0.1

1K 94 127
                                    

Jaehyun ruhsal sorunları nedeniyle etrafı birbirine katan adamın peşinde koşuşturuyordu. En önde hasta,arkasında Jaehyun ve onun arkasında da Jaehyun'un hemşirelik ve asistanlık görevini yapan Yukhei koşuyordu.

En sonunda yere düşen adam ile Jaehyun da duraksadı. Ancak adam ondan beklenmeyecek şekilde cebinden çakısını çıkarttı ve Jaehyun' a doğrulttu.

"Yaklaşma! Yaklaşmayın hiçbiriniz! Keserim hepinizi!"

Jaehyun sakinleşmesi gerektiğini düşünerek eli adama doğru uzanırken konuştu.
"Bekle. Sakin ol."

"Kız arkadaşımı getirin bana hemen!"

Adam Korece konuşmuyordu. Jaehyun az çok öğrendiği Çincesiyle adamın cümlelerini idrak etmeye çalıştı.

"Ne? Kız arkadaşın mı?"

"Hemen getirin bana sevdiğimi!"

Jaehyun içinden,keşke biraz daha ağırlık verseydim Çince'me diye geçiriyordu.

"Kız arkadaşın? Peki onu getireceğim sana söz veriyorum sadece sakinleş. Bak yakında öleceksin..."

"İstemiyorum! Ölmek istemiyorum!"
Adam elindeki çakıyı doğruca Jaehyun'a tutuyordu. Hızla Jaehyun'a yaklaşırken olanları herkes elindeki telefonuyla çekiyordu.

Jaehyun adamı sakinleştirmek için konuşsa da işe yaramayan bu konuşmaları üzerine adam Jaehyun'un üzerine yürüdü,onu öldürmek isteyerek.

Jaehyun eğilerek adamın kolunun altından geçti ve kendini savunması için küçükken gittiği dövüş derslerinden öğrendiği birkaç hareket sayesinde adamın elindeki çakı yere düştü.

Jaehyun adamın kafasının yere çarpmaması için ayağını,adamın kafasının altına koydu ve eğilip adamı son anda tuttu.

"İyisin...merak etme."

Herkes Jaehyun'dan övgüyle bahsediyor ve olanları bir film gibi telefonuna kaydediyordu.

Jaehyun ambulansı araması için Lucas'ı bekliyordu.

•••

Yerim sevgilisi Mark ile yaşadığı güzel anılarını düşünüyordu. Yerim her zaman tek başına yemek yemeyi tercih eden biriydi ancak Mark ile ilk başta zorla çıktığı yemeklerden sonra alışmıştı buna.

Sevdiği insanlarla yemeğini paylaşmak artık hoşuna gidiyordu.
Mark'ın doğum günü için yapması gerekenleri düşünüyordu çünkü sadece 1 gün kalmıştı doğum gününe.

"Tabii ki buradaki kiralar çok yüksek ancak şirket yarısını ödeyecek."

"Evden gidip gelsen?"

"Anne dört saatimi alır! Çok yorulurum! Her neyse babam nasıl?"

"Yine huysuzlanmaya başladı."

Yerim'in kaşları çatılırken konuşmaya devam etti.
"Neden? Yine ne oldu?"

"Dışarılara çıkıyor ve süslenip püsleniyor,parfümler sıkıyor,gece yarılarına kadar da gelmiyor. Sanırım bu sefer de yeni kafenin sahibiyle görüşüyor."

Yerim gözlerini devirdi annesinin onu göremeyeceğini bilerek. Morali bozulmuştu aslında.
"Yeni bir şey değil bu. Kavga da etseniz barışsanız da siz aranızda halledersiniz bir şekilde."

"Sen de yeni erkek arkadaşın Mark seni aldatırsa şeyini ora-"

"Anne lütfen yeter! Ben senin gibi başka kadınlarla ilişki yaşayarak bana işkence eden bir adamla yaşamayacağım. Bu asla olmayacak!"

"Amanın! Erkeklerin hepsi aynı. Ben sana demedim mi-"

Yerim ikinci kez annesinin lafını kesti.
"Yeter! Bu kızına söylenecek güzel bir söz mü? Kendini dikkat et görüşürüz!"
Yerim telefonunu kulağından uzaklaştırırken annesi ona anlatmaya çalışıyordu.

Telefonunu kapatıp haber sitelerinde gezinmeye başladı. Karşısına çıkan yazı ile kaşları çatıldı.

"Bir psikiyatr olan Jung Jae Hyun halkın kahramanı oldu!"
Başlığı bile Yerim'in görmemezlikten gelmesi için yetmişti. Yerim psikiyatr mesleğini sevmezdi hatta nefret ederdi.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çok güzeller

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çok güzeller. *-*

Okuduğunuz için teşekkürler 💖

Dinner Mate ↔ yeri + jaehyun ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin