Gizemle Gelen Aşk

Beş 🕸

Belçin " Bana bak! Kafana şu süpürgeyi yemeden çık git."

Asrın " Seni süpürgeli cadı bu oyun hoşuma gitmeye başladı. Beni çok güldürüyorsun"

Kapıyı yüzüne kapatarak içeriye geçtim. Bir müddet sonra ayak sesleri kesildi. Evin camı olmadığı için arkasından bakamadım. Pis ukala gerçi şu zor günümüzde hızır gibi yetişmişti.

Şule gelmek üzereydi. Ocağa çay suyu koydum. Birkaç dakika sonra Şule geldi.
Şule
"Ben geldim"
Belçin
" Gel Şule tiyatroyu kaçırdın"
Şule
" Ne oldu?"
Belçin
" Ev sahibimiz kapıda bizi bekliyordu. İki gün müddet verdi. Çıkmazsak eşyalarımızı kapının önüne koyacakmış"

Şule
"Vay adi adam. Patladı mı ? Biraz bekleyemedi mi?"

Belçin
"Asıl bomba şimdi"

Şule
"Ne olabilir ki Belçin, ne yapacağız? Hadi bir müddet ben Tülay hanımda sende Nesrin hanımda kal ama nereye kadar? Böyle kaderin içine tüküreyim."

Belçin
" Asrın geldi"

Şule
"Nee? Niye geldi ne işi varmış onun?"

Belçin
"Babası evlendiğini duyunca sen bizi mi kandırıyorsun? Karın nerede? Niçin yanında yok diye söylenmiş."

Şule
"Peki o ne demiş?"

Belçin
" Dediğine göre birsürü yalan söylemiş. Açıkcası kavga etmekten ne söylediğini sormadım. Bana bir antlaşma getirmiş."

Şule
" Ne antlaşmasıymış?"

Belçin
"Bir müddet birlikte yaşayacakmışız. Babası ona istediğini verdiğinde ayrılacakmışız"

Başını öne eğen Şule
" Peki sen ne söyledin? Onunla gidecek misin?"

Şule'yi çok iyi tanıdığımdan onun dile getirmediği ama kalbinden geçenleri anladım.

Belçin
" Öyle gözüküyor Şule ama seni ortada bırakmayacağım. Canım arkadaşım, kardeşim. Asrın boş evlerinden birine seni yerleştirecek. Kirada almayacak bizi kimse ayıramaz. Yine birlikte olacağız."

Gözyaşlarını tutamayan Şule ağlayarak boynuma sarıldı. İkimizde utanmadan sesimizi alabildiğine bırakarak hıçkıra hıçkıra ağladık. Garipliğin, kimsesizliğin gözü kör olsun. Arkamız yok, sahip çıkanımız yok hayatın içinde kuş gibi çırpınıp duruyoruz. Kanadımız kırık korkuyoruz.

Çayı koyduğumu unuttum. Tek çaydanlığımızda yandı. Cızırtı sesine koştuğumuzda kapkaraydı.

Belçin
" Yarın benden haber bekliyor seninle konuşmadan ona birşey söylemek istemedim. Kabul edeceğimi o da biliyor. Ah Eşref adam tam Asrın geleceği zaman karşıma dikilir."

Şule
" Neyse Belçin belkide korktuğumuz gibi olmaz. Hatta belli mi olur birde bakmışsın gerçekten birbirinize aşık olursunuz"

Belçin
" Saçmalama iki dünya bir araya gelse yinede olmaz , onu görmeye tahammül edemiyorum. Üstelik düşüncemiz ortak. O da aynı benim gibi etrafında o kadar zengin güzel kız var bana mı bakacak?"

Şule
" Niye öyle diyorsun? Kendini çok hafife alma. Unutma ki sana teklif etti"

Belçin
" Benden başka salak yokta ondan"

Şule
" Ben bilmem burnum yanık kokusu alıyor. Beni bilirsin hislerimde yanılmam."

Elimi kulağıma koyup duvara üç kere vurdum.