Uyanış

9 5 1
                                    

   Çalan alarm ile gözlerimi aniden açtım, bugün büyük gündü, sunumumu en iyi şekilde yapmam gerekiyordu.
   Hızlıca kalkarak duşa girdim. Sıcak bir duş aldıktan sonra yeni aldığım gül kurusu bornozumu giydim. Aynanın karşına geçerek günlük rutin cilt bakımı kremimi sürdüm ve banyo kapısından çıktım, banyonun hemen solunda kalan gardolabımı açıp içerisinden dün akşamdan karar verdiğim dar siyah jean ve üzerine haki yeşil şifon gömleğimi aldım. Sıra saçlarımdaydı, uçlarını maşa ile hafif dalgalandırarak tepeden yarım topuz yaptım. Abartılı olmayacak şekilde makyajımı da yaptıktan sonra ayakkabı dolabımı açtım ve içerisinden çok yüksek olmayan siyah haki alacalı renkteki Stilettolarımı çıkardım.
   Yatak odamdan çıkıp çalışma odası yaptığım hemen yatak odamın sağında kalan odaya geçerek tüm sunumun içerisinde olduğu çantamı aldım ve unutmamak için giriş kapısının hemen yanına bıraktım.
   Mutfağa doğru yöneldiğimde çalışma odasının diğer yanındaki kapı yavaşça aralandı ve saçları dağınık üzerinde pembe düğmeli pijaması ile Derin esneyerek kapıda belirdi.
   "Canımıniçi biliyorsun bu saat benim saatim değil ancak bu proje için çok çalıştın sana şans öpücüğü verip sıcacık yatağıma geri dönmek istiyorum." Diyerek yanıma geldi ve yanağıma kocaman bir öpücük kondurarak bana sarıldı.
   "Benim için bu saatte kalkman gözlerimi yaşarttı, şaka değil gerçek söylüyorum, ancak geç kalmak istemiyorum" diyerek ondan ayrıldım, "unutma ki seni çok seviyorum." Demeyi de ihmal etmedim çünkü o bu dünyada insanın başına gelebilecek olan en iyi arkadaştı.
   "Bende Seni seviyorum akıl küpüm" dedi ve uzaktan öpücük yollayarak odasının yolunu tuttu.
   Mutfağa gidip dolaptaki sandviçlerden birini alarak çantama koydum, artık gitmek için hazırdım.
Kapıdan çıkmadan önce aynada son kez kendime baktım ve kendimden emin bir şekilde Aynadaki yansımama hafifçe gülümseyerek bu işi başarıcaksın Alin dedim.
   Sunum çantasını giriş kapısının yanından alarak büyük gün için dışarıya adımımı attım.
Derin ile birlikte oturduğumuz rezidansın en alt katında bulunan otoparka indim, siyah vw new beetle model arabama binerek yavaş bir şekilde iş yerime gitmek için yola koyuldum.
Arabayı iş yerinin otoparkına park ettikten sonra yanımdaki koltuğa bıraktığım sunum çantamı elime alarak sayfaları hızlıca son kez gözden geçirdim ve her şeyden emin olarak arabadan indim. şirketin kapısında duran Güvenliğe selam verdikten sonra odamın bulunduğu yedinci kata çıkmak üzere Asansöre yöneldim ve Bingo bugünün şansı şimdiden başlamıştı, Asansör bu sabah kalabalık değildi, kalabalık olduğunda çok fazla daraldığımdan dolayı bu durum sunum öncesi hiç iyi olmazdı.
Yedinci katta duran asansörden inerek odama doğru ilerledim, gözlerim hızlıca etrafı tarıyordu Arda'nın nerede olduğunu merak ediyordum. Benim odamın sağ çaprazında kalan odasına dikkatlice baktım ancak orada olmadığını fark edince hemen çantamdaki telefonuma sarılarak Arda'yı aradım. Telefon açıldığı gibi efendim diyen Arda'ya "Bana sakın hala evden Çıkmadığını söyleme şu an tek duymak istediğim aşağıdayım Alin ve birazdan odamda olacağım kelimeleri olmalı, böyle bir günde bu saatte nasıl olurda hala şirkete gelmezsin, inanamıyorum." derken Arda her zaman ki büyük kahkasını atmaya başlamıştı "neden seni şaşırtmak beni bu kadar mutlu ediyor anlamıyorum, odana bak" dedi.
Ağzım yarı açık kalarak hızlı adımlarla odama ilerledim.
Arda ile üniversitede tanışmıştık ve o günden beri birbirimizin en iyi arkadaşı olmuştuk, artık arkadaşlıktan öte olan aramızdaki bağ aynı şirkete başvurup işe alındığımızda daha da kuvvetlenmişti.
Genetik mühendisliği mezunuyduk, birlikte Erasmus ve yüksek lisans yapmıştık. İkimizinde ortak hayali Genler sayesinde kalıtımsal olan bozuklukların İyileştirilebilir olacağına inancımızdı. Bu şirkete de sırf bu yüzden başvurmuştuk, bir çok alanda çeşitli deneylerin yapıldığı bir yerdi. Devlet desteğiyle birlikte zengin bir kaç ailenin birleşerek topluma faydalı olmak adına kurdukları bu şirkette insan sağlığı için çeşitli denemeler yapılıyordu. Olumlu sonuçlanan denemeler büyük bir gösterişle tüm dünyaya aktarılıyor ve gerekli sermayeler hatta denekler toplanıyordu.
   Biz de hayalimizi, senelerdir üzerinde çalıştığımız deneyimizi hayata geçirebileceğimiz en iyi yerdeydik.
   İlk sunumlarımızda olumlu dönüşler almış gerekli sermayeyi elde etmiş ve laboratuvar ortamında çalışmalar başlatmıştık, tabi ki hiçbir şey kağıt üzeri hesaplamaları ve bilgisayar programlarıyla oluşturduğumuz şekillerdeki gibi kolay olmadı. Günlerce laboratuvarda ekibimiz ile birlikte çalıştık, bazen sabahladık.
   7 aylık deneme sürecinin sonunda hayvanlar üzerinde yaptığımız son çalışmalarda olumlu sonuçlar aldık ve bugün insan deneklerde denenmesi için bir çok profesörden oluşan büyük bir kurulun karşısına çıkıp sunumumuzu en iyi şekilde yapmamız ve onları ikna etmemiz gerekiyor.
   "Gerçekten seni göremeyince çok korktum, hani hep filmlerde falan böyle olur ya, en önemli zamanda biri geç kalır veya sunum dosyasına kahve dökülür falan" diyerek Arda'ya sarıldım.
   "Alin gerçek dünyaya döner misin? Kendin diyorsun filmler de olur öyle şeyler." Dedi ve başıma bir öpücük kondurdu.
   "Çok heyecanlıyım Arda, çok uzun zamandır bu günü bekliyoruz, umarım her şey yolunda gider."
   Kurul saati 10 olarak belirlenmişti Arda ile birlikte yine ve yeniden sunumun üzerinden geçtik.
   Saat geldiğinde şirketin büyük toplantı salonunun önünde beklemeye başladık, bizim haricimizde 2 grup daha yaptıkları çalışmaları sunmak için bekliyorlardı. İlk gruptakileri tanıyordum, grup 2 bayandan oluşuyordu ve yaşları 40-45 civarındaydı. Çalışmalarımızı yaptığımız laboratuvarın yanındaki laboratuvarda oldukları için deneylerin tamamlanma sürelerinde arada yan yana gelir sohbet ederdik. Simbiyoz yaşam hakkında bir sunum yapacaklardı, yaptıkları deneyler olumlu sonuçlanmıştı, büyük bir doğal yaşam parkı açmak ve hayvanlara gerekli yaşam alanını sunmak için ödeneği kapacaklarından emindim.
   Diğer gruptakileri daha önce hiç görmemiştim 2 erkek 1 kız vardı, ne üzerine sunum yapacaklarını düşünürken gruptaki Kız la bir an göz göze geldik, gözlerini kaçırmak yerine direk gözlerimin içerisine bakması beni oldukça ürküttü.
   Kurul üyelerinin tamamlanmasıyla birlikte ilk grubu içeriğe aldılar, neredeyse 1,5 saat süren toplantının ardından ikisi de çok mutlu bir şekilde odadan çıktılar.
   İkisini de en içten şekilde tebrik ettim, ancak gözüm kurulun bulunduğu kapıdaki adamdaydı, ağzından çıkacak olan 4-5 kelimeyi heyecanla bekliyordum.
   Takım elbiseli kapı bekçisi dışarı çıktı ve "Alin Hanım Arda Bey sizi bekliyorlar." dedi
   Arda ile birlikte birbirimize bakarak gülümsedik, sakin ol dercesine elimi bir kez tutup sıktı ve bıraktı.
   Artık sona gelmiştik, ya tamam ya devam deme saati başlamıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 22, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Süper Siyah GenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin