"Ben gerçekten artık senin insan olabileceğini düşünmüyorum."
"Seçil abarttığının farkında mısın?"
"Abartmak mı? Alara sen iyi misin? Ah pardon sormam hataydı. Kızım normal bir doktor bir günlük nöbete zor katlanır,sen üç gün üst üste katlanıyorsun. Cidden sen insan değilsin!"
Onun bu dediklerine gözlerimi devirip cevap vermemeyi tercih ettim. Ne de olsa dediklerinden vazgeçmeyecekti. Seçil böyleydi işte dedikleri doğru ya da değil inat etti mi geri dönmüyordu.
Yaklaşık 8 yıldır arkadaştık ve ben bu süre içinde onu çok iyi tanımıştım sağ olsun.
Seçil'in babası annesini aldatınca Seçil'in annesi Senem Teyze ve kendisi bunu gururlarına yediremeyip evden çıkmış kendilerini sokakta bulmuşlardı. Bizde tam bu sırada tanışmış ve zorda olsa onları bizle beraber yaşamaya ikna etmiştik.
Babam asker annem doktor olduğu için genelde ikisi de evde olmazdı. E bizde tek kardeş olunca kendimizi birbirimizin kardeşi ilan etmiştik.
Bu zaman içinde annem sayesinde doktorluğa ilgi duymaya başlamış ve yine onun sayesinde hastanede derse gitmeye başlamıştık. Böylece de genç yaşta çok iyi birer doktor olmuştuk.
"Doktor Alara Karaca acilen ameliyathane 3'e bekleniyorsunuz."
Anonsu duymamla Seçil'e el sallayıp hızla alt kata inmeye başladım.
Hayatı boyunca insanların daha fazla yaşaması için türlü türlü fedakarlıklarda bulunan bir annem aynı onun gibi sırf bizler daha huzurlu ve güvende olalım diye kendini operasyondan operasyona atan bir babam vardı.
Bununla her zaman gurur duymuştum. Hala daha duyuyordum. Ne kadar onlar 4 yıl önce ölmüş olsalar da...
İçimdeki bu hislerle birkaç saat önce girdiğim ameliyathaneden çıkıp arabama bindim. Nedense onların öldürüldüğü yere gitmek isteyen bir dürtü vardı içimde.
Ve ben galiba bu dürtüye engel olamayacaktım.
Direksiyonu ani bir refleksle ters istikamete kırıp denizin doğrultusunda ilerlemeye başladım.
Eskimiş ve duvarları paslanmış deponun önünde arabamı durdurup indiğimde sanki rüzgar daha fazla ileri gitmemem için beni uyarırcasına sertçe yüzüme doğru esiyordu.
Birkaç adım atıp deponun kapı tarafına geçtiğimde gördüklerimle ister istemez iki adım geriledim.
Yaklaşık 15 kişi elindeki silahlar ile bir adamın etrafını sarmış ve silahlarını adamın tam kafasına doğrultmuşlardı. Ben daha ne olduğunu anlamadan iki el ateş sesi duyuldu ve ortadaki adam yere serildi.
Elim ağzımı kapatırken daha da şok olacağım şeyleri görmemle olduğum yerde kalakaldım.
Kaçan adamların ellerindeki çantalardan düşen uyuşturucu paketleri afallamamı sağlarken kendime gelmeye çalıştım. Neler oluyordu burada?
Olabildiğince kendime geldiğimde adamların gittiğinden emin olduktan sonra ayaklarımı harekete geçirip hızla depoya girdim ve yerde yatan adamın başına eğildim.
Esmer, benim yaşlarımda birisiydi.
Gözlerim yarasına dönerken kanamasının bel boşluğunda olduğunu görünce biraz olsun rahatladım. Allahtan hayati tehlikesi yüksek bir bölgeye zarar gelmemişti. En azından şu an öyle gözüküyordu.
Deri ceketimi ve tişörtümü çıkarıp tekrardan ceketimi giyerken gözlerim gözleri kapalı olan adamı kontrol ediyordu.
Tişörtümü yarasına bastırmamla gözlerinin açılması ve doğrulmaya çalışması bir oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞA ÇEKİLMEK +18
Teen Fiction"Demek Beyin ve Kalp Cerrahı olduğun için birçok şeyi biliyorsun?" Dans ederken tuttuğu elimi eliyle beraber havaya kaldırıp beni etrafımda döndürürken sorduğu soruyla gülümseyip başımı salladım. Tekrar avucunun içine elimi bıraktığımda diğer eli...