[1 ay sonra]
Jimin
Yorucu bir iş gününün ardından eve gelmiştim. 4 hafta geçmişti Jungkook'la görüşmeyeli. Onunla apartmana girerken veya çıkarken karşılaşıyordum. Görmezden gelmek o kadar kötü hissettiriyordu ki. Göz göze geldiğimiz zaman bana hüzünle bakışını gördüğümde, özür dileyip üstüne atlamamak için kendimi zor tutuyordum.
Deli gibi ağlamak istiyordum bazen. Ama yine kendimi tutmak zorundaydım. Ağlarsam duyardı ve gelirdi. Bu süreçte bana karşı hassaslaştığını ve hoşlantı hissettiğini anlamıştım. Beni şuan ki ben olarak değil de eski Jimin olarak hatıramasını istiyordum. Anılarımızı başkasının ağzından bilmektense, kendisinin hatırlamasını istiyordum.
Neredeyse her günüm telefonu açıp onun numarasına bakmakla geçiyordu. Her an onu arayacak gibiydim. Taa ki beni hatırlamadığı ve beni üzmemek için yanımda olduğunu hatırlayana kadar. Ben hatırlamıştım evet. Hatta o günden sonra bir çok yeni şey de aklıma dolmuştu. O gün gerçekten yıl dönümümüzdü. 8 Kasım. Bana ilk mesaj attığı gün. Bugün.
Kapı zilinin sesiyle düşüncelerimden sıyrıldığımda koltuktan kalkıp kapıya ilerledim. Kafamı acilen dağıtmam lazımdı. 4 haftadır kafamı meşgul eden düşünceler beni çok fazla yaralamıştı. Bir günün bile onu düşünmeden geçmiyordu.
Kapının kolunu kavrayıp çevirdiğimde hasret kaldığım beden ile karşılaşmayı beklemiyordum. Kapımda dikilmiş günlerdir yüzünden okunan mutsuzluğu ve özlemiyle bana bakıyordu. Bakışları diğer günlere kıyasla farklıydı. Daha duygu yüklüydü.
"Niye geldin?"
Sesimin titrememesi için çaba sarfetsem de bir fayda etmemişti. Dolan gözlerime lanet okudum o an. Neden bu kadar çabuk duygulanıyordum? Şayet karşımdakinin gözleri de benimkilerinden farklı değildi. Hatta o güzel gözlerinden bir yaşı çoktan akıtmıştı.
Sorumu yanıtsız bırakarak bir elime uzandı elleri. Hareketlerini dikkatle izliyordum. Ben de gözümden akan yaşa engel olamadım. Akmasına müsaade etmeyi seçtim. Gözleri gözlerimi bulduğunda elimi, iki eliyle kalbine bastırdı. Elimin altında çarpan kalbini hissetmiştim.
"J-jimin-ah . Yıl dönümümüz k-kutlu olsun s-sevgilim."
Gözlerimi büyüterek bir elimi ağzıma götürdüm. Yaşlarım sıra sıra kendini bırakırken ben sadece bir şeyi düşünüyordum. Beynimde yankılanan kelime. Hatırlamıştı.
Jungkook da benimle birlikte ağlarken gülmeye çalışsa da bunu başarabildiği söylenemezdi. Elim hala kalbindeyken bana sarıldığını algılayabilmiştim. Şu an hiçbir şey önemli değildi benim için. Hatırlamıştı ya, o bana yeterdi.
"Hatırladın."
Kokumu derin derin içine çekiyordu. Ben hiç bir şey yapamıyordum. Nefes almayı bile unutmuştum ki. Sessiz ağlayışlarım, hıçkırıklara dönüştüğünde Jungkook beni ve kendisini eve yürütüp kapıyı arkamızdan kapattı. Bunu iyi ki yapmıştı çünkü hıçkırıklarımı başkalarının duymasını istemiyordum. Bunun için kapının kapanması yeter miydi ondan da emin değildim.
Birlikte salondaki koltuklardan birine oturduk. Daha doğrusu Jungkook beni oturtmuştu.
"J-jungkook, sen şimdi her şeyi hatırlıyor musun?"
Ağlamaktan kısık çıkan sesimle, tek eliyle göz yaşlarımı silmiş ve cevabını vermişti.
"Her şeyi değil birtanem. Sadece bir kısmını. Ama kısa sürede hatırlayacağım anılarımızı. Kendini üzme."
Bu bana yeterde artardı bile. Bana olan aşkını, sevgisini hatırlaması..
Birbirimize bakmaya başladığımız saniyelerde, bakışlarımı dudaklarına indirip ona yaklaşmaya başladım. Çok uzun zaman geçmişti. En son iki yıl önce bugün öpüşmüştük. Bunu hatırlıyordum. Kazadan sadece bir kaç saat öncesi.
O da ellerini belime koyarak beni kendine çektiğinde birbirine hasret kalan dudaklarımız sonunda birleşmişti. Onun dudaklarını açlıkla emmeye başladım. Yılların özlemini dudaklarından çıkarıyor gibiydim. Jungkook da aynı şekilde kalın dudaklarımı dudakları arasında eziyordu. Isırmasıyla ağzına boğuk bir inleme bıraktığımda kucağına çoktan yerleşmiştim.
Nefessiz kalana kadar kucağında birbirimizi sömürmüştük. Jungkook sırıtarak beni kucağına aldığında olacakları az çok tahmin etmiştim şimdiden. Ben de sırıttığımda dudaklarıma sertçe yapışarak beni odaya götürüp kapıyı ayağıyla arkamızdan kapattı. Bu gece yılların özlemi son bulacaktı.
Gerisini de siz hayal edin artık :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I like you 2 ~jikook texting
Fanfic[Tamamlandı] Jimin ve Jungkook'un gayet iyi giden ilişkileri nasıl bu hale geldi? . . . . . . [ I like you' nun devamı ] [02.07.2020] [17.08.2020]