Hıdıdı mıdıdı
🐯❤️🐰
Aklımızın takıldığı yerde hayatımızda takılı kalır, taehyung aynen bunu yaşıyordu. Aklı güzeller güzeli jeonggukunda kalmıştı, bir şeyler devam etsin istemiyordu. İlk defa yaşıyordu bu hisleri, ilk defa aşık olmuştu, birinin gitmesinden ilk defa korkmuştu fakat çok erkendi diye düşünüyordu hep, insanlar sevdiğinde hep böyle yanılırdı işte tekrar ve tekrar insanlara güvenmemesi gerektiğini düşünüyordu, ama bebeği jeongguk değildi ona bunları yaşatan biliyordu taehyung her şeyi biliyordu.
Yine her zaman olduğu gibi düşüncelerle kafasını yorarken ailesinide geçiriyordu ara sıra aklından, sahi neden ailesinin yanında değildi? Neden annesine sarılıp olanları anlatamıyordu? Taehyung ailesine bile tam güvenemezken güzel bebeğine her şeyi yapmıştı, o güzel çocuk aklını başından almış başka bir insana çevirmişti onu. Ne ara yaşandı diyordu içinden ne ara bitti.
İçtiği sert alkolden ziyade düşündükleri sallıyordu bu esmeri, aldığı kaçıncı yudumdu bilmiyordu, dinlediği, beğenmeyip geçtiği bilmem kaçıncı şarkıydı, ara sıra güzelinin fotoğraflarını açıyor, ona yazdığı günden beri girmediği uygulamada kontrol ediyordu her gün bebeğini, ekranı kapatmadan önce tekrardan jeonggukun fotoğrafında durduğunda mırıldandı halsiz ve yorgun sesiyle, "çok yanıyor mu canın güzelim, hm?"
-
Alkolün getirdiği boşluk ve bilinmezlik hissiyle, farkında olmadan arabasını jeonların önünde bulmuştu taehyung. Kendini arabadan savsaklayan adımlarla atmış, jeonggukun odasının camına bakan tarafa gelmişti. Ufak bir ışık belirtisi vardı sadece ya telefonla oynuyordu, ya da gece lambası açıktı odada. Başını eğip etrafı taradığında küçük çakıl taşlarını görüp gülümsemişti sinsice, ne yaptığının bilince değildi taehyung, dedim ya alkol değil düşünceleriyle sarhoş olmuş, önceden yapmak istediği şeyleri gerçekleştiriyordu bu gece.
Odasının camından gelen tıkırtıları duyan jeongguk, meraklanmış huysuzca yattığı yerden kalkarak camı açmıştı, "ne oluyor be gece ge- tanrım taehyung?" Şaşırmıştı minik oğlan onu görmek beklediği son şeydi, gelmişti gelmez diye düşündüğü sevgilisi bugün ona gelmişti, 'beni unutmuştur peşime düşecek değil ya' diye kendini avuttuğu gecelere orta parmağını göstermişti jeongguk, çünkü biricik aşkı şu an aşağıdaydı. "Jeongguk, jeongguk uzat altın sarısı saçlarını ben geldim." Diyip kıkırdamıştı esmer, dokunsalar ağlayacaktı ama bebeğini üzmek istemiyordu.
Küçük duyduğu cümleye gözündeki yaşla birlikte gülümsemişti, canı yandığı halde yinede bastırmaya çalışıyordu olanları büyüğü, birazdan yine hıçkırılara boğulacağını biliyordu jeongguk onu görmek bile günlerce ağlaması için yeterliydi. "Burada olmaman gerek, taehyung" duraksadı biraz kirazlı oğlan, dilinden çıkmıyordu ki kelimeler, ya söyledikleri biricik aşkını üzerse? Yinede onun iyiliği için söylemesi gerekiyordu, onu kendinden uzaklaştırmak en iyi çözümüydü jeonun, "lütfen git buradan, yalvarırım" sonlara doğru kısılan sesi konuşmasını zorlaştırdığı gibi, gözünden damlaları da akıtmıştı küçüğün, bunları dile getirmek kendini öldürmekten daha zordu jeongguk için.
Esmer derin bilhassa kırılganlıkla dolu seslendi küçüğüne, yalvarır gibiydi koskoca adam birazdan diz de çökerdi belki, "aşkım, benim güzel sevgilim, biriciğim, lütfen aşağıya gel, lütfen" bağıramıyordu, kuvvetlice bağırmak, neden bana bunları yaşatıyorsun demek istiyordu ama çıkmıyordu sesi büyük olanın, o kadar hassastı ki bebeğine karşı yükselttiği sesi kalbinde ufak ağrılara sebep olursa yaşayamazdı taehyung, yapamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝖅𝖜𝖊𝖎𝖘𝖆𝖒𝖐𝖊𝖎𝖙-🅣🅚
FanfictionJeon jeongguk: HYUNG İŞİN ÇIKTIĞINDA KÖPEKLERİNİ ABİME BIRAKMA LÜTFEN YA