Berk'in anlatımı :
Hani bazı insanlar olur. 'Vur ağzından ekmeğini al, gıkı çıkmaz.ʼ tipinden.
Tam da öyle birisini tanıyorum. En azından tanımaya çalışıyorum.
Tamam uzaklara bakmayın, hey sen ! Karşımda ki kıza bak yeter.
Ya da bakma. Bilemedim şuan.
Sinirle mırıldandım. “Eğer biraz daha susarsa sessiz sinema çektiğimizi düşüneceğim.”
Evet, Radyo ve Televizyonculuk okuyorum. Biliyorum, hiç belli etmiyorum.
Kız kaşlarını hafifçe çatıp mırıldandı. “Anlayamadım ?”
Salakça güldüm. “Şey diyorum ya, enflasyonda ne kadar çabuk yükseliyor değil mi ?”
Cidden mi ? Ben senin ağzına-
Kız sinirli bir biçimde biraz sesini yükseltti.
Ancak normalde o kadar sessiz konuşuyordu ki, sesini yükseltince ses desibeli normal bir insanınkiyle aynı oluyordu.
Normal dediysem de, bir kaç dakikaya göre normal.
“Ya kardeşim ben seni tanımıyorum ! Sen benimle enflasyon muhabbeti mi yapmaya geldin ! Git işine gücüne, niye buraya oturdun ki !? Bağıracağım şimdi taciz ediliyorum diye !”
Yüzümü buruşturdum. “Bak Eslemci-”
İsmini öğrenmek için taktikler. Evet, evet biliyorum çok yaratıcıyım.
Sinirli bir şekilde daha çok sesini yükseltti. “Gizem !”
Ayıplar bir şekilde cık cıkʼladım. “Gizemcim bu kadar sinirli olma, çakraların mı neyse artık o kapanır valla geberi- ay ölür gidersin valla...”
Gizem tütsülü mütsülü bir şeyler yapmayı seviyordu. Meditasyon mu ne deniyormuş onun sayesinde öğrendim bu namert şeyi. Şimdi diyeceksiniz neden namert şey ?
Şimdi şöyle ki, kızla ne zaman konuşmaya kalksam meditasyon yapmaya başlıyor. Okulda gidiyor spor salonuna, hah diyorum tam konuşmalık, alan boş falan. Bir bakıyorum kız meditasyon yapmaya başlamış.
Sorun bir tek spor salonu da değil ! Meditasyon denilen şey her yerde yapılabiliyormuş, nereden bileyim ben ? Kızla bir kere aynı otobüsteyiz. Para üstünü bir elemandan canla başla aldım. Telefonla da bir arkadaşımla konuşuyormuş gibi yaparak okulumu söylüyorum hani aynı okuldayız falan diye muhabbet açılır diyerekten. Kıza bir döndüm gözler kapalı, elleri kavuşturmuş kucağında put gibi dikiliyor. Yanında ki teyze de transa geçti falan sanıp korktu sanırım en son yan yan uzaklaşıyordu.
Abi neyse işte kıza uzattım para üstünü, kız 'Meditasyon yapıyorum, hhom..ʼ dedi koymam için elini uzattı. Öyle içten 'hʼ harfini çıkardı ki, 'kızın gırtlağı var, rahat dil öğrenir buʼ dersiniz yani.
Hatırlamışken söyleyeyim ben bunu.
“...Hiç Fransızca ya da Rusça gibi dillere ilgi duydun mu ?”
Kız yalnız şuan bayağı kırmızı görmüş boğa gibi bakıyor. Ya konuşmaya gelmişiz, aynı kampüsten ahlaklı, terbiyeli bir ana kuzusuyuz. İnsan bir iyi karşılar. Hep bir trip hep bir trip, sanırsın II. Elizabeth !
“Tamam ama sen hiç pas vermiyorsun, biz seninle nasıl iletişim kuracağız ? Ateş yakmak için kömür gerek, o da pahalı bak şimdi, dumanla iletişim de kuramıyoruz ki ormanları da seven bir yapım var ayıptır söylemesi. Öyle yani...” son cümlede sesim git gide kısılmış, içime kaçmıştı. “...Oldu o zaman ben kalkayım, iyi günler...”
Suratıma sahte bir gülümseme kondurup, hızlıca masadan kalkmış ve etrafta ki insanlarla çok göz göze gelmemeye çalışarak kantinden çıkıyordum ki birisine çarpmıştım, bu şekilde daha çok dikkat çekerken yüzüne bakmadan hızlıca “Özür dilerim.” demiş ve bahçeden de çıkarak rahat bir nefes almıştım.
Ancak göz göze geldiğim kişilerin pek de iyi bir fikirleri olmadığını söyleyebilirim.
°°°
Şimal'in Ağzından :
Ya yönetmencim çekilenlerden seç artık şu sahneyi de eve gidelim yetti da !
Sakin bir şekilde bekliyordum.
"Şimal uykusuz gibis-"
"SANANE." Sakindim.
"Pardon bi' anda yönetmene olan sinirimi senden çıkarmış bulundum, kusura bakma lütfen." Sakin kalmaya devam ediyordum.
Vee yönetmenden beklediğim o açıklama geldi. "Eve gidebilirsiniz." Allah razı olsun.
Şimdi setten çıkmış arabaların oraya gitmiştim.
Arabamın kaputundan gözlüğümü alıp kapıyı kapatmıştım ki çubuk kraker yerken arabamın kaputuna yaslanan Deniz'i gördüm. "Naaber."
Kaşlarımı hafifçe çattım. "Pii... Sen ne yüzsüz bir şeysin ama ya, gelmiş bir de kaputumda oturuyor, nabermiş..."
Biraz dikleşti. "Ama kalbimi kırıyorsun."
Triplice baktım. "Kırılmasın kurusun kalbin."
Deniz 'Allah belanı vermeye' gibisinden yüzünü buruşturdu. "Ergen misin acaba ? O, ne, öyle ya..."
Yüzümü buruşturdum. "Olmadı, dimi ?"
Deniz cık'ladı. Ardından umursamazca sordum. "Noldu naptın benim ex'le."
Bana çubuk kraker uzatırken mırıldandı. "Geziyoruz, öyle yani. Annesinin yanına Manisa'ya gidecekmişiz."
3, 5, 10 tane çubuk kraker alırken dudağımı 'vay be' gibisinden büktüm. "Beni istemeye bakkal Cemil abiyle gelmişti."
"Valla mı ?"
"He."
"E düşman yani sende safmışın biraz, baban niye verdi ki seni."
Omzumu silktim. "Biraz ısrar etmiştim o yüzden. Ama biraz yani, babam kıyamaz bana o yüzden hemen verdi."
~
"Baba noolur ver..."
"Şimal saçmalama Cemil'i almış gelmiş ne vercem ben bu mendebura kızımı !"
Bir anda dikleştim. "Valla kaçarım."
Babam yüzünü buruşturdu. "Oyuncusun sen, paparazziler seni iki güne kalmaz bulur."
Gözlerimi belertip babama yaklaştım. "Ölümü gör. Hatta bu iki gözüm önüme aksın, aha böyle tereyağ gibi böyle sıvı sıvı-"
"Şimal saçmalama."
~
"Allah'ın emri peygamberin kavliyle kızımız Şimal'i oğlumuz Serkan'a istiyoruz."
Babam çikolatalara baktı. "Bu çikolatayı mı buldunuz bula bula ?" Resmen vermemek için yer arıyordu.
Annem gülerek, babamı dürttü. Dişlerinin arasından mırıldandı. "Timur saçmalama istersen."
Babam istemeye istemeye mırıldandı. "İyi, verdim."
Cemil abi anlamamış gibi mırıldandı. "Anlamadım efendim, neyi ?"
Babamda mırıldandı. "Çikolatayı, çikolatayı."
Annem gözlerini belertip sertçe mırıldandı. "Ay, Timur !"
~
Deniz kaşlarını inanamamış gibi kaldırdı.
Arkadan gelen korna sesiyle ikimizde başımızı çevirdik. Serkan el sallıyordu.
Denizle vedalaştık ve onların gidişini izledim. Zaten bizim gibiler anca gidişleri izlerdi.
°°°
Napıyosunuuzz :)
Bu bölüm biraz kısa oldu, başka uzun bölümlere artık...
15.08.2020
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARADOKS
No FicciónTanıdık şarkıyla beraber arkamı döndüm. Bir tane modifiyeli Tofaş kaldırım kenarına park etmiş, ön kaputuna iki tane genç yaslanmış ellerinde tesbihlerle çalan şarkıya eşlik ediyorlardı. Allah'ım, acı çekiyorum şurada ya ! Sinirle ayağa kalktım ve t...