Sabahın ilk ışıklarıyla içim kıpır kıpır bir şekilde odamdan çıktım. Bugün önemli bir gündü. Çünkü bugün annemin doğumgünü ! Hemen ayağıma terliklerimi giyip odadan çıktım . Anneme birkaç kere seslenip yanıt alamayınca okula gittiğinden emin olup merdivenleri ikişer üçer atladıktan sonra soluğu babamın yanında aldım .Nasıl düşmediğime hayret ederek babamın yüzüne baktım . Bu patırtıya rağmen gazetesini okumaya devam ediyordu . Ona kaç kere söyledim
" Artık telefonlar var. Bu kadar kağıtla uğraşmak zorunda değilsin " diye . Ama yinede bu alışkanlığından vazgeçmiyordu .
Bütün bunları bir kenara bırakıp gazetesine hafifçe dokundum . Ama nafile . Bir kere bile gözü bana dönmüyordu . En son gazetesini ellerinden alıp katladım . Bu işe yaramıştı . Gözlüklerini indirip bana ne yapıyorsun der gibi baktı . Hayretler içinde " Bugün annemin doğum günü unutmuş olamazsın " diye küçük bir sitemde bulundum. Anlayışlı bir şekilde elini cebine atıp bir yüzük kutusu çıkardı . Kapağını açınca annemin beğendiği yüzüğün tüm parlaklığı gözümü kamaştırdı . Unutmamıştı !
Biraz daha yüzükle bakıştıktan sonra mahçup bir ifadeyle yüzüne baktım . Babam bana gülümsemekle yetindi . Babam üstüne düşen görevi yapmıştı . Sıra bendeydi . Odama çıkıp üstümü değiştirdikten sonra çantamı omzuma atıp baş ucumdaki çekmeceyi açtım . Bazı konularda unutkan bir yapıya sahip olduğum için önemli konuları not aldığım defremi elime alıp odadan çıktım .
Ayakkabılarımla her zamanki savaşı verirken babam " İyi şanslar Kiraz güzeli " dedi . Teşekkür ettikten sonra bisikletime atlayıp ilk uğramam gereken yere doğru yola çıktım .
Merkeze inip süs dükkanına geldiğimde çantamdan not defterimi çıkartıp liste yaptığım sayfayı açtım . Ufak bir göz gezdirdikten sonra içeri girdim . Son bir kez bakmam işimi kolaylaştırmıştı . Elimle koymuş gibi alacaklarımı bulup kasaya doğru gittim . Parayı ödeyip " İyi günler " dedikten sonra çıktım .
Sıra hediyedeydi . Günlerdir düşünsem de bir türlü karar verememiştim . Ben babam gibi öyle pahalı bir hediye almak istemiyordum . Fiyatı uygun manevi değeri yüksek bir şey olmalıydı .
Bir sürü mağaza gezdikten sonra Moda Burcu isimli mağazanın önünde durdum . Yeni açılmış bir dükkan olmalıydı .Neredeyse buradaki her mağazayı bilirim ... İçimden bir ses burada aradığımı bulacağımı söylüyordu . Bu sese kulak vermeliyim diye düşünerek içeri girdim . Bir süre mağaza içinde vakit geçirdikten sonra piliseli gül kurusu bir etek ve beyaz yakası siyah fiyonklu bir gömlekte karar kıldım .
Yeni açıldığı içindi sanırım fiyatları epey uygundu .
Hemen bu iki kıyafeti alıp kasaya gittim . Rutin görevli müşteri konuşmasından sonra bir hediye paketi ve poşetle dükkandan çıktım .
Şimdi geriye tek bir şey kalıyordu Nergis teyzeyi aramak. Kendine göre meşgul biri olduğu için ulaşmak zor...
Neyse ki benim telefonlarımı hemen açıyordu.
" Alo teyzelerin balı nasılmış ? "
" İyiyim çok şükür yeğenlerin gül goncası . "
" Bugün annemin doğumgünü . Geleceğini umuyorum . "
" Tabiki de . Hediyem bile hazır . "
" Almana gerek yoktu . Sen zaten bir hediyesin . "
" Sağol kuzum . Aynı saatte değil mi ? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İşin Rengi Değişti
Novela JuvenilMerhaba arkadaşlar bugün size hayalleri peşinden koşan üç kızın hikayesini anlatacağım. Çevrelerinden ne kadar; "Vazgeç, böyle 'boş' işlerle uğraşma" benzeri cümleler duysalar bile fikirlerine sıkı sıkıya bağlanmış tam anlamıyla hayallerine ulaşmada...