Selamm!
Hemen bölüme geçeceğim fakat ipuçlarını yakalamayı unutmayınn...
İyi okumalar cadı avcılarımmm♡~
Gözlerimi araladığımda başımda ve sırtımda keskin bir ağrı vardı. Yüzümü buruturarak etrafıma bakındıktan sonra eski bir tahta evde olduğumu fark ettim. Pek bir şey hatırlamasam da bir çift gri göz gördüğüme and içebilirdim. Biraz sonra kapıda yaşlı bir adam ve sanırım karısı belirmişti. Boğazımdaki keskin ağrı ve kuruluk yüzünden ağzımdan sadece su kelimesi çıktı Suyumu içtikten sonra yattığım yerden doğruldum.
Onlara bir açıklama bekler gibi bakarken yaşlı kadın konuşmaya başladı:-Merhaba kızım yorma kendini lütfen daha yaraların yeni yeni iyileşiyor. Bir isteğin var mı? Diye sorduktan sonra yanımdaki sallanan sandalyeye oturmuştu. Boğazımdaki ağrı biraz gittikten sonra pürüzlü bir sesle:
- Teşekkür ederim fakat buraya nasıl geldiğimi bilmek istiyorum. Dedikten sonra elimle kafama dokunmuştum. Sanırım bir bezle sarılmıştı. O sırada yaşlı adam elindeki odunları şömineye atıyordu ve işi bittiğinde konuşmaya başladı:
-Her şeyi anlatacağım fakat dört gündür uyuyor olduğundan önce bir yemek yemelisin. Demişti ve daha yeni fark ettiğim ocakta kaynayan yemeği masaya koymuştu. İlk tuvalete gidip ihtiyacımı karşıladıktan sonra elimi yüzümü yıkıyordum. Sanırım bu yaşlı çift insandı. Temiz kalpli oldukları yüzlerinden anlaşılıyordu ve onlara teşekkür etmeyi bile unutmuştum. Gri saçlarım hala kirli olsa da üstümde eski ama temiz bir elbise vardı. Ve beyaz tenim eski rengine dönmüştü. Ayna olmasa da bu kadarını tahmin etmiştim. Tuvaletten çıktıktan sonra zorla da olsa sandalyeye oturabilmiştim. Sıcacık çorbanın kokusu bana gerçekten de acıktığımı hatırlatmaya yetmişti. Birkaç kaşık içtikten sonra yaşlı adam konuşmaya başladı:
- Seni kapımızın önünde baygın bir şekilde yatarken bulduk. Biri kapıyı çalıp gitmişti sanırım fakat yanında bir çanta vardı. Soğuktan donmak üzereydin. Emma eskiden bir hemşire olduğu için seni elinden geldiğince tedavi etti. Bu arada ben Jack ve karım Emma. Peki sen gecenin o saatinde ormanda ne yapıyordun? Sana bir vampir saldırmış. Dolunay zamanı vampirlerin daha aç ve daha güçlü olduğunu bilmen gerekirdi. Dedi tebessümle.
-Şey bende Lavinia. Bana baktığınız için gerçekten teşekkür ederim ve çok minnettarım. Ben bir cadıyım fakat kasabamdan ayrılmam lazımdı deyip başımdan geçenleri anlatmıştım. Konuşmamı bitirdikten sonra Bayan Emma şaşkınlık içinde konuşmaya başladı:
- Aman tanrım başına gelmeyen kalmamış. İşaretini görmeyince senin bir cadı olduğunu düşünmemiştim. İnsanlar cadılarla pek iyi anlaşamasa da sen iyi birisin ve istediğin kadar burada kalabilirsin.
-En azından iyileşene kadar. Diye devam etmişti Bay Jack.
-Teşekkür ederim Bayan Emma ve Bay Jack size daha fazla rahatsızlık vermek istemem fakat biraz toparlanana kadar burada kalsam iyi olur.
-Ne demek bize Emma ve Jack desen yeterli istersen duş alabilirsin. Deyip bana gülümsemişlerdi. Sanırım ilk defa şans benden yanaydı.
~
Yemeklerinizi yedikten sonra duş almak için eşyalarımı yanıma almış ve banyoya girmiştim. Cadı olduğum için bir kez daha şükretmiştim. Cadıların bağışıklık sistemi çoğu canlıdan daha gelişmiş ve güçlü olduğu için çok çabuk iyileşiyorduk. Tabi yakılmazsak. Duşun altına girdiğimde çizik yerlerimin iyileştiğini ve kabuk tuttuğunu fark ettim. Hızlı bir şekilde üstümdeki kirlerden arındıktan sonra üstümü değiştirip şöminenin önüne oturmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ATEŞİN ÇAĞRISI~
FantasíaDİKKAT: BU BİR WATTPAD KLASİĞİ DEĞİLDİR VE TERS KÖŞELER İÇERMEKTEDİR! 16 yaşına geldiğinde cadı vaftizi olan Lavinia'da cadılığa kabul olarak görülen işaret çıkmamıştır ve infaz edilmesine karar verilmiştir. Fakat bilmedikleri bir şey vardır. Lavin...