-5-

253 5 2
                                    

Hala okumak isteyenler var mıdır bilemiyorum ama ben yeni bölüm yazmak istedim.Bölümün kısa olduğunun farkındayım bu yüzden özür dilerim.Okurken bir şeyler dinlemek isteyenler için medyaya bir şarkı bıraktım.Ben yazarken bunu dinledim size de öneriyorum.Okuduğunuz için şimdiden teşekkürler.


Yeryüzüne ayak bastığımız ilk an,yıllardır kalbimde esen serin rüzgarların hortuma dönüştüğünü hissettim.Dizlerimin üzerine çöküp bir zamanlar en güzel günlerimin geçtiği şimdi ise üstünde tek bir ot bile bitmeyen toprağa baktım.Ellerimi üzerinde gezdirdikten sonra bir parça toprağı avcuma yerleştirdim.Göz kapaklarımı sıkıca birbirine bastırdım,elimi çenemin hizasına getirdim,dudaklarımı büzdüm ve tek bir nefesle elimde ki toprak parçalarını uçurdum.Bizde böyle yok olmuştuk işte.Üflemişlerdi,uçmuştuk.Az önce bahsettiğim hortum,şimdi bir kasırgaydı,bir yangındı.Kasırganın kuvveti,yangını tüm bedenime yaydı.Beynim yanıyordu.Bacaklarım,ellerim,kollarım,gözlerim yanıyordu.Gerçekten yanayım ve küllerim etrafa dağılsın diye geçirdim içimden.Küllerimle toprağa karışayım,toprak olayım istedim.Omzuma dokunan elle birlikte kafamı yukarı kaldırdım.Karanlıkta bile karanlık gözlerini görebildiğim Enes,dolu gözleri ve titreyen sesiyle bir şeyler söylemeye hazırlandı.

" Gitmemiz lazım. "

Derin bir nefes alıp verdikten sonra ayağa kalktım.Küllerim toprağa karışmamıştı,küllerim birleşmeye karar vermiş ve beni ayağa kaldırmışlardı.

" Tamam,gidelim. "

" Yalnızca yarım saatimiz var bu yüzden işimizi halledip bir an önce geri dönmeliyiz. "

Enes'in söylediğini hep birlikte onaylayıp,yürümeye başladık.Alıcıyı koyabilecek bir yer bulmamız gerekiyordu.Gözlerim Enes'e takıldı.Yüzünde çözemediğim bir duygu hakimdi.Korku ? Pişmanlık ? Özlem ? Veya hepsinin harmanlandığı başka bir duyguydu bu.Henüz ismi konulmamış,Enesle birlikte oluşmuş yeni bir duygu.Çantamdan bir şişe su çıkardım ve ona görebileceği şekilde uzattım.Çarpış bir gülümsemeyle konuşmaya başladı.

" Suyun içine zehir koymuş olmayasın. "

" Ne alakası var ? Sonuçta sen ve ben bir takımız ve... "

Sözümü kesmişti.Sözümün kesilmesinden nefret ederdim.

" Sen ve ben ne ? Tanıştığımızdan beri beni öldürmekle tehdit eden kız, şimdi takım olduğumuzu mu söylüyor. "

Benimle dalga geçiyordu.Resmen dalga geçiyordu.

" Hatırlatta bir daha sana iyi bir şey yapmayayım. "

15 dakika sonra alıcıyı bulduğumuz bir taş parçasının kenarına yerleştirip yukarı çıktığımız deliğin önüne gelmiştik bile.Bir grup aşağı inmiş,ikincisi ise inmek üzereyken süratle gelen bir araç farkettim.Enes'e haber vermek için ona doğru döndüğümde onun da o tarafa baktığımı gördüm.İnmek üzere olan gruba fısıldayarak bir şeyler söylüyordu fakat ne söylediğini anlamam için dinlemem gerekiyordu.Ben ise sadece arabanın tekerliklerinin boş arazide çıkardığı sese odaklanmıştım.İşimiz bitmişti,farkındaydım.Yere fırlatılıp üzerimde bir ağırlık hissetmemle kendime geldim.Bacaklarım birleşik kollarım iki yana açılmış bir şekilde yerde yatıyordum.Üzerimde ki ağırlık ise Enes'in ta kendisiydi.Benim aksime onu bacakları açıktı,kolları benim kollarıma göre hafif kapalı bir şekilde karnımın üzerinde duruyordu.

" Enes ne yapıyorsun ? "

Neredeyse kendimin bile duyamadığım bir sesle sorduğum soruya karşın başını boynumun yanında ki toprağa yasladı ve kulağıma doğru hafifçe fısıldadı.

" Unuttun mu biz bir takımız.Sen ve ben.Takım arkadaşları her zaman birbirini korur.Bende görevimi yapıyorum. "

Kalp ritmimin hızlandığını,nefes alışımın keskinleştiğini farkettim.Ne yaptığını anlamamak için salak olmak gerekirdi.Üzerimizde ki kıyafetler toprak rengiydi -ki böyle giyinmemizi de o söylemişti.O ve ben ise şuan da bir kayaydık.Neredeyse yarım saat önce küllerimden toprak olmayı hayal etmiştim.Minicik toprak tanelerine dönüşüp yok olmayı.Şimdi ise Enes ikimizin küllerimi birleştirmiş,bir kaya yaratmıştı.Biz bir kayaydık.Sağlam,bütün ve kırılmaz.

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin