Hope Jikook✔️

4

Vote ve Yorum benim ekmeğim bebeklerim o yüzden beni aç bırakmayın ağlarım ha! ☀️

Jimin girdiği 45 dakikalık Amerikan ve Koreli şirketlerin aralarında yaptıkları toplantıda hiç aralıksız yaptığı çeviri nedeniyle boğazının fazlasıyla kuruduğunu hissediyordu. Saat gece 4 olmasına rağmen Jungkook hala gelmemişti, yine. Tabi kendisinin de işi daha yeni bitmişti. Gece 4'te toplantı olmasının nedeni ise iki ülke arasındaki saat farkıydı. Tabi Jimin Kore'li şirketten epey bi para alacaktı bu gece mesaisi nedeniyle. Tercüman, ekipmanlarını toplayıp kaldırdıktan sonra hala bozulmamış olan yataklarına oturdu. Tele konferansta görüntüsü görünmediğinden üzerindeki pijamaları değiştirme ihtiyacı duymamıştı. Zaten hiç evden çıkası ya da pijamalarını hiç çıkartası da yoktu. Özellikle son 1 haftadır kendini pek iyi hissetmiyordu. Sürekli ya karnı ağrıyor ya da midesi bulanıyordu. Kendini iyice zayıflamış hissediyordu. Birde bunun üstüne son 1 haftadır Jungkook eve hep sabaha karşı geliyordu.

Oturduğu yataktan doğrulup odadaki banyoya doğru ilerledi kahverengi saçlı çocuk. Girdiği banyoda önce dişerini fırçaladı daha sonra ise kafasını kaldırıp karşısındaki aynadaki yansımasına baktı. Berbat görünüyordu. Bu son 1 haftadır iyice zayıflamış, göz altları torbalanmış hatta bir kaç tane sivilce bile çıkmıştı yanağında.

Derin bir off çekerek geri yatağına döndü ve bu sefer üzerine oturmak yerine içine girdi. Komodinin üzerinden aldığı telefonuna baktı ancak ne bir mesaj ne de bir arama yoktu, her zaman olduğu gibi.

Saate gözü kaydığında çoktan 5'i geçtiğini gördü ancak kocası hala yoktu. Düşünmek istemesede aklından hiç gitmeyen düşüncelerle baş başa kaldı Jimin.

Belkide Jungkook ondan sıkılmış ve yeni birini bulmuştu kendine. Sonuçta 1 haftadır yani Jimin kötü görünmeye başladığından beri Jungkook'ta eve ya gelmiyor ya da geç geliyordu. Jimin'in aklına dolan fikirlerle gözleri doldu ve kafasını yastığa gömdü ve kendini uykuya bıraktı. Daha sonra gözleri önüne gelen görüntülerle şiddetli bir şekilde ağlayarak yerinden sıçrayarak uyandı. Gördüğü rüyada Jungkook başka birini öpüyor başka birinin ellerini tutuyordu. Üstüne üslük birde çocukları vardı. Daha sonra Jimin'i gören Jungkook ona nefretle bakıyor hatta birden başkasını sevdiğini haykırıyordu.

Jimin yatakta yan tarafa döndüğünde yanında olmayan eşiyle birlikte daha da içli bir şekilde ağlayarak yataktan kalktı ve sarsak adımlarla aşağı indi. Salondaki o çok sevdiği koltuklarda kendinden ayrı bir şekilde yatan eşini görmesiyle iyice kendinden geçti tercüman. Koşarak Jungkook'un yanına geldi ve üzerindeki pikeyi çekip yere attı.

Üzerindeki pikenin çekilmesiyle sıçrayarak uyandı genç savcı ve ağlamaktan yüzü ve gözleri kıpkırmızı olmuş eşiyle karşı karşıya geldi. Hemen yattığı yerden kalktı be eşine doğru uzandı ancak Jimin kendini geri çekti.

Jm: GİT! Hık.

Jk: Ne?

Jm: Git dedim sana! Hık. Gecelerini son bir haftadır hangi sürtüğün koynunda geçiriyorsan ona git! Hık.

Jk: Jimin sen ne diyorsun?! Ne sürtüğü?!

Jm: Nerdesin sen?! Nerdesin! 1 hafta kendime bakamdım diye hemen bıraktın mı beni.? Ben her gece seni bekliyorum ama sen yoksun!!

Jk: Jimin bir cinayetle ilgilendiğimi biliyorsun. Hem ben senden başka bir yere giremiyim hiç?

Jm: Sus! Madem geldin niye yanımda değilsin o zaman?! Ben anladım seni. Sen önceki eşine de aynısını yaptığın için ayrıldınız değil mi?