Merhabaa..
Bölümlerimi 2-3 gün arayla atmayı düşünüyorummm
Umarım bölümü beğenirsiniz
İyi okumalar cadı avcılarımmm...~
-Laviniaa, oradan kaçman lazımm. Seni bulup öldüreceklerrr!
Ses sanki kafamın içinden geliyordu ve tıslayarak konuşuyordu. Burayı biliyordummm. Her yer yanıyor, etraf kızıl ve sıcaktı. Bir cehennem gibiydi ama cehennem değildi.
-Lavinia sen özel birisinnn sakın kimseye kanma gücünün farkına var artık!
Yataktan "ben özel biri değilim" diye bağırarak kalkmıştım. Saat sabahın altısıydı. Tabii ki teyzelerim odaya dalıp bana uyku mahmuru gözlerle bakıyorlardı. Önemli bir şey değil sadece rüya gördüm diye geçiştirdim. Tabii ki uykum kaçmıştı. Okula gidemiyordum çünkü bir cadı olduğum belli değildi. Bu gece her şey bir açıklığa kavuşacaktı. Umarım.
Üstümü değişip yola koyulmuştum. İçimde birinin beni takip ettiğini hissediyordum. Ve kesinlikle yanılmazdım. Etrafıma baktığımda kimseyi görememiştim. Kütüphaneye geldiğimde rüyaların tabirleri yazan kitaplardan birkaç tane alıp bir masaya oturdum ve sayfaları biraz karıştırdıktan
sonra "rüyada ateş görmek" adlı yeri bulmuş ve okumaya başlamıştım."Bir cadının ateş görmesinin iki anlamı vardır. Ya oraya ait değildir yani cadılar ateşten hoşlanmadığı için kendini orada görmesi oraya ait olmadığını belirtir. Bir diğeri ise düşük olasılıkla başka bir gruptan olduğunun simgesidir."
Bu yorumlar pek mantıklı gelmese de kitapları karıştırmaya devam ettim. Elim boş dönecekken "rüyada siyah kan görmek" adlı yeri buldum. Okuduklarım beni tedirgin etmişti. Aynen şunlar yazıyordu;
"Siyah kan görmek çok nadir bir olaydır. Rüyada siyah kan gören cadının üzerinde bir kehanet veya lanet vardır. Bundan ancak kehanetin sırrını çözerek veya laneti bozarak kurtulabilir."
Sırtımdan soğuk terler akmaya başlamıştı. Bunlar da neydi böyle?! Ben sadece sıradan olduğumu sandığım bir cadıydım. Tabii o hala kesin değil ama neyse. Ellerimle yüzümü ovuşturup sakinleşmeye çalıştım. Kitapları teslim edip ormanlık yolda yürümeye başladım. Cadılar genelde ormanı sevse de benim pek haz ettiğim söylenemezdi. Vücudumu yine o his karşılamıştı. Biri beni takip ediyordu. Arkamı döndüğümde yine kimseyi bulamamıştım. Gerçekten kafayı yiyordum. Birkaç adım attıktan sonra kafama yediğim darbeyle gözlerim kararmıştı.
Gözlerimi açtığımda kendimi değişik hissediyordum. Bir ağaca yaslanmıştım. Kafamı ellediğimde bir sızı filan hissetmemiştim. Kaçırılmış mıydım? Sanmıyorum. Demek ki açlıktan veya yorgunluktan bayılmıştım. Fakat önümde bir gölge vardı. Kafamı kaldırdığımda bir genç -cadı olduğuna karar veremediğim- şahsın önümde durduğunu fark ettim.Ona dik dik bakıp beni sen mi bayılttın diye sorduğumda şaşkınlıkla bana bakan yeşil gözleri bir ton daha açılmıştı.
-Şey hayır tabii ki. Ben seni yolda yatarken gördüğümde ağacın kenarına getirdim. İyi misin?
Diye sorduğunda ona kırmızılaşan ela gözlerimi dikip dik dik bakmıştım.
-Peki tamam sana inanıyorum. Evet kendimi çok iyi hissediyorum. Deyip ayağa kalkmıştım.
Elini uzatıp " Ben Troy" diye kendini tanıtmıştı."Lavinia" diye kendimi tanıtıp elini sıkmıştım.-Buradan mısın?
-Ee, evet. Aynı okuldayız demişti. Biraz duraksaması dikkatimi çekmişti ama bir şey dememiştim.
-Bana yardım ettiğin için teşekkür ederim. Teyzelerim beni merak etmiştir. Diyerek yürümeye başladım.
Arkamdan sonra görüşürüz dediğini duydum ama başımı çevirmedim.
~
Kapıyı açıp eve girdiğimde teyzelerim beni bekliyordu.
-Neredeydin Lavinia!? Bu üstünün hali ne?Üstüme baktığımda hafif çamur olmuştu.
-Sizi telaşlandırdığım için özür dilerim. Sadece biraz hava almak istemiştim ama ayağım takıldı ve düştüm. Şimdi de iyi bir banyo yapmam gerekiyorr. Deyip hemen banyoya koşmuştum. Teyzelerimin yaptığı özel esanslar ve büyüler sayesinde günün yorgunluğunu biraz da olsa atabilmiştim.
Banyodan çıkıp üstüme siyah şort ve beyaz tişört aldıktan sonra yemeğe inmiştim.-Akşam toplantı var Lavinia. Bunu biliyorsun. Sen ne olursan ol biz senin teyzeleriniz.
Gibisinden konuşmalar yapmış, öğütler vermişlerdi.~
Gece olduğunda hazırlanmış toplantı salonuna varmıştık. Tüm cadı gruplarının liderleri toplanmıştı. İçimden bir his bir şeylerin ters gittiğini söylüyordu. Yarım saat sonra kürsü gibi bir yere çağırılmıştım. Sanırım aralarından en yaşlı ve en deneyimli olanı konuşmaya başladı:
-Bildiğiniz üzere biz cadılar olarak güç ile yaşarız. Bu da tabii ki ölümsüzlük ve neslimizin devamı anlamına gelmektedir.Yaşlı cadı konuşurken canım sıkılmıştı. Artık sadede gelmesini ve içimdeki kötü hissin bitmesini istiyordum.
-Bu genç kişinin bir cadı olmadığına karar verilmiştir. Kanı kırmızı olması gerekirken siyaha dönmüş ve cadı işareti bulunamamıştır. Bu da bir lanete işaret olabilir veya Yüce Lord'umuzun bu kızın cadılığını kabul etmediğini gösteriyor olabilir. Neslimizin devamı ve gücümüz için bu kızın infaz edilmesine karar verilmiştir. İblisler seni korusun.
Gözlerim yuvalarından çıkmak üzereydi. Derin bir nefes almıştım. Ama hayır, ağlamıyordum ve ağlamayacaktım. Bu bir haksızlıktı. O sırada Herena teyzem söz aldı ve beni savunmaya başladı.
-Eğer cadı olmasaydı suda batması gerekirdi değil mi? Ama batmadı. Yani o bir cadı. Annesinin de cadı olduğu bellidir. Bu yüzden kararın yeniden düşünülmesini talep ediyorum.
O sırada uğultular yükselmeye başlamıştı. Artık ayakta duracak halim kalmamıştı. Cadılar tekrar konuşurken 15 dakika geçmişti. Sonra başka yaşlı bir cadı konuşmaya başladı.
-Karar kesin olarak verilmiştir. Yüce Lord'umuzun kabul etmediği bu genç kızı biz de kabul edemeyiz ve en önemli şey halkımızın güvenliği, neslimizin devamıdı olduğu için infaz edilmesine karar verilmiştir.Her şey bitmişti. Evet sonum yakılarak ölmek olacaktı demek ki. Benden korkuyorlardı ve gerçekten onlardan nefret ediyordum. Bir grup korkak ve Lord bozuntusu yüzünden hayatım bitiyordu!
Daha eğer yaşıyorsa annemi bulamadan ve babamın kim olduğunu öğrenemeden aklımda sorularla ölecektim. Artık titrek ışıklı yolun sonuna gelmiştim...
~
Umarım bölümü beğenmişsizindirr. Beğendiyseniz vote atmayı ve yorum yapmayı unutmayınn.
Bir sonraki bölümde görüşürüz cadı avcılarımmm...🔮🔮🔮
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ATEŞİN ÇAĞRISI~
FantasiDİKKAT: BU BİR WATTPAD KLASİĞİ DEĞİLDİR VE TERS KÖŞELER İÇERMEKTEDİR! 16 yaşına geldiğinde cadı vaftizi olan Lavinia'da cadılığa kabul olarak görülen işaret çıkmamıştır ve infaz edilmesine karar verilmiştir. Fakat bilmedikleri bir şey vardır. Lavin...