BÖLÜM 3- TAŞIMDAKİ CEHENNEM

138 11 7
                                    

Selammm...
Yeni bölümle karşınızdayımm...
Daha kurgumu tam yansıtamadım ama daha yeni başlıyorum.
O yüzden her an her şey olabilir hazırlıklı olunn...
YAZARDAN TAVSİYE: İPUÇLARINI İYİ DEĞERLENDİRİN VE AKLINIZIN BİR KÖŞESİNE YAZIN BENCE ;)MESELA BAŞLIKLA BAŞLAYABİLİRSİNİZ...
İyi okumalar cadı avcılarımm🔮...

~

Gece olmuştu ve çok yorulmuştum.
Artık ağlamıyordum ve ayaklarımı hissetmemeye başlamıştım. Karar verildikten sonra bana aileme veda etmem için 24 saat vermişlerdi. Ve tabii ki ölmek istemediğim için nereye gittiğimi bilmeden teyzelerimin yardımıyla kasabadan ayrılmış ve kaçmıştım. Bu biraz zor ve kanlı olsa da kaçmayı başarmıştım. Dallar her yerimi çizmişti ve artık bir yerde dinlenmem gerekiyordu. Her yerim sızlıyordu ama daha aklımı kaybetmemiştim. Bu duruma nasıl düşmüştüm? Hem de suçsuz olduğum yerde...

~

Tabii ki kaçarken kendime uyku tulumu alacak kadar kafam yerindeydi. Önce koca bir çınar ağacının bir dalına bıçak yardımıyla tırmanmış ve tulumumu açmıştım. Bu kasabadan sonra karşıma her şey çıkabilirdi ve bu yüzen yanıma tek kullanabildiğim savunma aracı olan ok ve yayımı almayı unutmamıştım. Yani insanlar, hayvanlar, yaratıklar -öyle bir şey gerçekten var mı bilmem ama- veya vampirler olabilirdi. Ne sandınız cadının olduğu yerde vampir olmaz mı? Neyse ki bir yaban domuzundan başka hiçbir şeye rastlamamıştım. Tabi teyzelerimin yaptığı onlarca tılsımın gücünü yok sayamazdım. Bu arada aklıma gelen, okuduğuma göre vampirler bir mutasyondan meydana gelmişti. Ak yuvarlarının oluşmaması ve sadece al yuvar ile beslenip yaşayan yaratıklarmış. Yani bu bir tür mutasyon. Bu yüzden kurt adam falan da yok. Tabii vampirlerle de hiç karşılaşmadım ama neyse. Boş boş düşünürken karnım açıkmıştı. Sanırım gece olmuştu ama tüm gün boyunca sadece su içmiştim.

Çantamdan biraz lapa, biraz puding ve bisküvi çıkardıktan sonra yiyecekken çantamda eski bir zarf fark ettim. Açtım ve içinden bir mektup ve olağanüstü bir ışıkla parlayan sanırım bir mücevher parçası çıkmıştı. Bu kızıl mücevher tarzı şeyi inceledikten sonra
Eski ama yıpranmamış mektubu açıp okumaya başladım.

"Biricik kızım Lavinia...
Bu mektubu okuyorsan bedenim toprağa karışmıştır.
Bu mektubu zamanı geldiğinde kardeşlerimin sana vermesi için saklatmıştım. Lütfen onlara kızma, onlar benim istediğimi yaptılar. Öncelikle seni bu hayatta yalnız bırakmak istemezdim fakat ben çok büyük bir günah işledim. Bunun üzerine bir kehanet yazıldı. Malesef ki durumu sana tam olarak açıklayamam fakat bilmen gereken birkaç şey var. Cesur kızım sen sadece bir cadı değilsin. Aynı zamanda bir melezsin de. Bunları anlamıyor olabilirsin fakat 16 yaşındasın ve senin gücünden dolayı senden korkacaklardır. Bu yüzden hem kendi iyiliğin için hem de kehanet için sana birini yollayacağım. Cadı işaretini mühürledim. Yani sen bir cadısın fakat buradan kurtulman için işaretini sakladım. Mektubun arkasında bir harita var. Biliyorum saçma gelebilir fakat Medusa Koyu'nu bulman lazım. Oradan geçtikten sonra zaten gideceğin yere ulaşacaksın. Sana hatıra olarak bir günlük bir de bu İnferno taşını bıraktım. Onu ne olursa olsun saklaman ve kaybetmemen lazım. Akademiye girmeden kimseye gösterme. O senin akademiye girişini sağlayacak. Günlüğü Medusa Koyu'ndaki bir oyukta bulacaksın. Birazdan beni öldürmeye gelecekler biliyorum fakat korkmuyorum. Çünkü arkamda yetiştirdiğim güçlü bir kızım var bunu hissediyorum. Bir hata yaptım ve cezasını çekeceğim. Seni çok seviyorum ve beni anlamanı istiyorum. Kendine güven ve kimseye boyun eğme. Yüce Lord seni kutsasın...
                                      Sevgiler Maria... "

~ATEŞİN ÇAĞRISI~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin