-3-

171 26 6
                                    

'' Hayır ben onlarla iş birliği yapmayacağım. ''

Toplantı odasından sinirli bir şekilde çıktım.Hainlerle iş birliği yapmayacaktım.Bin yıl geçse bile bunu yapmayacaktım.Elimi yumruk yapıp duvara geçirdim.Koridorun sonuna geldiğimde sol tarafa yönelmemle köşeye sinmiş küçük bir bedenle karşılamam bir oldu.Büyük kahverengi gözlerini benimle buluşturduğunda benden korktuğunu anladım.Muhtemelen duvara attığım yumruğu görmüştü.Ufak bedenini yavaşça yerden kaldırdı.Boyu anca karnıma kadar geliyor,benim gibi toplanmış saçları bozulmuş,sağa sola uçuşuyordu.

'' Şey,ben kesinlikle sizi dinlemiyordum. ''

Söylediği şey tebessüm etmeme neden olurken o kafasını eğmiş baş parmaklarıyla oynuyordu.Bizi dinlemiş olması yanlıştı fakat ona kızacak değildim.Küçükken en büyük hobim büyükler konuşurken onları dinlemekti.Boyumu onun boyuyla eşitlemek işin biraz eğildim.Çenesini tutup bana bakmasını sağladım.

'' Sen öyle diyorsan öyledir. ''

Alt dudağını sarkıtıp kaşlarını kaldırdı ve istemsizce olduğu yerde sallanmaya başladı.

'' Tamam.Beni yakaladın. ''

Küçük bir kahkaha attığımda bana 'bu kız deli mi ?' dermişcesine bakıyordu.

'' Küçük ajan benimle bir şeyler içmek ister mi acaba ? ''

'' Efendim ? ''

Ellerimi havaya kaldırdım ve umursamıyormuşcasına iki yana sallayarak konuştum.

'' Tabi istemiyorsan seni zorlayamam. ''

'' Hayır .Yani hayır derken istememeye hayır demek istedim.Aslında evet.Şeyy,istemeye evet istememeye hayır ! ''

İsminin Esma olduğunu öğrendiğim küçük kız elindeki içeceği bitirdi ve bana döndü.

'' Neden iş birliği yapmak istemiyorsun. ''

Tanımımı küçük ve bilmiş kız olarak değiştirsem daha iyiydi.

'' Bu konular seni aşıyor. ''

'' Bence onlar bize yardımcı olabilir. ''

'' Sen neden bizi dinliyordun bakalım ? ''

Konuyu değiştirmek en iyisiydi.Esma elleriyle elindeki bitmiş bardağı iyice sardı ve yeniden konuşmaya başladı.

'' Seni uzun zamandır takip ediyorum. ''

'' Nasıl yani ? ''

'' Şöyle ki sen benim rol modelim gibisin.Gibi değil öylesin.Büyüdüğümde tıpkı senin gibi olacağım.Güçlü,sadık,kararlı,güzel bir savaşçı. ''

Saçlarını okşadım.Beni gözünde nasıl canlandırmıştı böyle.Tıpkı bir kahraman gibi.Ama ben kahraman değildim.Ne kadar zavallı olduğumu eminim bilmek istemezdi.

'' Biliyor musun ? Kendine daha iyi bir rol model bulabilirsin. ''

'' Hayır ben seni seçtim ve bu değişmeyecek.Sen bizi kurtaracaksın biliyorum.Bende havalı bir şekilde 'Gördünüz mü o benim idolüm ! ' diyeceğim.Lütfen Liya.Lütfen iş birliğine evet de. ''

Gözleri dolu doluydu.Derin bir nefes aldı ve devam etti.

'' Büyüdüğümde burada kalmak istemiyorum.Sizin dışarıyı görme şansınız olmuş ama ben ne yazık ki burada doğdum. ''

Artık kendini tutmuyor ve kesik nefesleri eşliğinde gözyaşı döküyordu. 

'' Burada ölmek istemiyorum. ''

'' Şşş sakinleş. ''

Ona sarılacakken buna izin vermedi ve devam etti.

'' Onlar bir şeyler biliyor.Dışarıda yaşamışlar ve neler yapman gerektiğini sana söyleyebilirler. ''

''Sana güveniyorum Liya.Sana inanıyorum,bizi kurtaracaksın. ''

Sana güveniyorum Liya.Sana güveniyorum Liya.Sana güveniyorum Liya.Bana neden güveniyordu ki ? Güvenini kazanacak ne yapmış olabilirim diye düşündüm fakat bilmiyordum.Tek bildiğim şey iş birliğine yanaşacağımdı.Esma haklıydı bildikleri şeyler çok fazlaydı.Bu sefer ona sarılmama izin verdi ve uzun kollarımı onun küçük bedenine doladım.Saçlarına ufak bir öpücük bıraktım.

'' Bu işi halledeceğim.Merak etme. ''

'' O zaman ne duruyorsun.Kalk hadi. ''

Bu kız gerçekten tuhaftı.

'' Pekala gidiyorum,sonra görüşürüz. ''

Kalkıp süratle toplantı odasına yürüdüm.Toplantının bitmemiş olmasına dua ediyordum.Kapıyı tıklatıp içeri girdim.Dikdörtgen masanın etrafında hainler,Akın amca,Mehmet ve birkaç görevli oturuyordu.Gözlerim hala adını bilmediğim o çocukla buluştuğunda masaya doğru biraz daha yaklaştım.Akın amca bana sorar gözlerle baktı.

'' Liya ? ''

'' İş birliğini kabul ediyorum. ''

Herkesin şaşırmış olduğu belliydi.Bunu boş boş bakan gözlerinden ve yarı açık ağızlarından anlayabiliyordum.

'' Liya,sen ciddi misin ? ''

Soruyu soran Nihat amcaydı.Onu kırmak istemediğimden terslemeden,sakince cevap verdim.Tek kaşımı kaldırdım ve gözlerimi onunla buluşturdum.

'' Ciddi olmadığım bir zamanı hatırlıyor musunuz Nihat amca ? ''

Ne ? Terslemedim tabi ki.Terslemek isteseydim diyeceğim şey kesinlikle bu olmazdı.Nihat amca yerinde kıpırdandı ve sorduğum soruyu yanıtsız bıraktı.Mehmet'in yanında ki benim için ayrılmış olduğunu düşündüğüm sandalyeye oturdum ve tırnaklarımı ritmik bir şekilde önümde ki masaya vurdum. 

'' Yalnız,bir şartım var. ''

Zaten üzerimde olan bakışlara aldırmadan esmer hainle gözlerimi buluşturdum.İşaret parmağımı ona yönelttim ve sorumu sordum.

'' Pardon,adınız neydi ? ''

'' Enes. ''

İstemeyerek,bir tıslama şeklinde dökülmüştü dudaklarından ismi.Enes.

'' Enes,hoş bir isim. ''

Sandalyenin üzerinde geriye doğru yaslandım ve omuzlarımı dikleştirdim.

'' Gruplara ayrılacağız öyle değil mi ? Ben ve Enes bir grup olacağız.Tek şartım bu. ''

Kimseden ses çıkmazken hainlerden kız olanı konuştu.

'' Hayır ! ''

Dudaklarımı büzdüm.

'' Enes'inizi yemeyeceğim biliyorsun değil mi ? ''

'' Liya kızım, bu bir oyun değil farkında mısın ? Ciddi bir iş. ''

Tam Akın amcaya cevap vereceğim sırada boğuk bir erkek sesi kulaklarımı doldurdu ve ardından dudaklarım hafifçe yukarı kıvrıldı.

'' Kabul ediyorum,ortak. ''

Akın amca haklıydı bu bir oyun değildi.Bu tam anlamıyla gerçekti.Ve ben şuan bir taşla iki kuş vuracak olmanın mutluluğunu yaşıyordum.

Vote verip yorum yaparsınz inanın çok mutlu olurum.Şimdiden teşekkür ederim ^^

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin