1. Bölüm: Özledim

36 4 175
                                    

Uzun zamandır yoktummmm. Kaldırdığım bölümleri tekrar atmaya karar verdim. Bence güzel olacak. Herkese iyi okumalar.

Özledim...

Her gece kırmızı şarabımı yudumlarken tek düşündüğüm şey bu.

Neredesin? Ne yapıyorsun?

Mmm sana söz vermiştim. Sözlerimi tutamıyorum. Üzgünüm... Belki de değilim.

1 senede her şey değişti. Ben değiştim. Sen değiştin mi? Neler oldu hayatında?

Bu sana yazdığım altıncı mektup... Büyük ihtimal sözümü tutabilmek için bunu da yırtıp atacağım veya saklayacağım, bari bu sözümü tutayım dimi?

Fakat yedincisini yazarsam sana kesinlikle yollayacağım. Demiştin ya hani ; "Yedinci mektubunu yazmadan sakın bana ulaşmaya çalışma!"

Ay ışığında parlayan esmer tenin, minik bir tavşanı andıran gözlerin, siyah saçların, yapılı vücudun, dudağının kenarındaki minik ben...

En çok o beni öpmeyi özlemiş olabilirim. Evet! Hem de çok özledim.

Aklımı kurcalayan bir şey var, sormaya korkuyorum. Güvenim sana tam fakat korkuyorum işte.

Başım yavaş yavaş dönüyor fakat yazmaya devam edeceğim. Çok kısa olsun istemiyorum.

Belki de bana beni sevmediğini söylemelisin. Sadece 'Hayır' de. Kalbim pes edecekmiş gibi...

Hayır...

Eski zamanlarımızdaki gibi beni sevdiğini söyle. Beni hala sever misin?

Senden ne duymak istediğimi ben de bilmiyorum. Yanımda olduğun zaman zamanı durdurmak istiyorum. Geleceğim nasıl şekillenecek, nasıl bir yol alacak bilmiyorum.

Sevginle kalbimi doldurdum. Bazen ölecekmiş gibi hissediyorum. Gidecek misin benden? Ben senden gitmek istemiyorum.

Ne zaman başladım ağlamaya bilmiyorum. Ne zaman seni özlemeye başladım. Başlangıç nerede? Yer ayaklarımın altından kayıyormuş gibi hissediyorum. Parçalara ayrılıyorum.

Geçmişimde tıkalı kaldığım anılar... Bazı şeyleri bilsem bile yine de senden duymak istemiyorum. Bitti mi?

Aklımdaki milyonlarca soru beni her gün bir bataklığa itiyor. Özlem ise hiç bitmiyor.

İstediğin gibi acı çekiyorum.

Masadaki çekmecenin içerisinden bir zarf aldım. Yazdığım mektubu özenle katlayarak zarfın içerisine koydum. Bu zamana kadar yazdığım hiçbir mektubu yırtmamış biriktirmiştim. Bardağımda az kalan şarabı tek dikişte içtim. Sendeleyerek yatağıma kadar adımladım. Yastığıma sıkıca sarılarak göz yaşlarımı serbest bıraktım. Her anlamda yorgun hissediyordum. Kısa süre içerisinde uykuya daldım.

🍁🍁🍁

Ofisin koridorunda büyük bir sinirle adımlarımı hızlandırarak toplantı odasına vardım. Sinirimi yansıtmayarak sakin bir tonda konuşmaya başladım.

Bi ŞansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin