16.Bölüm- You are (M)ine

1.5K 98 210
                                    


Şarkı- Crazy In Love by Beyoncé🔥

~~~~~


Baekhyun

Eve geldiğimizde taksiciye ücreti ödeyip arabadan indim. Tabii inmeden önce Taksici amca fanboyum olduğunu söyleyip benden imza da almıştı. Bu durum yüzümde tebessüm oluştururken ona destekleri için teşekkür ettim. Her yaş grubundan insanın sizin müziğinizle mutlu olması gurur vericiydi.

Evin bahçesine girdiğimde garajdaki arabaları görünce şaşırdım, demek bizimkiler eve dönmüştü. Sanırım depresyonumu bir süre daha birlikte yaşamak zorunda kalacaktık. Bu durumun lise tuvaletlerinde sevgilisinden ayrılan kızı teselli eden arkadaşlarından bir farkı yoktu. Şerefsiz Park Chanyeol'un arkasından biz de sövecektik.

Kapıyı çaldığımda beni, ağzı yüzü çikolataya bulanmış Kai karşıladı. Bu manzara karşısında bir an ağzım aralansa da ardından hönkürerek gülmeye başladım. Şu an 5 yaşındaki bir çocuktan farkı yoktu. Ben bunlara çocuk derken gerçekten de çocuk olmuşlardı galiba.

İçeri girerken hâlâ güldüğüm için bana kaşları çatık bakıyordu. Elimle saçlarını karıştırarak "Bu halin ne senin, küçük ayı?" dediğimde gözlerini kısarak "Ben ayı falan değilim, hyung! Canım çikolata çekmişti ben de oturup bir kutuyu yedim. Ne var bunda?" dediğinde şaşkınlıkla bakmaya başladım. Bir kutu mu?

Kaşlarımı kaldırarak "Bir kutu mu? Ayı olmadığına emin misin?" diye sorduğumda sinirle ayağını yere vurup içeriye gitmişti. Ben de arkasından gülerken onaylamaz bir şekilde başımı salladım. Umarım hasta olmazdı küçük ayıcık.

Koltukta oturan Sehun beni gördüğünde büyük bir sevinçle kalkıp üzerime atlamıştı. Gülerek onu belinden tuttuğumda bebeklerimin ne kadar tatlı olduğunu düşünüyordum. Kai ve o benim küçük bebeklerim gibiydi.

"Hyung, neler olduğuna inanamayacaksın! Lu bana mesaj attı. İnanabiliyor musun bana attı! Lu attı! Minik geyiğim attı! Hyung, çok mutluyum!" diye kahkaha atarak etrafımda dönmeye başladığında dediklerine şaşırmıştım.

Luhan gittiğinden beri bizimle pek iletişime geçmemişti. Gerçi, şirketin onlara yaptıkları yüzünden ne Luhan'da ne de diğerlerinde bir suç bulamıyordum. Her ne kadar gitmeleri bizi üzse de onlar açısından iyi olmuştu. Kariyerlerinde büyük yol katetmişlerdi.

Mutluluğuna ortak olarak "Çok sevindim, bebeğim. Umarım, ona duygularını bir an önce açıklar ve ondan da karşılık bulursun." dediğimde 32 diş sırıtırak bana bakıyordu. Bebeğimin mutlu olmasını o kadar istiyordum ki. Onun için gerekirse Luhan'ı saçlarından tutup Kore'ye getirirdim. Miniğimin de artık mutlu olma zamanı gelmişti.

Suho hyung salondan içeri girerken tek olduğumu görünce kaşlarını yukarı kaldırmıştı. "Chanyeol nerede, Baekhyun?" dediğinde aklıma dev gelince yine suratım asıldı. Hayat onu, iki dakika bile izin vermiyordu anlaşılan. Kendimi koltuğa atarken "Bilmiyorum, umrumda da değil." demiştim. Suho hyung şaşkınca bakarken Soo göz devirmişti.

"Yine siz iki salak, kavga ettiniz değil mi?" dediğinde söylediklerine kısa bir baş onaylaması verdim. "Ama bu sefer ben haklıyım, Soo." dediğimde başını onaylamazca sallamıştı. "Pirinç topu kadar olan aklınızla yine beni şaşırtmadınız." dediğinde diğerlerinden de bir kıkırdama kazanmıştı.

Chen de bağırarak "Aweeeee! Bıktım sizin kavgalarınızdan. Sizin kavgalarınız yüzünden üzüntüden yüksek notaya çıkamıyorum." dediğinde Lay ve Xiumin hyung dediklerine göz devirdi. Xiumin hyung dalga geçerek "Bu çıkmamış halinse çıkmış halini düşünemiyorum. Her gün keçi gibi bağırıyorsun Aweeee diye. Biraz daha böyle yapmaya devam edersen seni veterinere götüreceğim." dediğinde hepimiz gülmüştük.

LİTOST (Chanbaek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin