Yaşadığım ceza mıydı bilmiyordum. Kendimi hapsedilmiş hissediyordum. Hayat bana ne zaman iyi gelmişti ki zaten?
Zorbalar, ihanet, yalan, acı ve gözyaşı... Hayatın bana tek hediyesi buydu.
Belki gerçek hediyemi sonra alacağım. Belki de sadece sonsuza kadar hediyemi arayacağım. Kim bilir?
Dünyayla ilgili bildiğim tek şey daima aramak. Mutluluğu, barışı, huzuru ve aşkı aramak... Tüm insanlık böyle yapmıyor mu?
Aslında biliyor musunuz, öldükten sonra da bu arayış bitmiyor. Daima bir gülümsemenin peşinde koşuyorsunuz ve o uğursa hissiz bir tükenmişliğin içine düşüyorsunuz.
Bunu kim mi biliyor? Tabi ki ben.