalın ve kendinize iyi bakın. ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2#PİRAMİTLERDEKİ GİZEMLİ MACERA
PertualanganAcaba ikizler piramitlerin gizemini çözebilecek mi ?