Gece gece uyuyamayınca ben de yeni bölüm yazayım dedim.
İyi okumalar
__________________♡__________________
(anlatım) Lisa
"Bana söylemek istediğin bir şey var mı?" (ls)
Bunu soruyorum çünkü sabah Taehyung ve Jennie'nin konuşmalarına istemeden kulak misafiri olmuştum.
Jennie'nin bunları bana ilk başta anlatmasını beklerdim.
"Şey... Hayır yok." (jn)
"Bu nasıl söylenir bilmiyorum ama... Sabah Taehyung ile konuşmalarınıza istemeden kulak misafiri oldum.Yani... Neden bana bunlardan bahsetmedin? Sana her konuda maddi, manevi yardım edebileceğimi biliyorsun. " (ls)
"Biliyorum. Ben de bu yüzden söylemedim zaten . İlk tanıştığımız zaman benim için yabancıydın ve sana bunu söyleyemezdim ki sen hala bana yabancısın. Daha tanışalı bir hafta oldu. Benim kim olduğum hakkında hiç bir fikrin yok. Senin kim olduğun hakkında hiç bir fikrim yok. Bunu sen de biliyorsun. Taehyung'a söyledim çünkü zorunda kaldım. Nasıl olduysa borçlu olduğumu anlamış o yüzden anlattım. Yoksa ona da anlatmazdım. Evet borcumu ödedi. (gözleri dolmaya başlayarak)Beni büyük bir şeyin içinden kurtardı, belki de hayatımı kurtardı. Bu yüzden ona minnettarım. Ama... (ağlamaya başlar) "(jn)
Jennie anlattıklarında o kadar haklıydı ki. Ağladığını gördüğüm an direk ona sarıldım.
Ağlaması biraz olsun dindiğinde.
" Hani dedin ya biz birbirimize yabancıyız diye. İşte ben bu yabancıyız lafını kaldırmak istiyorum. Tabii sen de istersen"(ls)
Tekrar ağlayacak gibi olduğundan bana başını sallayarak cevap vermişti.
Onu yatağa yatırdım. Hala iç çekiyordu. Üzerini örterken konuştum.
"Şimdi sen güzelce uyu. Bu konuştuklarımızı da hiç konuşmadık say. Tamam mı?" (ls)
dedim ve ağlayan, küçük bir kız çocuğundan farksız olan Jennie'nin saçlarına bir öpücük kondurdum. Odadanın ışığını kapatmadan önce
"İyi geceler, yeni ARKADAŞIM"
dedim ve ışığı kapatıp odadan çıktım.
Jungkook'un odasına gittiğimde o da bir bebek misali uyuyordu.
'Bu hangi ara gelip uyudu' diye geçirdim içimden
Ben de yanına uzandım ve onu incelemeye başladım.
Şu an hiçbir şey düşünmüyor sadece onu inceliyordum. Sonrası da karanlık. Uyuya kalmışım.
Sabah uyandığımda Jungkook hala uyuyordu. Aşağıya kahvaltı hazırlamaya indiğimde gördüğüm manzara beni çok mutlu etmişti. Jennie sabah erkenden kalkıp kahvaltı hazırlıyordu. Ben de yanına gidip
"Günaydın premses"(ls) [arkadaşlar prenses değil premses😂]
"ㅋㅋㅋㅋ Premses???ㅋㅋㅋㅋ"(jn)
" Ya gülmesene."(ls)
"ㅋㅋ Tamam gülmüyorumㅋㅋ " (jn)
"Neyse ben sana yardım edeyim. Ne yapayım." (ls)
"Masayı hazırlayabilirsin mesela" (jn)
"Emredersiniz. ㅋㅋㅋㅋ" (ls)
"ㅋㅋㅋ" (jn)
Jennie dün'e nazaran çok mutlu görünüyordu.
Ben masaları hazırladıktan sonra jimin'i uyandırmaya çalıştım.
"Jimin kalksana hadi"(ls)
"Hı hı tamam." (jm)
"😏 Rose mu geldi ne." (ls)
"Nee Rose muuuu??? Hani nerde. AHHHHHH!!!" (jm)
Bu çocuk kesin salak ya. Yemin ederim. Böyle süzme salaklardan.
Şimdi size hemen özet geçiyorum. Jimin'in Rose'a ilgisi olduğunu kör birisi bile görebilir. Ben de uyansın diye o geliyor dedim ama bu salak heyecan yapıp aniden ayağa kalkınca o hala iyileşmemiş olan çatlak ayağı acıdı haliyle. Mal yaㅋㅋㅋ
Jennie ve ben bu duruma haykıra haykıra gülüyorduk.
"Ben gidim jungkook'u da uyandırayım" (ls)
Yukarıya çıktığımda jungkook yatakta değildi. Tam arkamı dönüyordum ki...
WOWWWW!!!! OMGGGGGG!!!! BU NE BÖYLEEEEE!!!!
Jungkook duştan çıkmış şu an karşımda dikiliyor. O ıslak saçlar, o karın kasları.... Huhhhh
"Şe-şey ben kahvaltı hazır diyecektim" (ls)
"Sen bi kızardım sanki🤭" (jk)
"Ne kızarması, sen neyden bahsediyorsun ya. Hadi üstünü giyin ve çabuk gel" (ls)
Odadan çıkar çıkmaz ellerimi yüzüme götürdüm. Yüzüm cayır cayır yanıyordu. Benim bu modumu bozan zil sesiydi.
"Ben bakarımm" (ls)
Koşa koşa kapıya gittim ve kapıyı açtım. Gelen Jimin'in annesiydi.
"Hoşgeldiniz" (ls)
"(salona doğru yürürken) Sağol Lisacığım ama sana küstüm" (Jm. A)
"Aaa neden" (ls)
"(Jimin'in yanına oturarak) Oğluşum ayağını çatlamış bana hiç haber vermiyorsun. (Jennie'yi fark edince) Bu hanım kızımız kim Lisa?" (Jm. A)
"Aaa Jennie mi? Arkadaşım olur kendisi. Jennie bu da Bayan Park. Jimin'in annesi." (ls)
"Çok memnun oldum" (jn)
"Anneeee duy artık şu oğlunu. İki saattir sesleniyorum. Hani senin çocuğun benim ya. Benimle ilgilenmen gerekiyor ya hani" (jm)
"Sen hele hiç konuşma Hoseok Oğluşum söylemese hiç bir şeyden haberim olmayacak." (Jm. A)
"Oo kimleri görüyorum ben böyle" (jk)
"Jungkook. Ne kadar büyümüşsün demek isterdim ama hala koca bir bebeksin biliyorsun değil mi?" (Jm. A)
"Ama bebek falan olmuyor." (jk)
Bayan Park'ın kook'a bebek demesine çok aşırı gülmüştüm.
"Bu arada size çok kırgınım. İnsan bir düğününe çağırır değil mi?" (Jm. A)
"Düğün???" (jn)
"Evet. Lisa ve Jungkook beni düğününe çağırmadılar." (Jm. A)
"Özür dilerizzz" (ls, jk)
"Bir dk bir dk siz EVLİ MİSİNİZ???" (Jn)
Bir bölüm daha bitti. Umarım beğenirsiniz.
사랑해요💚💚💚💚💚
