"Mahşer midillisi"

4.8K 68 10
                                    

Gözlerimi açtım. Neden açtım gözlerimi. Keşke ölseydim bu gece. Bu acıyı çekeceğime ölseydim. Kafamı sola çevirdim kaşlarım çatıldı yattığım yatakta doğruldum. Bir odadaydım ama oda lükstü. Ablamın odası gibi ama tek fark şuan erkek şuan erkek odasındaydım. Üstüme baktım dünkü kıyafetlerimdi. Bir kaç dakika sonra ben etrafa bakınırken odanın kapalı olan odası açıldı ve içeri elinde 2 kupa olan bir adam girdi. Beni görünce gülümsedi ve 

-Ooo nihayet uyanmışsın. diyerek yanıma oturdu. Kupanın bir tanesini bana uzatınca ikiletmeden aldım o sırada da biraz adamı süzüyordum. yaklaşık 21-22 yaşlarında 1.90 boyunda esmer mavi gözlü bir adamdı. Olgun ve bir hayli yakışıklıydı. 

- Neredeyim ben sen kimsin?

- Benim adım Kuzey ve şuan benim evimdesin. Dün sokakta karşılaştık üzerime bayıldın ve bende ne yapacağımı bilemeyip seni kendi evime getirdim.

-Kaç yaşındasın?

-22. ya sen?

-16.

- Peki 16 yaşında bir kız çocuğunun gecenin o saatinde sokakta ne işi vardı? Evden mi kaçtın yoksa? 

-Hayır sadece biraz hava almak istemiştim. 

telefonunu cebinden çıkarıp bana uzattı 

-onları aramalısın merak etmişlerd-

HAYIR! yani gerek yok merak etmediklerine çok eminim. 

-Peki sana giyecek bir şeyler vereyim duş almalısın.

diyip banyoyu işaret etti ve yatağın üzerine bir kaç parça bir şey koyduktan sonra odadan çıkıyordu ki bana döndü. 

-Şey bu arada adın ne?

-Dilruba. Adım Dilruba.

kafasını sallayıp odadan çıktı dediğini yapıp odada ki banyoya girdim. Kollarım ve vücudum ciddi anlamda berbat haldeydi. Banyodan çıkınca köşede ki havlu sayesinde kurulandım. banyodan çıkıp odaya geri girip çıkardığı eşofmanı giydim. Çok büyüktü. Ama belinde ki ipi tüm gücümle sıkınca biraz olsun iyi olmuştu. gözlerim tişörte kaydı. Lanet olsun. Kollarım berbat durumdaydı ve bu tişört kolsuzdu. Üstüme geçirdim. Kollarım o kadar kötüydü ki korku filmlerini aratmıyordu. Kapının çalınma sesiyle kendimi yatağa attım ve yorganı boynuma kadar çekip gel diye seslendim. Kuzey içeri gelince yanıma yaklaştı. Saçlarım ıslak olduğu için duş aldığım belliydi.

-Hadi gel yiyecek bir şeyler hazırladım.

- Hayır aç değilim.

-Hadi ordan. Bak Dilruba kesinlikle utanmanı gerektirecek bir durum yok. 

dedi ve elini boynuma kadar çekmiş olduğum yorganı açmak için yorgana attı. O çekmemeye çalıştıkça daha sıkı tuttum ve açmasına izin vermedim. Sonra Kuzey iki eliyle daha sıkı tutup örtüyü çekti ve gördü. Gözleri ilk morluk ve yanık içinde olan kollarımda gezindi. Yatakta biraz daha dikleşip sırtımı döndüm. Elini sırtıma atıp tişörtün ucundan hafifçe kaldırıp sırtımda ki kemer,yanık, ve morluk izlerine baktı. Tekrar ona döndüğüm zaman bu sefer tişörtü tekrar kaldırdı ve tamamen yanık karnıma baktı. O incelerken artık dayanamayacağımı anlayıp bir hışımla yataktan kalkıp yerdeki montumu aldım ve aşağı indim çıkış kapısını bulamayınca bahçeye açılan kapıyı açtım ve bahçeden dışarı yürümeye başladım. bir yanda da ağlıyordum tam bahçeden çıkmak üzereydim ki Kuzey kolumdan beni geri çekti. Yaşlı gözlerimle ona dönünce bana sımsıkı sarıldı. Bende ona sarıldım ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Sanırım en çok buna ihtiyacım vardı. Daha sora ayaklarımın beni taşıyamayacağını fark edip tekrar kendimi Kuzey'e bıraktım. Beni kucağına alıp eve geri girdi. Koltuğa beraber oturduk. Biraz başımı okşayıp saçımı öptü. Bende ağladım. Yıllardır ağlamadığım gibi ağladım. Biraz vakit geçtikten sonra ağlamam artık durmuştu göğsüne koymuş olduğum başımı kaldırdı ve bana bakıp 

- Hadi karnını doyuralım. 

dedi ve beni kaldırdı. Önüme koca bir tabak makarna koyunca gözlerimi devirdim. Asla bu kadar yiyemezdim. Zaten yemeye yemeye midem küçülmüştü. Makarnanın yarsını daha ilk 4 kaşıkta doymama rağmen kendimi zorlaya zorlaya bitirmiştim. Kuzey'e söyleyince o da çok zorlamamıştı. Ev cidden lüks ve güzeldi. Kuzey'in zengin olduğu belliydi. Acaba soy adı Neydi?

oturduğum koltuktan karşı koltukta oturan Kuzey'e seslendim.

- Kuzey soy adın ne?

-Karca. Adım Kuzey Karca. Peki senin soy adın ne Dilruba?

-Dilruba Akaslan.

Gözleri şaşkınlıkla büyüdü.

-bi-bir dakika. Acaba inşaat firmasının sahibi olan Ahmet Akaslan ile bir bağlantın var mı?

-evet var kızı olurum.

-ne? Nasıl yani vücudunda ki bütün o izleri baban mı yaptı? Oysa geçen gün tanıştığım adam çok iyi biriydi.

-evet babam yaptı ama annemle beraber yaptılar. Aslında 16 yıldır yapıyorlar nedenini bilmiyordum dün öğrendim ama bak durumlar çok karşık benim gitmem lazım.

Dedim ve ayağa kalktım. O da benle ayağa kalkıp beni durdurdu. Elimden tutarak beni kotuğa geri oturtup kendiside yanıma oturunca eliyle başıma yön verip dizine yerleştirdi. Bende bacaklarımı havaya kaldırıp koltuğa uzandım. Başım dizlerindeydi. Elini başımı atıp okşamaya başladı ve

-hadi Dilruba. Hadi birtanem bana her şeyi anlat.

-peki. Dedim ve her şeyi anlatmaya başladım. 16 yıldır ne yaşadıysam her şeyi anlatmıştım. Abimin ilik olayını da söylemiştim. Her şeyi dinlemişti. Hikaye bittikten bir kaç saniye sonra

-artık cidden gitmeliyim.

-gitme bundan sonra burada kal dönme bir daha o eve. -

-üzgünüm ama yapamam. Her şey için teşekkür ederim. Ama sen beni dün akşam bulmadın, benimle hiç konuşmadın, vücudumu görmedin Dilruba diye birini tanımadın tamam mı?

Dedim ve kendimden beklenmeyecek bir şey yaptım uzanıp yanağına minik bir öpücük kondurup geri çekildiğim

-hoşçakal Kuzey.

Dedim ve direkt evden çıktım kendi evime geri dönüyordum. Biraz dolaştıktan sonra sağa sola yol sora sora kendi evimi bulmuştum tekrardan arka taraftan dolaşıp odama tırmandım. Hay sikeyim ya yine kilitli. Annem kesin ben evde yokken odama birilerini sokup kilitletiyor.

Evin kapısının önüne gelip kapıyı açtım yatmalarına biraz daha vardı o yüzden çok dikkatli olmalıydım. Evin içine bakınca ortalıkta kimse görünmüyordu hemen odama doğru merdivenleri tırmanya başladığım zaman bir anda dibimde ki kapı açıldı ve içeriden annem çıktı. Hassiktir!

-seni küçük orospu.

Diye tüm gücüyle bağırdı ve beni merdivenden aşağı itti...

Bölüm sonu

Vaveyla (+18) TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin