"Ve siz,Ela Varlı ya hakkınızı helal ediyor musunuz?"
"Helal olsun!"
"Ediyor musunuz?"
"Helal olsun"
"Ruhuna el-Fatiha!"
Kapattım gözlerimi derin bir nefes aldım. Biricik sevgilim toprak olmuştu. Onu benden almışlardı. Onu benden sonsuza kadar almışlardı... İsyan edemiyordum da ama. Ne hakkım vardı? Ne yüzüm vardı? Ben neyiydim? Ben neyiydim biliyor musunuz? En güzel duygularının katili. En saf hislerinin katili...
Şimdi hesap sormaya ne hacet? Nasıl sorarım topraklara;benden neden can parçamı aldınız diye. Nasıl sorarım aşkıma;benden neden gittin diye... O da bana demez mi;benden sen gittin diye...
***
Ela yı defnedeli 3 saat olmuştu ve herkes cenaze evine geçmişti. Ben yanı başında mezar taşında kalakalmıştım. Kendimce o zamanları telafi ediyordum belki de. Aslında edemezdim ama...
Toprağını okşarken aklıma yine iki yıl önce onu terk ettiğim zaman geldi...
2 yıl önce:
"Mert sevgilim gel hadi filmi seçtim ben."
Ela nın bana seslenişiyle kendime geldim. Eskiden her adımı söylediğinde pır pır atan kalbim şimdi hiç hızlanmıyordu. Beni ondan soğutan şey neydi bilmiyorum ama bunun cabası beni cinsel anlamda tatmin etmemesiydi. Bayadır ilişkimiz vardı ama biz;yanaktan öpmenin dışında hiçbir şey yapmamıştık...
Artık canıma tak etmişti. Bugün ona yaklaşmayı deneyip yine istemezse her gece ondan habersiz gittiğim orospulara gidecektim ve Ela yı terk edecektim.
"Geliyorum hazel mısırlar yeni patladı."
Ona Hazel derdik. İsmini sevmezdi çünkü bizde ingilizcesiyle hitap ederdik.
İçeri gittiğimde bana aşkla bakıyordu. Mısırları görünce gülümsedi.
"Mert,aşkım bir daha ki sefere lğtfen ben yapayım bir saattir seni bekliyorum."
Hafif şakayla karışık sitem ettikten sonra kıkırdadı. Bende ne kadar sahte de olsa gülmeye çalıştım. Mısırı sehpaya koyup yüzüme Munzur bir gülüş yerleştirdim.
"Acaba film izlemesek mi?"
Sorgular gibi kaşını kaldırdı ve cevapladı
"Ne yapacağız canım?"
Yanına yaklaştım.Elimi omzuna attım ve kendimi çektim.
"Mercimeği fırına mı versek?"
Gözlerini ayırıp ayağa kalktı. Bu hareketim onu sinirlendirmişti. Tahmin ediyorduö işte geri kafalının tekiydi bu kız.
"Ya sen ne diyorsun Mert? Ben sana bu konuyu defalarca açıklamadım mı niye beni anlamamakta ısrarcısın ya?"
Öfkeyle ben de ayağa kalktım.
"Ya ne anlamaması Ela ne! Ben bir erkeğim ve ihtiyaçlarım var tamam mı? Başka birisini altına almam daha mı iyi olur kızım!"
Gözleri doldu ve başını iki yana salladı.
"Sen benim tanıdığım Mert değilsin. Allah belanı versin!"
Bağırışıyla yüzümü buruşturdum. Yetmişti artık.
"Bitti Ela. Git kendini evleneceğin kocan için saklamaya devam et."
Kapıyı çarpıp çıktım ve arkamda göz yaşları içinde yıllarımı bıraktım.
***
Günümüz:
"Özür dilerim Ela'm özür dilerim."
İçim yanıyordu. O bunları hak etmemişti. Beniö gibi şerefsizin yaptıklarını hak etmemişti.
Babamın silahını yanımda getirmiştim. Cebimden çıkarttım. Vakti gelmişti. Ela'sız bir saniye bile duracak vaktim yoktu.
Biliyorum,onu hiçbir zaman hak etmemiştim.
Tetiği çektim ve silahı kalbime dayadım. Kalbini yaraladığım kızın intikamını alacaktım.
Sonra mezarlıkta bir silah sesi yankılandı. Güvenlikler sesin geldiği yere doğru koştular. Daha yeni defnedilen cenazenin mezarının başında bir genç adam intihar etmişti.
Bu hikayede burada bitti. Mutlu sonlar sadece masallara aitti. Gerçi mutluluk onların hayatına hiç uğramamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgilim/Texting TAMAMLANDI✅
Short Story"Bitti Ela. Git kendini evleneceğin kocan için saklamaya devam et." Kapıyı çarpıp çıktım ve arkamda göz yaşları içinde yıllarımı bıraktım.