-17-

32 5 24
                                    

"Eve dönebilir miyiz artık?" diye seslendi Gece ve Güneş'e. "Ama daha yeni geldik Rüya." 

"Lütfen..." Rüya ısrar edince üçü de pes edip arabaya bindi. Çok geçmeden Rüya eve varıp odasına çıkıp tüm ışıkları kapattı ve canım önüne geçip sokağı izlemeye başladı. Boş olan sokağı nereye baktığını bilmeden izliyordu, ta ki köşedeki eve bakan yabancıyı görene kadar. Rüya perdenin arkasından daha dikkatli bakmaya başladığında düşüncesinin doğru olduğunu kanıtlayınca hızlıca odadan çıktı. Hızlıca mutfağa inip gözüne merdaneyi kestirince derin bir nefes alıp dışarı çıktı. "Kimsin?" 

 Köşeye yaklaştığında yabancının koştuğunu fark edip peşinden koşmaya başladı. "KİMSİN?" 

Yabancı çoktan gözden kaybolunca sinirle bağırdı Rüya. "Sendin değil mi, sendin korkak, tabii sendin!" 

"Rüya!" 

 Rüya hızlıca arkasını dönünce gördüğü kişi karşısında kaşlarını çattı. "Ne işin var burada Ateş?!" 

"Ben... özür dilemeye geldim." 

"Sana cevabımı saatler önce verdiğimi düşünüyorum." 

"Rüya özür dilerim salakça davrandım. Ne olur affet beni."

"Ateş ne fark edecek seninle bir tek şu gelmek zorunda olduğum şirket yemeklerinde karşılaşıyoruz." 

"Bak beni yanlış anladın hem özür dilemek hem de bana dediğin şu bilinmeyen meselesini sormaya geldim. Takip mi ediliyorsun?" 

Rüya bıkkınlıkla nefes verip devam etti. "Neden önemsiyorsun? Sensin değil mi?" 

"Korkak biri değilim zaten aşkımı itiraf edecek olsam şu anki gibi yüzüne söylerim."

Rüya, Ateş'in yanından geçip giderken Ateş Rüya'nın peşinden geliyordu. "Rüya affettin mi beni? Rüya. RÜYA!" Yüzüne kapanan kapı sonrasında güldü Ateş. 

"Evet olarak alıyorum bunu." 

-----

batırıyorum ufaktan, hatta büyükten...

Kediler ve Şarkılar || textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin