Bir kaç saat buz gibi havada yarı çıplak evin arka tarafında bekledikten sonra tırmanıp açık unuttuğum penceremden odama girdim.
Akşam yemeği yemek için bu sefer odamdan çıkmaya korktum bu yüzden yatağıma girdim ve uyudum.Bütün gece kabuslarla uyanmış tekrar uyuyup kabus görmüş sabahı sabah etmişim. Her kabusum da annem ve babamdan dayak yiyordum. Beni azarlıyordı. Bir rüyamda da senin suçun senin yüzünden öldü diye haykırıyorlardı. Bu cümle kafama çok takılmıştı. Kim benim yüzümden ölmüştü?
Bıkmıştım ailemden hayatımdan her şeyden bıkmıştım. Herkesden nefret ediyordum yaşamak istemiyordum artık. Vücudum morluk ve yanık izlerinden görünmüyordu bile. Gece uyurken her gördüğüm kabus sonrası tek bir karara vardım. Her şeyi bitirecektim. Dayanamıyordum artık. Ama işi bitirmeden yapmam gereken bir şey vardı. Öğrenecektim. Neden benden nefret ettiklerini öğrenecektim.
Çalan alarmımı hemen kapadım zaten uyanıktım. Hızlıca üstümü giyinip odamın kapısını önce yavaşça açıp etrafa bakıp öyle çıktım. En son direkt çıktığım zaman biri saçımdan sürükleyip evden attı malum.
Hızlıca merdivenleri inip mutfak kapısının önünde durdum çok yavaş ve sakin hareketlerle kapıyı açıp içeride göz gezdirdim. Kimse yoktu mutfağa girip kendime büyük bir sandviç hazırladım. Bu benim en az 3 günlük yemeğimdi. Sandviçi çantama tıkıp hemen evden ayrıldım. Okulun yakınlarında ki bir park ta oturup sandviçin birazını yedim. Her ne kadar açlıktan ölsem de ayarlı yemeliydim. Gözlerim ağlamaktan şişmişti. Annem ve babamdan her şiddet gördüğüm de dayanamaz ağlardım. O da bunların daha çok hoşuna giderdi ama umrumda değildi. Dayanamıyordum artık tutamıyordum kendimi.
Okulun bitmesiyle hemen çalıştığım kafeye geldim. Arka tarafa geçip üstümü çok hızlı değiştirdim eğer biri içeri pat diye girip vücudumu görürse biterdim çünkü. Her yerimin morluk ve yanık içinde olmasının yanında çok da zayıftım neredeyse iskeletim gözüküyordu. İşimi bitirip hemen çalışmaya başladım. Masalara gidip sipariş alıyordum ki kapıdan girenlere gözüm takıldı. Hassiktir! Ablam Arin ve sürtük arkadaşları. Hemen masanın Siparişlerini alıp şefe bildirdim ve arkaya geçtim. Ablam beni burda görürse annemlere söylerdi ve bu da benim için hiç iyi olmazdı. Cesaretimi toplayıp ablama görünmemeye çalışarak müşterilerle ilgilenmeye başladım. Bir kaç dakika sonra elimde tepsiyle ilerlerken biri kolumdan çekip beni kendine döndürdü. Siktir! Ablam.
-sen burda ne yapıyorsun?
-seni ilgilendirmez.
Dedim ve beni bırakıp arkadaşlarıyla kafeden çıktı. Al işte kesin annemlere söyleyecekti. Muhtemelen işten kovulacak ve dünyanın dayağını yiyecektim. Sikiyim ya. Gözlerim doldu. Boşverip işime devam ettim. Sanırım ilk iş günün son iş günüm olmuştu.
Kafede işim bitince üstümü değiştirip çıktım eve gitmeyecektim çünkü muhtemelen beni dövmek için bekliyorlardır. Her zaman gittiğim sahile gidip banklardan birine oturdum geçen gün aldığım bisküviden bir parça aldım. Biraz düşünmem gerekiyordu. İşi bitirmeden bazı cevaplar bulmak istiyordum mesela benden neden nefret ettiklerinin cevabı.
Saat gece 2 olmasına rağmen hala eve girmek istemiyordum çünkü Allah bilir kimse uyumamış benim gelmemi bekliyorlardır. Ama eve gitmek zorundaydım çünkü ikide bir yanımdan sarhoş herifler güle oynaya geçiyor ve bana bakıyorlardı. Şuan evde olduğum kadar olmasa da tehlikedeydim. Eve gitmek zorundaydım lanet olsun! İstemsizce adımlarımı eve çevirdim ve ilerlemeye başladım. Eve gelince kimseye görünmeyip arkadan dolaşıp odama tırmandım ama her zaman açık bıraktığım cam kapalıydı. Siktir! Kesin annemler kapadı ben giremeyeyim diye. Pencereyi biraz zorladım ama açılmadı. Kapıdan girmek zorundaydım. Yavaşça kapıya gelip kapıyı açtım. Etraf karanlıklı görünürde kimse yoktu ama çok dikkatli olmalıydım. Susadığım için önce mutfağa ilerledim. Kapıdan kafamı uzatınca masada oturup kafasını masaya yaslamış bir kadın vardı. Dikkatli bakınca o kadının annem olduğunu anladım. Uyuyo muydu o? Neden mutfak masasında uyuya kalmış ki mutfağa biraz daha girince masanın üzerinde ki defter çekti dikkatimi sanırım annem bir şeyler yazarken uyuya kalmıştı. Defterin açık kalan sayfasına göz ucuyla bakınca sevgili günlük ile başlayan bir cümle gördüm. Bu defter annemin günlüğümü? Belki benden neden nefret ettiği burda yazıyordur. Elimi deftere doğru uzatmıştım ki kıpırdanınca korkuyla köşede duran bir şişe suyu kaptığım gibi mutfaktan kaçtım o günlüğü ne yapıp edip almalıydım. Aradığım cevabın o defterin içinde olduğuna inanıyorum...
Bölüm sonu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vaveyla (+18) Tamamlandı
Mystery / ThrillerVaveyla: çığlık, yaygara, bağırma, feryat. "Ben bunların hiç birini hak etmedim..." kitap +18 dır. içinde argo kelimeler. kavga dövüş, psikolojik şiddet ve gerilim vardır. rahatsız olacaklar okumasın. kimseye zorla okutmuyorum. ama kitabı okuyacakl...