Jordan'ın pansuman isteyen yarası acırken, yavaşça adımlayıp etrafı her dakikada bir kontrol ediyordu.
Sonunda Park ailesinin kapısına geldiğinde kapı birden açıldı.
"Geldiğini gördüm, hemen içeri geçsen iyi olacak."
Jordan vakit kaybetmeden içeri geçti. Son derece iyi döşenmiş bu eve en son aylar öncesi gelmişti.
"Ne durumdasın? Mikel'e uğradın mı?"
Park Shinwoo konuştuğunda yerdeki gözlerini kaldırıp adama baktı. Ardından kafasını onaylar biçimde salladı.
O sırada Eunha'nın kucağında duran küçük Roséanne Chaeyoung'u fark etti.
Lalisa'dan yalnızca bir ay önce doğmuştu. Annesinin elini bırakmadan sadece kendi elini emiyordu.
"Jordan daha fazla vakit kaybedemezsin buradan hemen sonra Kim ailelerine gideceksin. Bir an önce hallet bu işi."
Jordan kafasını sallayıp, Eunha'nın oturduğu koltuğa yaklaştı. Yavaşça hasır çantasından çıkardığı şişeleri birbirine karıştırdı. Roséanne Chaeyoung'a içirmek için eğildiğinde küçük bebeğin irisleri büyüdü ve ağlamaya başladı.
Eunha hemen kısaca kucağında salladı ve Jordan'ın işini bitirmesine izin verdi. İlk ve son kez bebeği kucağına alıp kulağına şu sözleri fısıldadı:
"Tanrı şahidim ki aralarında en güçlüsü sen olacaksın ve en büyük nefreti bu yüzden sen alacaksın. Yaşadığın süre zarfında Tanrı seni korusun Roséanne Park Chaeyoung."
Hızlıca Park ailesine döndü ve gitmesi gerektiğini geveledi. Kapıdan hızla çıkıp gideceği ilk Kim ailesinin evinin yolunu tuttu.
Bu gece sağ salim her şeyi hallederse bir sıkıntı çıkmayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Secret Mission For 7
FanfictionVe yıllar sonra son kez güçlerin aktarıldığı dört kızın, yedi erkek tarafından yıllarca arandığından haberi yoktur. Bu dört kız insanların içindeki merhameti bildiklerini düşünerek insanların nefretiyle karşı karşıya gelir.