🤍 Final bölümüne gelmiş bulunuyoruz bebeklerim desteğinizi eksik etmeyin lütfen 🤍Jk: Baba de kızım. Ba ba! Hadi yapabilirsin.
Hope: ...
Jk: Hope bana bak lütfen hadi. Ba ba!
Hope: Aaaa!
Jk: Bende ağlayacağım şimdi artık ama yaaa!
Jm: Kook neden bağırıyorsun? Hem Hope neden ağlıyor?
Jk: Jim bu çocuk beni kabullenmiyor. Şuna bi baksana ben onula konuşurken yüzüne bile bakmıyor ayrıca her zaman ben kızınca üste çıkmak için ağlama taklidi yapıyor.
Jm: Aşkım saçmalama istersen kızımız daha 5 aylık. Ne taklidinden bahsetiyorsun? Hem o sen bağırdığın için ağlıyor olmasın sakın?!
Jk: Hımm belki ama banane bi-
Jm: Kook! Şimdi lütfen güzel güzel anlaşın ben konferanstan çıkana kadar.
Jungkook, tekrardan indiği merdivenlerden çıkan eşine bir bakış atıp demin ağlayarak çırpınn kızına döndü. Küçük bebek yattığı oyun halısında büyük bir gayretle ayağını ağzına sokmaya çalışıyordu ancak bir türlü başaramıyordu. En sonunda istediğini elde edemeyen bebek büktüğü dudakları ve her an akmaya hazır bekleyen göz yaşlarıyla babasına baktı ve ellerini onu kucağına alması için havaya kaldırdı. Jungkook daha demin trip attığı bebeğine dayanamayarak hemen onu kucağına aldı ve saçlarını koklayarak öptü.
Küçük bebek aynı diğer babası gibi gül kokuyordu. Zaten çoğunluk olarakta diğer babasına benziyordu minik. Sadece iri aynı zamanda koyu kahve gözlerini ve çıkardığı iki ön tavşan dişleri kendisinden almış diğer her şeyi Jimin babasından almıştı. Özellikle basık küçük burnu ve dolgun dudakları sanki tarayıcıda kopyalanmış gibiydi. Jungkook öptüğü saçlardan kafasını kaldırdığında bebeğinin omzunda uykuya daldığını fark etti. Bebekleri son zamanlarda diş çıkarmaktan fazlaca rahatsızdı. Tabi bu durum hem küçük bebeğin hem de iki babanın bütün uyku düzenini alt üst etmişti.
Jungkook kucağındaki kızını yavaşça pusetine bıraktı ve üzeri küçük battaniyesiyle örttü. Gerçekten başlı başına bir umut kaynağıydı kızları hemde tâ en başından beri.
Jungkook yatırdığı kızının yanından kalktı ve arkasındaki koltuğa oturdu.Jk: Küçük prensesim benim. Seni ve babanı o kadar çok seviyorum ki kelimelerle anlatamam. Sen tıpkı adın gibi bir umut kaynağısın bebeğim. Seni çok seviyorum.
Jm: Bizde seni seviyoruz sevgilim, bizde seni.
Jk: Oh? Bitti mi hayatım konferansın?
Jm: Evet. Bende hemen yanınıza geldim. Ama kızımızı sonunda uyurken görünce ses yapmamaya özen gösterdim.
Jk: Aslında aşkım Hope bir haftanın yorgunluğuyla baya bi uyur. Bizde senin ne kadar sessiz olduğunu test etsek bu sırada ne dersin hım?
Jm: Saçmalama derim Kook!
Jk: Ama hayatım neden böyle yapıyorsun ben kızımızı düşünüyorum. Yalnız mı büyüsün çocukcağız?
Jm: O zaten yalnız değil yanında biz varız ayrıca daha çok küçük ne bilir yalnızlığı.
Jk: Ben anlamam!
Jm: Kook ne yapıyorsun bebek uyanacak!?
Jungkook kocasını omzuna atmış, daha sonra da bebeğinin pusetini kopçasından tutarak kaldırmıştı. Ardından savcı emin ve seri adımlarla merdivenlere doğru yürümeye başladı. Jimin ne kadar karşı çıkmak istese de hem düşmemek hem de uyuyan bebeklerini uyandırmamak için sesini çıkaramamış ve yukarı çıkmayı beklemişti. Nasıl olsa yukarı çıktıklarında bir şekilde kurtulabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hope Jikook✔️
FanfictionSırf kısır olduklarını söyleyen bir rapor yüzünden eşlerinden boşanmak zorunda kalmış ve ailelerinin onlardan kurtulmak istemeleri sonucu evlemek zorunda kalan iki genç.. ^Tamamlandı ^Jikook ^Mpreg ^Mini fic