🖤
Aslında dün geceden bölüm atacağımı yazmıştım fakat istediğim oy ve yorumları yine alamadım, hayalet okuyucu istemiyorum kitabımda umarım anlaşılıyorumdur😇Yinede gerçekten sevip takip eden kişiler için atıyorum, onları çoook seviyorummm❤️
İyi okumalar.
_Anna
Taehyung
Tanrım biraz abartmadın mı?Taehyung
Şu an olmaz anna
Hiç sırası değilAnna
Tatlım hadi ama
Bak biliyorum gerçekten sinirlisin
Ama çocuğun yüzü kandan görünmüyor
Kendini kaybetmiş gibiydin
Lütfen benimle konuşTaehyung
Sikeceğim
Şaka mısınız siz?
Bugüne kadar ne konuştuk biz karşılıklı oturup?
Hangi birinizle ilgilendim
Beni düşünüyormuş gibi konuşmalar
Kafayı mı yediniz
Hiç biriniz umrumda değilsiniz
Bana yazmayı kesAnna
Hey sakin ol tamam
Haklısın sen pek sevmesende bizim için değerlisin
Jackson içinde öyle
Üstüne çok gittiğini düşünüyorum taehyung
Güzel bir arkadaşlığınız var
Bunu yapmaTaehyung
Çok düşünüyorsan jacksonu
Seni sevdiğini bildiğin halde sürtük gibi bana yapışmazdın değil mi?Anna
Taehyung
Ne dediğinin farkında mısın?Taehyung
Ben gayet farkındayım ya sen?
Aramızda bir samimiyet varmış gibisin?Anna
Sadece yardımcı olmak istedimTaehyung
Olma
Yardıma ihtiyacım yok
Ve anna
Amacını biliyorum
Jackson yinede bir zamanlar dostumdu
Umarım anlamışsındır
Görüldü*
Taehyung yaşadıklarına anlam veremiyordu, neydi tüm bu olanlar? Jeongguk neden böyle yapıyordu? Onu sıkıştıran kimdi? Öfkeliydi ona yaşattıklarından dolayı, çok fazla öfkeliydi. jacksondan aldığı mesajda onun adını gördüğünde hiç tereddüt etmeden yerinden kalkmış, hızla üstüne bir ceket atıp kapıyı çarpmıştı.
Çalıştıkları lüks mekanın önüne geldiğinde sakince arabasını durdurup aşağıya indi, taehyung buraya hobi olarak geliyordu sadece, şarkı söylemeyi, müzik enstrümanları çalmaya bayılırdı. Bir gün babasıyla ettiği kavga sonrası atmıştı kendini buraya, jacksonla olan bağlarını ilerletmişti, öylesine mırıldandığı bir şarkıyı duymuştu ve onu ısrarla kendiyle birlikte çalışmaya ikna etmişti.
İnsanları çok sevmezdi taehyung, herkesin bir çıkarı vardı ona göre, kimse kimseyi hiç karşılıksız sevmezdi. Ama bir yerde hayatına birilerini alması gerekiyordu, beraber çalıştıkları dönemlerde diğer insanlarla iş dışında iletişim kurmazdı jackson dışında, yapılan planlara dahil olmazdı hiç, sürekli övgü yağmuruna tutulurdu, ve asla hoşlanmazdı bundan dikkat çekmek istediği son şeydi.
Kapıda öylece dikilerek nefesini topladı, kapıyı yavaşça içerek içeri adımladı, dediği gibi jackson onu kapıya yakın bir şekilde sandalyeye yaslanmış bekliyordu.
Gülümsedi arkadaşının geldiğini görünce ama karşılık alamadı, taehyung yavaş adımlarla yanına yaklaştı karşısında ki sandalyeyi çekip oturdu.
Jackson onun sorgulayıcı bakışlarını fark ettiğinde konuşmaya başlaması gerektiğini düşündü, "nasıl gidiyor?" demişti, taehyung alaycı bir şekilde gülümsemiş dilini yanaklarında gezdirmişti. "benimle dalga mı geçiyorsun?" kaşlarını çatarak söylediğinde, jackson burukça gülümsemiş ve konuşmaya devam etmişti, yaptığı büyük yanlıştan dolayı ne anlatacağını ne söyleyeceğini bilemiyordu, "ben, taehyung aslında o burada değil." bir anda çıkmıştı ağzından kelimeler ürkekçe. Taehyung duyduğu şeyi idrak etmeye çalışırken ayaklandı, "ne saçmalıyorsun, sen bana yalan mı söyledin?" jacksonda onunla birlikte ayağa kalkmış arkadaşının kolunu tutmuştu, "sakinleş, diğer türlü gelmeyecektin taehyung, ne yapmamı bekliyordun?" işte şu an pimini çekmişti jackson olacakları tahmin edebiliyordu taehyungun duruşundan, sinirle ona bakıyordu.
"Sendin değil mi? jeongguku korkutan onu benden uzaklaştıran sendin, sikeyim seni neden yaptın bunu?" sesi öyle gür çıkmıştı ki mekanda ki insanlar sessizleşip onları izlemeye başlamıştı. "Ben değildim diyorum taehyung, ben yapmadım sadece seni buraya getirmem gerekti bende onu kullandım, üzgünüm bak perfo-" lafını yarıda kesen taehyungun tezgahtan şarap şişesini alıp rastgele bir yerlere fırlatması olmuştu, korkuyla yerinden sıçramış bir adım daha atmıştı arkadaşına doğru, o sırada çalışanlardan ve gruptan bir kaç kişide yanlarına gelmiş taehyunga bakıyordu, "siktiğimin performansı umurumda değil, size ne haliniz varsa görün demiştim, sen ne yaptın? Sikik bir yalan söyleyip beni buraya çektin, oraya çıkacağımı düşünüyor musun? o sokuk sahneye çıkacak mıyım ha?" bağırışıyla jacksonun yakalarına yapışmıştı taehyung, gözlerine öyle bir ruh çekilmiş gibiydi ki onu tanıyamıyordu arkadaşı, onu bu denli öfkelendiren kardeşine olan sevgisi miydi?
Taehyung jacksonu tiksinir bir şekilde itmiş, öylece yüzüne bakmadan kapıya yürümeye başlamıştı, o sırada eunwo bağırarak, "ne bekliyordun, oraya çıkacağını mı düşündün, kendini beğenmişin teki" demişti. Taehyung olduğu yerde topuğunun üstünde dönerek eunwo ya bakmıştı şaşkınlıkla, "neden bakıyorsun? Satıcı değil misin? Bir de arkadaşının kardeşine göz koyuyorsun, hah." Alayla söylendiğinde jackson onu susması için uyarmıştı. Taehyung ağır bir biçimde ikiliye yaklaşmış kimsenin beklemediği bir şekilde eunwonun yüzüne sert yumruğunu indirmişti, ardından bir tane daha, bir tane ve bir tane daha. Yerde acıyla kıvranan zavallı çocuğun göğsüne ayağını koymuş, bağırarak ikiliyi uyarmıştı, " Eğer bir daha beni zayıf noktamdan vurmaya kalkarsan jakcson, sonun bu arkadaş gibi olur, ki ben bunu asla istemem, sen de istememelisin." Son kez, eunwonun suratına bakmış, alayla sırıtarak, "sen de bugün ağzını tutamayarak arkadaşlarını sattın eunwo, bir daha uslu bir çocuk ol ki şirinleri görebilesin."
🐰🥺🐯
Jeongguk 🥺gel🥺 ve 🥺sevgilini🥺 sakinleştir 🥺
Askim sakin ol😇😇😇😇Bu çocuğu niye dövdürdüm ben şimdi 😄😄
Ne biliyorsun saklıyorsun anlat çabuk kötü çocuk😡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝖅𝖜𝖊𝖎𝖘𝖆𝖒𝖐𝖊𝖎𝖙-🅣🅚
FanfictionJeon jeongguk: HYUNG İŞİN ÇIKTIĞINDA KÖPEKLERİNİ ABİME BIRAKMA LÜTFEN YA