∆ ¶ ~ 25 ~ ¶ ∆

2K 71 6
                                    

Biliyorum geç geldi, özür dilerim :)

Aşağıdaki yıldızı doldurmayı unutmayın...

İyi okumlar...

...................

Bade, odasında İrem ile oturmuş hazırlanmaya çalışıyordu. Akşam Arel ile dışarıya çıkacaklardı.

Bade içinde olan duygulara anlam veremiyordu. 'Sevgi bu mu?' diye düşünüyordu.

Sanki peri masallarında gibiydi. Ayakları yerden kesilmişti adeta, bu kadar acıdan sonra mutlu olmak onun da hakkı değil miydi?

Elinde olan üç elbiseyi sıra sıra üstüne tutup "Sence hangisi?"

İrem ufak bir kıkırdama ile "Bence beyaz olan. Güzel de bir makyaj ile tamsın."

Bade usulca kafasını sallarken, İrem de mutluluk ile Bade'ye bakıyordu. Bade ile iyi bir iletişim kurmuşlardı, yaşadıkları acı olaylar büyük bir arkadaşlığı beraberinde  getirmiş oldu.

Bade elbiseyi giydiği zaman, makyaj masasına geçmişlerdi. İrem güzelce makyajı tamladıktan sonra beğeni ile Bade'yi süzdü. "Mükemmel oldun." eli ile de 'süper' işareti yapıyordu.

Bade ayağa kalkıp, giriş kapısında olan boy aynasına doğru adımladı. Aynanın etrafında bir kaç tur döndü.

Neşe ile kendine baktı. Kendini rüyada gibi hissediyordu, hiç bir zaman bitmesini istemeyeceği bir rüya.

Bade mutluluk ile kendine bakarken kapı çalmıştı. Bade'nin eli ayağı birbirine girerken İrem imdadına yetişmiş gibi kapıya koşmuştu.

Arel kapıyı Bade'nin açmasını beklerken, İrem'in açması ile şaşırmıştı. "Bade nerede? Hazır değil mi?"

İrem gülerek "Bade hazır da sen görmeye hazır mısın?" 

Arel "Bu ne deme-"

Sözünü kesen şey İrem'in kapıyı açması ve Bade'nin karşısında, prensesleri andıracak şekilde duruyor olmasıydı.

Sessizliğine öldüğü kadın, karşısında prensesler gibi giyinmişti. Beyazlar ne güzel yakışmıştı öyle.

Sevdiğini yansıtan renk beyazdı. Kendi gibi olan saf beyaz, kötülüklerden arınmış beyazlık.

Arel bir süre Bade'yi süzdü. Başına takmış olduğu yaprak desenli gümüş rengi olan ama üzerinde taşları olan taç, kumral saçları ile inanılmaz derecede bir uyum yakalamıştı.

Gözleri aşağıya kaydığı zaman, giydiği beyaz, boğazlı elbise, Bade'nin ince belini fazlası ile ortaya çıkarıyordu. Elbisenin etekleri, dizinin çok yukarısında bittiği için bacakları da ortaya çıkmıştı.

Arel elbisenin simli eteğinden aşağıya doğru indiği zaman, gümüş rengi olan topuklu ayakkabıları Bade'yi  bir kaç santim uzatmıştı.

Arel, Bade'ye diyecek bir kelime bulamadan, gözlerini gözlerine çıkardı. İçinde kaybolmak istediği gözlere baktı. 

Deniz mavisi olan, içinde kaybolmak istenilecek kadar anlamlı bakan gözlerine. 

Bade'de süzmüştü karşısındaki adamı. Giydiği gömlek ve siyah kotla bile çok çekici duruyordu.

Bade gözlerini, Arel'in gözleri buluşturduğu zaman kendine baktığını anlamıştı. Göz göze geldiklerinde, gözlerini çekmek istese bile çekemiyordu.

Neydi bu yaşadıkları? Ayaklarını yerden kesen bu güzel duygu neydi? Arel'i her gördüğünde neden heyecan yapıyordu?

'Yoksa' dedi, 'Yoksa aşk dedikleri duygu bu mu?' diye düşündü, gözlerini Arel'den çekmeden.

SESSİZ GÖZYAŞLARI ✓ [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin