Uyandığımda Jungkook yanımda değildi.
Aşağıya indiğimde herkes bir an bana bakmıştı.
"Daha iyi misin?" (jk)
"(koltuğa otururken) İyiyim"(ls)
"Lisa ben çok üzgünüm. Hepsi benim yüzümden." (jn)
"Hayır tabiki. Böyle düşünme" (ls)
"Jennie sana bir şey sormak istiyorum. Bana bir iki dakikanı ayırabilir misin?" (tae)
"(şaşkın bir şekilde) Tabii" (jn)
(anlatım) Jennie
Mutfağa girdiğimizde arkadan kapıyı kapattı ve bana yaklaşmaya başladı. Açıkçası biraz gerilmiştim.
"Sana bir şey sormak istiyorum" (tae)
"Tabii. Nedir?" (jn)
"Bu eve gelen adam, senin saplantılı aşkın falan değil. Değil mi?" (tae)
Nereden anlamıştı.
"Ne demeye çalışıyorsun sen?" (jn)
"Demek istediğim sana yardım edebilirim. Ondan kurtulmanı sağlayabilirim." (tae)
"Gerçekten mi? Bunu hiç düşünmedim mi zannediyorsun ama yapamam" (jn)
"Neden yapamazsın??? Söyle ki yardım edebileyim. Yoksa sen de arkadaşım da tehlikede olacaksınız! " (tae)
"Aramızda kalacağına söz verirsen söylerim" (jn)
"Söz" (tae)
Etrafımı kontrol ettikten sonra utana sıkıla anlatmaya başladım.
"Aslında o adama borcum var. Yani borcum dediğim babamın borcu varmış. Ailem de vafat ettikten sonra babamın borcunu benden almak istiyorlar." (jn)
"Ne kadar borcun var" (tae)
"20.000.000 won" (jn)
"Peki. Sana bu parayı verebilirim." (tea)
"Bu kadar büyük bir miktarı kabul edemem. Yine de teşekkür ederim." (jn)
Tam çıkıyordum ki
"Borç olarak versem. Yani bana borcun olması o adama borcun olmasından daha iyi değil midir? En azından paramı senden almak için şiddete veya tehtide başvurmam."(tae)
Aslında haklıydı. Eğerki avukatsa ki öyleymiş, bu tarz şeylere başvurmaz.
"Peki kabul ediyorum. Ama bu sadece aramızda kalacak. Kimsenin bilmesini istemiyorum."(jn)
"Söz verdim ya" (tae)
"Teşekkür ederim" (jn)
Gülümsememe karşılık vererek çıkmıştı mutfaktan.
'Gülümsemesi çok güzel'
İç sesimi susturmaya çalışarak ben de salona geri dönmüştüm.
"Beyler bayanlar biz çıkıyoruz" (tae)
"Ne? Kiminle? Nerede? Ne zaman? Neden? Ne için?" (jm)
"Üffff şu 5N 1K sorularını bir kenara at. Ayrıca fesat düşünme dışarıya çıkıyoruz anlamında söyledim benim zeki arkadaşım."
Bu söylediğine hepimiz gülmüştük.
"Jennie ile işimiz var da" (tae)
"Ah tabi" (ls)
"Şey ben üzerimi değiştirip geliyorum o zaman." (jn)
Taehyung başıyla beni onaylandıktan sonra hemen yukarıya çıktım ve üzerimi giyinmeye başladım.
Açıkçası sanırım ondan hoşlanmaya başladım. Siz buna ilk görüşte aşk mı diyordunuz.

Aşağıya indiğimde tae bana bakıyordu. Uzun uzun baktıktan sonra
"Hazırsan çıkalım" (tae)
Kafamla onayladım ve çıktık. Arabasına geldiğimizde kapımı açtı.
Çok kibardı. Önceki sevgililerimin hiç birisi böyle değildi.
"Sende bu adamın numarası var mı?" (tae)
"Evet de neden?" (jn)
"Şimdi o adamı arıyorsun ve buluşmak istiyorsun ve parasını veriyoruz." (tae)
"Peki"
Telefonumu elime aldım ve adamı aradım.
'Ooooo Jennie hanım siz beni de mi arardınız'
"Buluşmamız gerek"
'Buluşmak mı? Yoksa paramı mı vereceksin.'
"Evet"
'yok artık. 4 yıldır bulamadığın parayı 1 haftada mı buldun. Kandırıyorsun beni değil mi?'
"Seni kandıracak olsam neden buluşmak isteyeyim"
'Peki o halde ben her zaman ki yerimdeyim. Bekliyorum'
Tea'ye dönerek gideceğimiz adresi söyledim.
Adrese gelmiştik nihayet. İçeriye girmeden önce biraz paniklemiştim. Bu paniğimi Tae farketmiş olacak ki elimi tutup bana döndü ve 'korkma ben varım' dercesine gülümseyerek baktı bana.
Ahh öyle bakma...
İçeriye girdiğimizde adam bizi ayağa kalkarak karşıladı.
Adam diyorum çünkü onun hakkında hiç bir şey bilmiyorum. Sadece adını biliyorum.
Adı Kim Soo Hyun
[arkadaşlar şahsen soo hyun'da tam bir bed boy tarzı sezdiğim için ekledim onu.]
"Ooo Jennie bu beyefendi kim. Yoksa borcunu sevgiline mi ödeteceksin?" (ksh)
"O benim sevgilim değil!" (jn)
"Çok uzatma. Paranı al, kızı rahat bırak. Ok. "(tae)
dedi ve soo hyun'un masasına yaklaşıp elindeki çeki masaya sert bir şekilde bıraktı.
" Çek ha öyle mi? Peki ben bunun sahte olup olmadığını nereden bileceğim?"(ksh)
Tae elini cebine götürdü ve bir kart uzattı. Büyük ihtimalle kendi kartıydı.
" Eğer ki doğru değilse bana buradan ulaşabilirsin." (tea)
"Avukat mısın?" (ksh)
"Evet ve seni bir daha bu kızla veya çevresiyle uğraştığını görürsem bu kez yasalar önünde hesaplaşırız. Bunu aklına sok." (tae)
Bunları söylerken aşırı havalı görünüyordu.
"Hadi gidiyoruz." (tae)
diyerek elimi tuttu ve yürümeye başladı.
Arabayala eve giderken konuştum.
"Sana çok teşekkür ederim. En kısa sürede borcumu ödeyeceğim. Söz" (jn)
"Bunu senin için yapmadım. Bunu arkadaşlarıma bir daha zarar gelmesin diye yaptım. (tae)
dedi ve önüne döndü.
İşte bu beni kırmıştı. Her nekadar o haklı olsa da.
Evvet arkadaşlar bir bölümün daha sonundayız.
Sanırım bu bölüm daha çok teannie üzerine oldu. Umarım beğenmişsinizdir.
사랑해요💚💚💚💚💚
