Yerde bulduğum kağıda bir daha baktım. Sonra Burak'a dönerek "Sence okusak mı?" diye sorduğumda Burak kağıdı elimden alıp incelemeye başladı. "Gerek yok bence şaçma sapan bir şey yazmıştır kesin. Boşuna zaman harcama." dediğinde kağıdı geri bana uzattı. Bense omuz silkerek "Olsun gene de okuyacağım. Belki önemli bir şey vardır. Merak ettim." dediğimde Burak odadan çıkarken "Sen bilirsin ama bir şey çıkmaz." dedi ve odadan gitti. Önce telefonu çıkartıp hastahanenin morg görevlilerini aradım. "Elifcim, 305.odadaki hasta eks olmuş bir iki kişi gönderir misin onları almaları için." dediğim de "Tamam Yaprak Hanım ben şimdi gönderiyorum." dediğinde telefonu kapatmadan "Ama derin bir otopsi analizi istiyorum. Bu hastanın ölümü ile ilgili." dediğimde Elif "Tamam ben incelettikten sonra sizi haberdar ederim." dediğinde telefonu kapatıp önlüğümün cebine geri kattım. Elimde ki kağıda bir kez daha baktım. İçin de söyle yazıyordu.
"Bugün bu hastahaneye ikinci gelişim. İlkinde nasıl o doktorun zorlaması ile geldiysem şimdi de öyle geldim. Ama arada bir fark vardı. İlkinde adam öldürmek için tutulan seri katil olarak gelirken şimdi ise ölüme itilerek geldim. Şuan yazdıklarımı okuyan gözler Doktor Yaprak sadece tahmin ediyorum sen olmalısın. Çünkü diğerleri beni ölüme itmişti. Ama bilmedikleri o kadar şey var ki. Ben hiç ister miyim o genç doktoru öldürmek. Ama siz nasıl hayat kurtarmak için para alıyorsanız ben de insanların canını alıyordum. Her şeyi para karşılığı yaptım. Bir seri katil olarak pek çok yer de tanınırım. En son işlediğim cinayet ortaya çıkınca tutuklandım. İki yıl hapishane de yatmak zorunda kaldım. Orda bir iki adamı şişlemem için para vermişlerdi gene bana onları da öldürdüm. Ama kimse fark etmedi benim öldürdüğümü. Neyse uzatmaya gerek yok. Gene tuvalette birini şişlemek için para vermişlerdi. Adamı tam şişleyecekken nasıl oldu bilmiyorum ama şiş bana saplandı. Ağır yaralanmıştım. Apar topar beni bu hastahaneye getirdiler. Sonra beni kontrole gelen doktor seri katil olduğumu öğrenmiş. İş teklif etti. Bu halde kabul edemem dedim. Bir şekilde altan girdi üstten çıktı. Beni ikna etti. Sonrasını biliyorsunuz zaten o genç doktor öldü. Şimdi ben aşağı da ameliyatta alımadan önce o bana iş veren doktoru gördüm. Burdan çıkışın yok dedi. Sonra siz beni ameliyatta aldınız. Sonra uyanır yçuyanmaz bu notu size yazdım. Her şey gün yüze çıksın diye. Umarım beni öldürmeden önce sizi tekrar görürüm de yüzünüze söylerim. Ama eğer bu okuyorsanız bilin ki;beni o doktor tuttu. Keşke ismini bilsem ama bizim meslekte isim söylenmez. Neden öldürdüğünü de bilemiyorum? Gene de bildiklerimi bilin." Not burda bitiyordu. Bun... Bunları birine söylemem lazımdı. Ama kime güvenebilirdim ki? Düşünürken odanın içinde turlamaya başlamıştım ki Elif'in gönderdiği görevliler geldi. "Lütfen Elif'e söylesin otopsi sonucu bu gün içinde elime ulaşmalı." dediğimde genç görevli "Merak etmeyin, Elif Hanım mutlaka ilgilenir." dedi ve cesedi alıp çıktılar. Bu işin altından tek kalkamazdım. Birine anlatmam lazımdı. Ama katil aramızdan biriydi. Kime güvenebilirdim ki? Burak, Burak'a güvene bilirdim. Ne de olsa katil onun nişanlısını öldürmüştü. Adamı o tutamazdı. Hemen cebimden telefonu çıkartarak Burak'ı aradım. "Burak nerdesin?" telefonu açar açmaz konuya girişim onu endişelendirmiş gibiydi. "Yaprak, ne oldu sesin endişeli." dediğinde "Şimdi anlatamam ne yapıyorsan bırak hemen odama gel konuşmamız lazım." dediğimde Burak "Tamam iki dakikaya ordayım. Şuan bir hasta taburcu ediyordum." dediğinde "Tamam" diyip telefonu kapattım. Ve hemen odamın yolunu tutmuştum. Odaya vardığımda Burak gelene kadar ne yapmam gerekenleri düşünüyordum. Odanın içini bilmem kaçıncı turlamadı. Ama aklıma bir türlü bir şey gelmiyordu.
Kapımın çalındığını duyunca "Gel" dedim endişeli bir şekilde. Gelen Burak'tı. Derin bir nefes aldım. Burak'a oturması için işaret ettim. Bir şey demeden oturdu. Beni bekliyordu. Belliydi. Hemen odadan bulduğum notu çıkartıp ona uzattım. "Bu ne?" diye sordu. Sabit bir ses tonu ile. "Bugün o adamın odasında bulduğum not. Bence okunan lazım." dediğimde notu geri itti. "Bu gereksiz şeyi gerçekten okudun mu? Ne yazmış olabilir ki? Suçsuz olduğunu mu yazmış,yoksa daha iyisi son bir dileği falan mı var?" diye sordu alaycı bir şekilde. Ben Burak'ın aksine daha ciddi bir sesle "Hayır her şeyi anlatmış. Nişanlını neden öldürdüğünü, neden ilk hapise girdiğini, neden dün tekrar buraya geldiğini..." der demez Burak elimden notu alıp okumaya başladı. Onun yüzüde bembeyaz olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçimizdeki Katil
Mystery / ThrillerHer şey normal giden bir hastahanede son vakanın gelmesiyle ortalık karışır. Yıllar önce bu hastahenede çalışan doktorun katili olan zanlı hapishane de şişlenerek buraya getirilir. Ama bilinmeyen bir durum ortaya çıkar. O zanlı nedensiz bir şekilde...