~20~

2K 113 40
                                    

Arkadaşlar yeni bir Lizkook kidabı yazmaya başladım. Ona da bakarsanız çok sevinirim. İyi okumalar.

____________________________________

"Lucas!" (ls)

Bu benim kuzenim. Evett. Idol olan.

"(yüksek sesle) Yaaaaaaaaa" (ls)

Hemen sarıldım. Uzun zamandır görüşmüyorduk. Idol olduğu için çok yoğun oluyordu biz de görüşemiyorduk. Anca telefonla konuşuyorduk.

(anlatım) Jungkook

"Yaaaaaaaaa" (ls)

Kapıdaki kimdi çok merak ediyordum. Lisansın sesi böylesine sevinçli gelince...

Kimin geldiğine bakmak için dittiğimde bir herifi Lisaya sıkı sıkı sarılmış görmeyi beklemiyordum. Lisa ise çocuğu öpüp duruyordu.

"Ne oluyor lan!!!" (jk)

Lisa çocuktan ayrılıp bana bakınca konuştu.

"Ya Lucas gelmiişş" (ls)

dedi. Çocuğun elindeki çiçeği elime verdi ve koluna girip salona götürdü. Çiçekleri hemen bir kenara koyup içeriye girdim.

İçeriye geçtiğimde çocuk Rose ve Jisoo ile sarılıp tekli koltuğa oturdu. Lisa ise koltuğun yan kısmına oturdu ve kolunu çocuğun omzuna attı. Çocuk ise Lisanın o elini tutuyor, parmaklarıyla oynuyordu.

"Öhö Lisa kim bu hayatım tanıştırmayacak mısın?" (jk)

"Ah pardon. Aslında hepiniz kim olduğunu biliyorsunuzdur ama ben yine de tanıştırayım. Bu Lucas. Benim kuzenim." (ls)

"Hepiniz biliyorsunuzdur derken" (jk)

"Kardeşim ben bile çocuğun kim olduğunu biliyorum." (tae)

Ben hala anlamaz bakışlar atarken tae tekrar konuştu.

"Çocuk idol." (Tae)

"Evet Tae'nin söylediğine güldük eğlendik. Ama şimdiki asıl konumuz senin niye geldiğin." (jk)

dediğimde ben hariç herkes gülüyordu.

"Şey ben Lalimin evlendiğini duyunca tebrik için gelmiştim. (lisa'ya dönerek) Hangisi kocan?" (lc)

"Sence😅" (ls)

"Şu bana beni dövecek gibi bakan mı? 😂" (lc)

Hepsi yine gülüyor ve yine ben gülmüyorum.

(anlatım) Jimin

Şu an Jungkook'lardayız ve ortam çok güzel. Yani aslında Rose'un olduğu her ortam güzel ama... Ondan hoşlanıyorum fakat bunu ona karşı dile getiremiyorum. Nasıl yapacağımı da bilmiyorum. Bizimkilere sorduğumda "Oğlum git kıza ben seni seviyorum de" diyorlar ama keşke demesi gibi yapması da kolay olsa.

Bir ara kapı çaldı ve içeriye bir ıdol girdi. Nereden çıktıysa. Lisa'nın kuzeniyniş.

Çocuk geldiğinden beri Rose sürekli ona bakıyor bu da benim sinirimi bozuyordu. Anladım ıdol ama bakma, istemiyorum. Aaa. 'Ona baktığı gibi bir kerecik bana baksa' derken, oha göz göze geldik. Ben gözlerimi kaçırımıyor gözlerinin en içine bakıyorum o ise bana gülümseyerek kaçamak bakışlar atıyor.

Hemen yanımda oturan Tae'yi dürttü.

"Bir şey diyeceğim olum Rose bana bakıp bakıp duruyor" (jm)

"Gerçekten mi?" (tae)

"Eveet. Ayrıca bakarken de gülümsüyor" (jm)

"Bir şey diyeceğim, neyse boş ver az sonra görürsün." (tae)

dedi ve önüne döndü. Lisa'nın kuzenine biz bunları konuşurken telefon geldi ve acil gitmesi gerektiğini söyleyerek de gitmişti.

"Yaa millet ne diyeceğim şişe çevirmece oynasak ya." (tae)

"Nereden çıktı şimdi bu?" (jk)

"Eğlenceli olmaz mı" (tae)

dedi çaktırmadan kaş göz işaretiyle beni göstererek. Zaten ben burada yokum ve seni görmedim.

Demek az önce görürsün dediği buydu. Kesin aklında bir plan vardı bunun.

"Aynn oynayalım hem eğlenceli olur" (rs)

"Tamam o halde ben mutfaktan şişe alıp geliyorum." (jn)

Jennie şişeyi getirdikten sonra herkes yere oturdu.

"Sadece bir kural koyacağım. 2 doğruluk bir cesaretlik veya 2 cesaretlik 1 doğruluk olacak şekilde oynayacağız"(ls)

"Nasıl yani" (jn)

"Yani şöyle. Mesela ilk iki kişi doğruluk dedi. Üçüncü kişiye geldiği zaman o kişi cesaret demek zorunda. Yada tam tersi." (ls)

"Okeyy." (jn)

Jennie'nin elindeki şişeyi çevirmesiyle oyun başlamıştı.

Şişe Lisa ve Tae arasında durdu.

"Doğruluk mu? Cesaret mi?" (ls)

"Doğruluk" (tae)

"Hayatındaki en büyük hatan ne?" (ls)

"Ben hata yapmam" (tae)

"Ooo çok idakısın bakıyorum" (jm)

"Tabii ki. Hayat felsefemiz bu" (tae)

.
.
.
"Doğruluk mu? Cesaret mi? Diye sormayacağım çünkü cesaret demek zorundasın." (ls)

Alttan alttan bana öyle bir bakıyordu ki diyeceği şeyden epey korkuyordum.

"Şimdiii (Rose'a bakarak) Öp. Rose'u dudakları dan ÖP! Ha bu arada mümkünse Fransız tarzı olsun" (ls)

Ulan Lisa, ulan Lisa ben sana bunu ödemez miyim. Şimdi ben onu nasıl öpecektim ya.

" Lisa ne diyorsun sen?" (rs)

Evet aynen böyle konuş kız Rose

"Duydunuz. E hadi ama iki saat seni bekleyemeyiz ki. " (ls)

Derin bir nefes alıp sağ tarafımda oturan Rose'a döndüm.

"(sessiz bir şekilde) Özür dilerim" (jm)

dedim ve dudaklarını dudaklarımla örttüm. Lisa arkadan yine konuştu.

"Ne dedim ben Fransız tarzı dedim değil mi? Birazcık daha tutku lütfen" (ls)

Ah Lisa ah. Ben hala öyle dururken Rose'dan hiç beklemediğim bir hareket geldi. O - şu an - beni - öpüyor. Yani ilk dudaklarını hareket ettiren taraf ve beni kendine çeken taraf O. Tanrım bu günleri de mi görecektim ben.

Ayrıldığımızda yüzü kızarmıştı ama belli de etmemeye çalışıyordu.

Acaba o da beni seviyor muydu? Ama sevmese de neden böyle bir şey yapsın ki?

.
.
.

Artık çok geç olmuştu ve herkes evlerine gitmek için ayaklanmıştı.

"Yaa ben ne diyeceğim biriniz beni bırakabilir mi?" (rs)

"Seni Jimin bırakır. Değil mi Jimin🤭" (tae)

"😳 Ta-tabii ki" (jm)

Bu iye kekeliyorum lan ben. Kendine gel Park Jimin!

"Teşekkür ederim" (rs)

"Rica ederim" (jm)

Rose'un evinin önüne geldiğimde durdum.

"Rose sana bir şey söylemek istiyorum ve eğerki bunu şimdi söylemezsem bir daha da söyleyebileceğimi zannetmiyorum." (jm)

"(gülümseyerek) Söyle o zaman" (rs)

" Seni seviyorum" (jm)



Evet bir bölümü daha bitirdik. Bu bölüm biraz daha Jirose ağırlıklıydı. Umarım beğenirsiniz.

사랑해요💚💚💚💚💚

ZORAKİ EVLİLİK {LİZKOOK}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin