Selamlarrr!
Gününüz nasıl geçiyor aşklarım? umarım iyidir.
Başlangıç tarihinizi buraya alabilir miyim?
💗
Yağız sandalyenin koluna yaslanmis elimi kendine cekti ve uzerine bir buse kondurdu. Onun bu hareketine karşılık bi tebessüm yerlestirdim dudaklarıma. Yağızda en sevdigim ozelliklerden birisi de arkadaş ortamında ya da nerde olursa olsun ilgisini sevgisini uzerimden eksik etmemesiydi.
Yagız hafifce kulagima doğru eğildi ve digerlerinin duymayacagı bir tınıyla fısıldadı.
"Şimdi baş başa olsaydık keşke," sesinde ki o arzuyu hissettigimde saclarimdan parmak uçlarıma kadar bir elektriklenme hissettim.
"Keşke sevgilim," diyebildim gozlerinin icine bakarak.
Yağız, pek cok kızın dikkatini cekebilecek kadar yakışıklı bir erkekti. Cogu erkege nazaran fırçayla çizilmiş gibi kusursuz burnu, hemen altında ki renklendirilmis gibi duran kırmızı dudakları ve tıpkı adım gibi ela gözleri vardı. Onu seviyor muydum bilmiyordum ama onun ilgisi hoşuma gidiyordu. Derslerinde oldukca başarılı, pek cok hobileri olan zengin bi ailenin tek erkek çocuğuydu.
İlişkimiz neredeyse 4 aya yaklaşmıştı ve ben hala ona karşı hissettigim duygunun adını koyamamıştım. Bazen ona haksızlık yapıyor gibi hissediyordum.
"Ne konuşuyorsunuz siz aranızda fısır fısır?" Gökalp, masadaki cerez tabagina uzanıp avucuna fındık doldurdu. Bi tanesini havaya attı ve agzıyla yakaladı.
"Sana ne lan?" Yağız şakasına Gökalp'e çıkıştı. Ama Gökalpın kaşları çatıldı ve konuşmadan önce gozleri beni buldu. Birkac saniyelik bakışmanın ardından tekrar rahat bi ifadeyle Yagıza döndü.
"Dua et yanında yenge var yoksa ben sana gosterirdim sana ne neymiş," Gökalp arkasına yaslandı.
Bana göz kırpıp ayağa kalktı. Bilardo masasına ilerledi ve bir isteka aldı eline. Bu çocukta anlayamadığım bir şey vardı. Sanki digerlerine kıyasla bana ilgiliydi ve bunu belki etmekten de çekinmiyordu. Çekici bi yanı vardı ama bugüne kadar ona alıcı bi gözler bakmamıştım. Ne de olsa sevgilimin kankasıydı.
Gökalp ayaklandı ve Yağızın peşinden gitti. O da eline bi isteka aldı ve hala beni süzmekte olan adama meydan okurcasına konuştu. "Ben lafa değil bileğime güvenirim."
Onların bu minik atışmalarına alışmıştım ne de olsa.
"Sence de bu çocukta garip hareketler yok mu Ela?" Kulağıma eğilip konuşan kişi Karendi.
"Ne gibi?"
"Ya anla işte,"
"Neyi?"
Karen benim en yakın arkadaşımdı. Arkadaştan öte kardeşim gibiydi. O ağzından baklayı çıkarmadan ben demek istedigini anladım ve hayır anlamında başımı salladım.
"Yok canım daha neler? Farkında mısın bilmiyorum ama o sevgilimin kankası. Üstelik bana yenge diyor." Neden bi anda savunmaya geçmiştim bilmiyorum ama bunun düşüncesi bile korkunçtu.
Yan tarafta ki sesler yükseldiğinde ikimize dikkatimizi oraya verdik. Saniyeler içerisinde ne olduğunu anlayamamıştım ama Yağız ve Gökalp burun buruna gelmişlerdi. Açıkçası Gökalpi ilk defa bu kadar sinirli görüyordum. Resmen burnundan soluyordu.
"Seni daha önce de uyardım. Gözlerini sevgilimin üzerinden çek!"
Ortamın derecesi yükselirken hızla ayağa fırladım ve ikisinin arasına girdim. Ne olduğunu anlayamayan omzumun uzerinden bi yumruk savruldu ve Yağız bir kaç adım geriye gitti. Dudaklarımın arasından bi çığlık firar edince ellerimi ağzıma kapadım.
"Senin sevgiline baktığım falan yok benim!" Gökalp kendini hemen savunmaya geçti ve eliyle beni kenara itti.
"Fark etmiyorum mu sanıyorsun lan sen? Hem yenge diyorsun hem kızı süzüyorsun. Gavat mı yazıyor lan benim alnımda?!"
"Yok Gavat degil direkt Gavatar yazıyor," Gökalp bildigimiz dalga geçiyordu.
Ben hala duyduklarımı idrak etmeye çalışıyordum. Ne olmuştu da bi anda birbirlerine girmişlerdi? Şu an konu ben miydim? Hızlıca Yağızın önüne geçtim ve ellerimi göğsüne yaslayıp itmeye çalıştım.
"Yağız bi sakin olur musun? Neyin tartışması şimdi bu?"
İkisininde beni dinledigi falan yoktu. Son çare yerde ki istekadan birini kapıp ikisine dogru salladım.
"Yeminim olsun sizi şuracıkta evire çevire döverim."
Nihayet ikisinin dikkatini cekmeyi başarmıştım. İkisi de birkaç adım uzaklaştı ve bana baktılar. Yağız patlamış dudağını elinin tersiyle silerken Gökalp hala işin dalgasındaydı.
"Ufacık boyunla beni dövebileceğini hiç sanmıyorum Elacım,"
Ama bu çocuk dimdi dayağı hak etmiyor muydu? Ediyordu! Hem benim boyuma laf edilmisti ustelik gereksiz bi samimiyetle Elacım denilmişti. Haklıydı ben onu dovemezdim belki ama Yağız muhakkak döverdi.
"Tutmuyorum sevgilim dövebilirsin,"
En son duydugum kelime Yağızın ya hak ya bismillah diyerek öne atılmasıydı. Sonra ki kavga kıyameti ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Çünkü sonumuz acil de bitti.
💗
Bölüm hakkında ki düşünceleriniz neler aşklarım?
Şu alttaki minik yıldıza dokunur musunuz?
Sizleri seviyorum ✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgilimin Kankası | Texting
Novela JuvenilGokalpdemirr : Sana yenge demek zoruma gidiyordu Gokalpdemirr : Gel sana karım diyeyim. Elaamagozlerielaolmayan : Ne?