I like you 2 ~jikook texting

G

JK: Jimin.
Yazışmayalı 2 ay oldu.
Öldün mü?

JM: hayır ölmedim.
Neden bunu hatırlatma gereği duydun?

JK: ne bileyim:D
İki güne sıkılıp tekrar mesaj atarsın diye düşünmüştüm.

JM: sıkılmadım.
Çünkü ev sahibi beni evden attı ve şu an tanımadığım birinde kalıyorum.
O çok eğlenceli.

JK: ne? Neden evden atıldın?

JM: iş bulamadım.
2 ay kira ödemeyince çıkmamı söyledi. Bende bir bavul ile sokakta kaldım.

JK: seni evine alan kişiyi tanımıyor musun?

JM: hayır. Beni öyle görünce yanıma geldi ve ne olduğunu sordu. Her şeyi anlattıktan sonra da beni evine aldı.

JK: kötü biri olup olmadığını nereden biliyorsun? Kafana göre hiç bilmediğin birinin evine nasıl girebilirsin?

JM: En azından iyi biri olduğunu biliyorum. Senin gibi insanlara önyargıyla yaklaşmıyorum.

JK: O kişi organ mafyasıysa ne yapacaksın? Bir kenarda ölüp gidersin.

JM: saçmalıyorsun.
Ölürsem de yalnızlıktan ölmeyeceğim için mutluyum. Sahi ölsem cenazeme gelir misin?

JK: neden ölümden bahsediyorsun?
Kapa çeneni.

JM: peki gelmezsen gelme.

JK: öyle bir şey olmayacak.

JM: hmm...beni özledin mi?
Sana fotoğrafımı atmalıyım sanırım.
Belki de geceleri ağlıyorsundur adımı sayıklayarak.

JK: şakamatik.

JM:

Tamam bak attım. Ağlama.

JK: tam zırlıyordum fotonu attın.
Tipe bak.

JM: ne varmış tipimde?
Çok yakışıklıyım bi kere.

JK: aksine.
Tatlı bir ifaden var.

JM: beni tatlı buluyorsun
💞☺💕😘💝💘🥰💓😍💗

JK: öğğkk o emojileri atmayı kes.
Hemen şımardın. Cıvık cıvık.

JM: peki:(
sen fotoğraf atmayacak mısın?

JK: atayım mı?

JM: at at at at at

JK: tamam
Al bakalım

JM: oww.
Bunu beklemiyordum. Gerçekten yakışıklısın.
Yanındaki kim?

JK: bilmiyorum. Kırptığımı da hatırlamıyorum ama sarı saçlı biri herhalde. Tanıyamadım.

JM: biliyor musun?
Ben de iki yıl önce sarı saçlıydım.

JK: fotoğrafını atmıştın.
Bence hiç yakışmıyor.

JM: hayır gayet de yakışıyor.
boş konuşuyorsun.

Hem bir dakika.
Elindeki yüzük... onu nereden aldın?

JK: bilmiyorum. Hediye sanırım.

JM: aynısından bende de var. Ama ben de nereden aldığımı hatırlamıyorum.

JK: olabilir sonuçta, klasik bir yüzük. Ne numarası var ki?

JM: olsun. Belki özel bir önemi vardır diye hiç çıkarmadım parmağımdan.

JK: ben çıkarmaya çalıştım ama çıkmıyor. Sabun bile denedim bu bok çuvalı için.

JM: hey.
Onu kız arkadaşın almış olabilir mi?
Özel bir şey için böyle konuşma.

JK: o böyle şeyleri gereksiz bulur.
Hiç düşünmedim onun bu yüzüğü alabileceğini.

JM: ilginç.
Bence çok önemli şeyler bunlar.

JK: kişiden kişiye değişir
Ben de kız arkadaşıma katılıyorum. Gereksiz.

JM: kişiden kişiye değişir.
√√