0.5

503 60 113
                                    

Jaehyun gözlerini açtığında gördüğü beyaz ışıkla gözlerini yeniden kapattı. Burnuna gelen hastanenin o garip kokusu ile hastanede olduğunu ve o ışığın da hastane aydınlatması olduğunu anladı ve yatağında doğruldu.

Kafasını çevirdiğinde Yerim'i gördü.
"Ama yatmanız gerekiyor."

Jaehyun onu dinleyerek hasta yatağına uzandı. Ancak aklına uçağını kaçırdığı gelince hızla doğruldu.

"Uçak! Benim gitmem gerekiyordu!"

"Yahu ne olacak sanki? Alırsınız bir bilet daha."

Jaehyun ona hak verdi ve yine dediğini yapıp yattı.

O sırada odaya doktor geldi.
"Bayan sizinle konuşalım lütfen."

Yerim doktorun dediğini yaparak odadan çıktı.
"Beyefendi sarsıntı geçirmiş."

Yerim endişeyle konuştu.
"Nasıl yani? Ne sarsıntısı?! Ölecek mi?!"

Doktor sakince tebessüm etti ve konuşmasına devam etti.
"Hayır. Yere çarptığından olsa gerek beyni sarsıntı geçirmiş ancak bu önemli bir durum değil. Dikiş attık, birazdan taburcu edilir. Yalnız sürekli onla olmalısınız, çok dikkat etmesi gerek en ufak sarsıntıda yeniden baygınlık geçirebilir."

Yerim onaylarcasına kafasını salladığında, doktor arkasını dönüp gitti.

"Neden böyle normal bir şekilde anlatmıyorlar acaba? Beyin sarsıntısı diyince ölecek sandım, fragman veriyorlar sanki."
Yeri kendi kendine söylenirken odaya girdi.

Odaya girdiğinde Jaehyun ona kaşları çatık bakıyordu.
"Endişelenme sadece sarsıntı yaşamışsın. Birazdan taburcu edileceksin."

"Kıyafetlerim?"

Yerim dudağını kemirmeye başladı. Onları kurutabilirdi aslında ancak bunu yapmak yerine kıyafet almıştı.

"Onlar ıslak diye yeni kıyafetler aldım ben. Bak."

Koltuktaki poşeti Jaehyun'a uzattı. Jaehyun poşetten çıkan kıyafetlerle şaşkına dönmüştü.

Mor ve pembe renklerinin karışımından oluşan, kısa şort ve yaşlı kadınların giyindiği üstü almıştı.

"Sadece onlar vardı sana uygun olan. Biliyorsun zaten burada pek mağaza yok, uzağa da gidemezdim mecburen bunlara kaldım."

"Mağazada sadece bunlar mı vardı? Ben buradan döndüğümde hastalarımla görüşeceğim!"

"Hayır, mağaza kadın mağazasıydı yani çok kıyafet vardı ancak sana sadece bunlar uygundu."

•••

Hastaneden çıkmışlardı ve Yerim, havalimanına bırakmak için Jaehyun'a ısrar etmişti.

Jaehyun son kez arkasına dönüp Yerim'e baktı. Tekrar önüne döndüğünde hostes kızın elinde yüzükle arkadaşlarına olanları anlattığını gördü.

"Çirkef bir kadın ayrılmamız için geldi ama bak işte yüzük bende, Mark'ın gönlü de bende."

Jaehyun suratını buruşturup önüne döndü. Havalimanı görevlisiyle göz göze geldiğinde adamın suratındaki alay ifadesiyle kaşlarını çattı.

Sıraya girip beklemeye başladığında aklına gelen eski anılar kendini daha kötü hissetmesine neden olmuştu. Jaehyun eski sevgilisi tarafından soğuk ve hissiz olması bahanesiyle terk edilmişti.

Yerim gibi o da çok fazla eleştirilerek ayrılmıştı. Sıranın sonundaki bileti alan görevlinin sesiyle Jaehyun o tarafa baktı.

"Hanımefendi?"

Görevlinin Jaehyun'u kadın sanmasıyla Jaehyun gülmek ve sinirlenmek arasında gidip gelmiş sadece susmuştu.

"Ben erkeğim sadece kadın kıyafetleri giyindim. Ayrıca gitmekten vazgeçtim size kolay gelsin."

Son sözleri üzerine Jaehyun arkasını döndü ve Yerim yüzünden giyindiği kıyafetleriyle onun yanına gitti.

Son sözleri üzerine Jaehyun arkasını döndü ve Yerim yüzünden giyindiği kıyafetleriyle onun yanına gitti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sizleri seviyorum.🖤

Dinner Mate ↔ yeri + jaehyun ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin