"GAMZELERİM SENİN OLSUN"

63 2 0
                                    

Muhtemelen garsonun siparişleri getirmek üzere gidişinden yirmi dakika geçmişti. Biz o zamandan beri konuşmadan oturuyorduk. O dışarıdaki manzarayı seyrediyordu. Ben ise onun yüzündeki manzaraya bakıyordum.Üstelik oldukça dikkatli bakıyor ve yüzündeki her ayrıntıyı tek tek hafızama kazıyordum hani Olurda bir gün bana aşkın resmini çiz derlerse tüm ayrıntılarıyla çizeyim diye.

Bir şey düşünüyor gibiydi. Dışarıya bakıyordu ama seyretmiyordu. Bir noktaya kitlenmiş bir probleme çözüm arıyor gibi bir hali vardı. Dikkatini bana çekmesi için elimi şıklattım. Duymadı ya da umursamadı. Önemli bir konuyla ilgileniyor olmalıydı ama bu sessizlik gittikçe sinirimi bozuyordu. Sessizliği bozmaya niyeti yoktu anlaşılan. İş başa düşmüştü.

Yerimden kalkarak Arka masanın etrafında bulunan koltuklara yöneldim. Koltuktan yere düşmüş ve garsonların gördüğü halde yerden almaya erindikleri yastığı aldım. Elimle kontrol ettim ve herhangi bir sertlik olmadığını kabullenince tekrar arkama döndüm. Yastığın olduğu kolumu biraz geriye doğru gerdim. Hedef Meriç'in kafasıydı ve ıskalamadan atmayı başarmıştım. Kafasına yastık yiyen Meriç şok olmuş vaziyette bana baktı. Yüzündeki o şaşkın ifade çok hoşuma gitmişti. Kahkaha atmaya başladım. Bu gerçekten komikti.

Meriç gülümsemiyordu bu bir şakaydı. Acaba hoşuna gitmemiş miydi? " Hey tatlı çocuk! Gamzelerini göstermeyecek misin bana? " 

Ayağa kalktı " Gamzelerimi mi görmek istemiştiniz küçükperi?" O anda Ona fırlattığım yastığı aldı ve yüzüme fırlattı. Bu seferde ben şoke olmuştum. İkimizde kahkahaya boğulduk. O güzel gamzelerini görme fırsatı bulduğum için şanslıydım.Naz yaparcasına ve gülümseyerek ona yanıt vermek istedim " Bu çok sert oldu. kabul etmiyorum" 

Eliyle saçlarını çekiştirdi. Bu düşünürken yaptığı bir şeydi aynı zamanda düşünürken saçlarını çekiştirmesi hoşuma gidiyordu. Gözlerini daha da açarak "O zaman yastık savaşı!" 

Yüzüme bir yastık daha yemiştim. Bu durum gerçekten komikti. Kafede bulunan kişileri takmıyorduk bile. Ama belliki onlar bizi oldukça fark ediyorlardı. Hepsi gözlerini bize dikmiş bakıyorlardı. Umrumda değildi. Onların ne düşündükleri. Rahatsız olmuyor gibi görünüyorlardı. O halde hiç bir sıkıntı yoktu. 

Etrafta bulduğumuz tüm yastıkları birbirimize fırlatıyorduk. O sırada ne olduğunu anlamadan kafede buluna herkes hatta garsonlar dahi bize katıldı. Resmen büyük bir yastık savaşı oluyordu ve çok eğlenceliydi. Göz açıp kapayıncaya kadar kafe darmadağın olmuştu. Üstelik saçlarımız elektrik çarpmışa dönmüştü. Yastık savaşı durmuştu biz Meriçle birbirimize bakıyorduk. Gülerek yanıma geldi.Elini uzattı " Savaşta iyi iş çıkardın tebrik ederim küçükperi." Güldüm. Uzattılan eline karşılık verdim ve elini sıktım. "teşekkür ederim bayım. sizde hiç fena değildiniz" Kahkaha attık. Bu diyaloglarımıza bayılıyordum.

Diğer eliyle yüzüme gelen saçları kenara çekti. "Şimdi daha iyi " Gamzelerini çıkarttı. Başımı salladım tebessüm ederek

- Bunu yapmamalısın.

- Neyi yapmamalıyım?

- Her zaman bu şekilde gülümseme. Şu gamzelerin daha fazla yanağında durmaya devam ederse kıskanabilirim.

Dişlerini gösterdi. Bu büyük bir gülümsemeydi. " Gamzelerim senin olsun o zaman "

Sen ne olursa olsun benimsin zaten. Hep benim olacaksın demek istedim. Yapamadım Kelimelerim boğazımda düğümllendi. Sadece Gülümsemekle yetindim. Ne de olsa bir gün gelecek ve ben bu sözlerimi utanmadan söyleyecektim. O günü sabırsızlıkla bekliyorum.

*BU BÖLÜM BİRAZ GECİKTİ ASLINDA. İNŞALLAH BEĞENİRSİNİZ. YORUM VE ELEŞTİRİLERİNİZ BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ . BEKLERİM:)))

PEKİ SEN BENİ SEVMEZSEN?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin